Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rabattaki basın toplantısında üslubu yumuşak ama mesajları sertti ve satır aralarında pek çok çevreye mesaj vardı:Giden AKPlilere: "Beni çok ararsınız."ABDye: "BM ve NATO çerçevesi dışında İncirliki kullanamazsınız."Genelkurmaya: "Irak politikasında ortak olduğumuzu açıklamakta geç kaldınız."İşadamlarına: "Beni iş bağlayan adam durumuna düşürmeyin."Milletvekillerine: Yatmayın, çalışın. Meclise devamlılık isterim."Derin devlete: "Sizin düğmeniz varsa, benim de var."Basına: "Bana ulaşamadıklarını söyleyenlerin kendileri ulaşılmaz." Erdoğan, kendisine "çetin ceviz" diyenlere sert kabuğunun altında tatlı sert bir yemiş olduğunu gösterdi dün... Son sözlerin muhatabının, "Erdoğan ulaşılmaz oldu" diye yazan Nazlı Ilıcak olduğu belliydi.Erdoğanın yakın çevresi, bu tepkinin asıl nedeninin gazetecilik görüntüsü altında özel iş takip eden medya patronları olduğunu fısıldadı. Sinirlenmeden "Kimse bana duvar örmüyor. Tekelciliği sevmem. Kolektif aklı kullanırım" dedi. Sonra "1. tekil şahsı" bırakıp yeniden kendinden "1. çoğul şahıs"la bahseden üslubuna geçti:"Biz dayatmacı olmadık, olmaya da niyetimiz yok. İstişareye, müzakereye inanırız. Arkadaşların kanaati oluşmadan kanaat oluşturmayız" dedi. Bu sözler gözleri hepten "kendisine Çin Seddi ördüğü" söylenen yakın çevresine çevirdi. Tekel sevmem Kendisi aksini savunsa da Başbakan Erdoğan, tarz olarak bir "tek adam" görüntüsü veriyor.Yakınları ondan söz ederken "Patron" diyor.Ama her "patron" gibi onun da "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söylediği bir ekibi var. Yurtdışı gezilerde bu ekibin rol dağılımı daha net gözleniyor.Başbakanın gezilerine genelde ilgili bakanlar katılıyor.Mağrip gezisinde Sanayi Bakanı Ali Coşkun ve Tarım Bakanı Sami Güçlü vardı.Gezideki bakanlar değişebiliyor; ancak "yakın kadro" pek değişmiyor.İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, her an Başbakanın yanı başındaki isim, çevirmenliğini de yapıyor. Resmi görüşmelerde onun dudağıyla Başbakanın kulağı arasındaki mesafe hepten daralıyor. Rabattaki basın toplantısında Erdoğanın kulağına "9.9" diye fısıldadıktan sonra Başbakan bu yılki büyümenin 9.9 olduğunu açıkladı.Adana Milletvekili ve bir numaralı başdanışman Ömer Çelik, Nazlı Ilıcakın "Çin Seddi"nin mimarı olarak gösterdiği isim... Danışmanlar içinde en az ortada görüneni... Ama etkisiyle görünürlüğü arasında ters orantı var. Basın toplantısında Başbakanın önüne not yollayan iki isimden biri... Diğeri Ahmet Davutoğlu...Davutoğlu, ekibin "sakin güç"ü... Hükümetin stratejisti... Herkesin "hoca"sı... Tunustaki Osmanlı varlığından, müzedeki mozaiklerin nereden geldiğine kadar her bilgi "O bilir" diye ona soruluyor. "O", gerçekten de biliyor.Mücahit Aslan, "Erdoğanın gizli kasası" olarak tanınıyor. Kendisi bunu yalanlıyor. Ankara İletişim mezunu... AKP kurucusu... Belediyeden beri, "iyi günde, kötü günde" Erdoğanın yanında... Başbakanın arabasına binebilen nadir isimlerden... Heyetin, varlığını hiç hissettirmeyen, etkili müdavimlerinden... Prof. Nabi Avcı da Başbakanın saygı gösterdiği isimlerden... İletişim danışmanı... Medya stratejisti..Basın Müşaviri Ahmet Tezcan, basınla Erdoğan arasındaki köprü -kimileri için de barikat... Gazetecilikten danışmanlığa geçti. Bir gün Başbakanlıktaki anılarını yazarsa Türk basınının hiç tanımadığımız yönleriyle tanışmamız muhtemeldir. Aslında koca bir bölük olan Başbakanlık korumaları, dış gezilerde bir manga ile temsil ediliyorlar. Korumaların başındaki yakın koruma Maksut Karal, Erdoğanın her fotoğraf karesinde hemen yanı başında görünen isim... Terörle mücadeleden gelme... Erdoğanın doktoru Koray Gürsel de heyette... Başbakan sağlıklı ve dinç görünüyor. Gezilerin ağır temposuna dahi dayanıklı... Ama yakından izleyenler 2 yıl öncesine kıyasla bir parça çöktüğünü düşünüyor. Çağatay Kılıç, özel kalem müdür yardımcısı... Çok genç... Yurtdışında daima yanında... 3 dil biliyor. Yurtdışı tecrübesi var. İstanbul Milletvekili Hüseyin Besli tespihiyle geziyor, ama pek ortada görünmüyor. O da belediyeden beri yanında... Konuşmalarını yazanlar arasında... Ve heyetin en ilginç isimlerinden biri: Fahrettin Özdemir... Gazeteciler arasındaki adı "Çeşnicibaşı..."Başbakanın yediklerinden o sorumlu... Mönüyü denetlemek, tatmak, onaylamak onun görevi... Elinde çoğu zaman "meçhul" bir çantayla dolaşıyor. Çantada sindirim için karışımlar olduğu rivayet ediliyor. O da belediye kadrosundan...Başbakanı etkileme gücü olduğu varsayılan bu çekirdek kadro, çoğu zaman Erdoğana ulaşmak isteyenlerin kuşatması altında yaşıyor. Patronun adamları Gelelim diplomatlara:Onlar yalanlasa da ekibin siyasileriyle bürokratları arasında bir mesafe seziliyor. Toplantılarda siyasi kadro ön plandayken, bürokratlar birkaç adım geride duruyor...Rafet Akgünay Türkiyenin Pekin büyükelçisiydi. Döndükten sonra Başbakan başdanışmanı oldu. O da Dışişlerini temsilen genç bir kadro ile gezideydi. Başbakanın dış politikaya dair metinlerini onlar hazırlıyor. Ancak görebildiğimiz kadarıyla Başbakan o metinlere bir göz atıp, kendisi irticalen konuşmayı tercih ediyor. Başbakanın siyasi metinlerini yazan ayrı bir kadro var. Onlardan ikisi de gezideydi.Fuat Tanlay Dışişleri protokol genel müdür yardımcısı... Ona bağlı Ziyaretler Şubesi, bütün yurtdışı gezilerde ya da kabullerde seferber oluyor. Güven mektubu sunuşlardan tutun da gelen yabancı konukların eşlerini ağırlamaya kadar uzanan ağır bir işi 7 kişiyle yapıyorlar. Mağrip gezisinde de kan ter içinde koştururken gördük Tanlayı... Tarım Bakanına benzerliği dolayısıyla, zirai konularda gelen sorular da cabası... Diplomatlara mesafe Yalçın Akdoğan ve Mustafa Şahin... Başbakanın metinlerini, onun sözcüklerini ve kavramlarını kullanarak kaleme alıyorlar. Bu metinleri ilkin Nabi Avcı gözlüklerini kaldırıp okuyor, diğer danışmanlar inceliyor, bazen Erdoğan da göz atıyor ve "Ulusa Sesleniş" gibi konuşmalarında metne sadık kalarak okuyor. Kimi zamansa metni cebine koyup istediği gibi konuşuyor.Bu ekip Başbakanın yakın çalışma grubu... Bu kadroya, tercümanlar, bakanlık görevlileri, diplomatlar ve müşavirler, TOBB görevlileri, onun anlaşmalı turizm firması İstmarın 10 kişilik ekibi, 100 işadamı ve bu gezideki 42 basın mensubu da katılınca Erdoğanın heyeti, en az 300 kişilik bir orduya dönüşüyor. can.dundar@e-kolay.net Ve metin yazarları