Bir şiir okunuyor radyoda:Turgut Uyar'ın dizeleri bunlar...Bir meltem gibi beni alıp götürüyor:"Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak/ Toprak ve insan kokularıyla/ uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için/ alıp başımı gideceğim."***Daha şiirin etkisi dağılmadan hafızamdan, şiiri okuyan ses bir arabadan söz ediyor ve şiirde anlatılan tabiata o arabayla kaçmamızı öneriyor.Az sonra bir şiir daha...Bu kez Metin Altıok'tan:"Kendine yük haline gelince/ koru kendini asıl kendinden/ kekik bile kendince kokarken/ bir tortu kalmıştı geriye/ Ben bildiğin o senden/ Sen de saygılı ol kendine, yola bir sabah erkenden/ Ya hiç bir yerde görünme/Ya da geç aynı anda üç yerden".***Yine aynı araba geçiyor şiirin içinden...Gidip yaşamamızı istiyor şairin bahsettiği yerde...Metin Altıok'un son görüntüleri geliyor gözümün önüne...Bir otobüsle Sivas'a gidiyor belleğimde...***Kalbimin bir yanı, "Ne güzel işte" diyor;"Bak, şiir reklama bile girdi sonunda... Reklamcı o güzelim dizelere bir çiçek uzatmış, boş laflar yerine sözü şiirin büyülü çağrısına bırakmış."İyi de ya Turgut Uyar'ın "Başımı alıp gideceğim" dediği, kaçmak istediği şey tam da buysa?..Ya Ataol Behramoğlu "sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek"le yazdığı şiirine "geride bir şey bırakmadan" dizesini koyarken arabayı da kastettiyse?..Ya Metin Altıok, aslen bir iç hesaplaşmayı ve iki yürek arasındaki yolculuğu betimleyen şiirinin, kıra çıkan bir arabanın tamponuna bağlanmasından rahatsız olurduysa?***Reklamcının şiiri, şairi, yazarı keşfetmesi, ürününü onun itibarıyla desteklemek istemesi olumlu...Şiirin bu yolla radyolara, televizyonlara ve nihayette hayatın her alanına sızması da güzel...Yine de yazın tarihimizde, öznel anılarımızda yer etmiş dizelerin, bir markayla özdeşleştirilmesi bir şiirsever olarak beni rahatsız ediyor.Sadece "şiirime dokunma" bencilliğinden değil bu... sadece o şiirlerin değil, şairlerinin de ideolojik olarak karşı oldukları bir tüketim kampanyasında kullanılmasını yanlış buluyorum.Sadece şairler mi?Yazarlar da... şarkılar da... filmler de...Ben "Hababam Sınıfı benimdir. Sizin meşrubatınızdan da eskidir" diye düşünüyorum.Haksız mıyım?***Sözlerimi daha iyi anlatabilmek için yine sözü şiire vereyim.Ataol Behramoğlu kampanyada kullanılan şiirinde diyor ki:"Ben mi?/Evet.../Bir gün çıkıp gideceğim/ kapıları, evleri, dergileri, hüzünleri bırakarak..."Ya arabaları? can.dundar@e-kolay.net Direksiyondayım.