Telefonuma bir mesaj geldi. Okudum:"İsrail, Lübnan'a girdi."İnanamadı.Haklı olarak kaygılandı.Malum, hükümet Araplarla İsrail arasında bir temas yürütüyordu. Üstelik bunu Erdoğan'dan bizzat ABD ve İsrail istemişti. Başbakan da dış politika danışmanını Suriye'ye göndermiş, Filistinlilerle de görüşmelere girişmişti.Bu temaslar sonuç vermeden Lübnan'a girdi İsrail...Böylece Türkiye'nin uzlaştırma çabalarını da boşa çıkardı.Bir daha kim Türkiye'nin sözüne kulak verir?* * *İki yıl önce Doğu Konferansı heyetiyle Lübnan'a gitmiş, Beyrut'ta Hizbullah'ın lideri Seyit Hasan Nasrallah'la görüşmüştük.Beyrut'un her köşesine resimleri asılan bu kara sakallı genç lider, bizi gece yarısı karargâhında ağırlamıştı.3 saat süren sohbette şunu söylemişti:"Türkiye'nin İsrail'le ilişkisinden rahatsızız. Bazı ülkeler sizden arabuluculuk isteyebilirler. Ama İsrail buna yanaşmaz. Çünkü onların ABD ile ilişkisi, Türkiye ile ilişkisinden daha önemlidir." Son kriz, bunun doğruluğunu kanıtladı.* * *2 İsrail askerini kaçırmalarından sonra Nasrallah, "İsrail cezaevindeki mahkûmları serbest bırakmadıkça, biz de onları bırakmayacağız" açıklamasını yaptı.İsrail, bunu savaş nedeni sayacağını ilan etti.Nasrallah da yeni işgale yine güçle karşılık vereceklerini söyledi.Nasrallah'ın özgüveni, Hizbullah'ın daha önce "İsrail işgaline son veren örgüt" olarak nam yapmasından kaynaklanıyor.İşgal döneminde İsrail'e karşı verdikleri mücadele "Allah'ın hizbi"ne büyük prestij kazandırdı.Bu işgalde verecekleri mücadele onları daha da büyütecektir.* * *Lübnan'dan çekilişinin acısını çıkarmak için fırsat kollayan İsrail ise iki askerinin kaçırılmasıyla aradığı bahaneye kavuşmuş görünüyor.Televizyona çıkan İsrail sözcüleri, söz birliği etmişçesine son saldırılarda İran'ın ve Suriye'nin Lübnan'la işbirliğine dikkat çekiyor.Bu, savaşı tüm bölgeye yayma niyetinin işareti...İran ve Suriye'ye sıçrayacak bir savaş, Amerika'nın beklediği fırsat. Ya Türkiye?..2 yıl önceki söyleşimizde Hizbullah lideri Nasrallah şöyle demişti:"Irak'ın parçalanması 4 ülkenin parçalanmasının önünü açar:İran, Suriye, Suudi Arabistan ve Türkiye..."* * *İki kör bıçak gibi İsrail ve Hizbullah...Birbirine sürtündükçe birbirini biliyor.İkisi birbirinin varlığını, saldırganlığını meşrulaştırıyor.İsrail, Hizbullah'ı hedef göstererek saldırıyor. Saldırdıkça radikal İslamın büyümesine ve sempati toplamasına vesile oluyor. Her işgal, her işkence, her katliam Hamas'ı, Hizbullah'ı büyütüyor.Türkiye'de de öyle olmadı mı?Kirli işlere bulaşan derin devlet, (tıpkı Afganistan'da Ruslara karşı El-Kaide'yi besleyen ABD gibi) PKK'ya karşı Hizbullah'ı besledi. Örgüt haddinden fazla büyüyünce engellemeye kalkıştı. Hizbullah direnince de yarattığı canavarla dövüşe tutuştu.Çatışarak birbirlerini büyüttüler. Çare Güneydoğu'da neyse, Ortadoğu'da da odur:Şiddete son verme... Topyekûn demokratikleşme... can.dundar@e-kolay.net Çarşamba öğleyin Başbakan'a çok yakın bir isimle birlikteydim.