Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


1977 yılıydı. Ecevit iktidara gelmiş, Ankara Atatürk Lisesi'nin duvarlarındaki "Ey Türk! Titre ve kendine dön" yazısı yerini devrim sloganlarına bırakmıştı.
Okul müdürlüğüne, edebiyatçı Vecihi Timuroğlu atanmıştı.
Bir gün fizik laboratuvarında "titreşimler" bahsindeyken kapı açıldı, yeni müdür girdi kapıdan... Öğrenciler hazırola durdu.
Timuroğlu, bir süre dersi izledikten sonra şöyle dedi:
"Gördüğünüz gibi çocuklar, doğada her şey titreyerek ses veriyor. Ama siz insansınız. Her ne olursa olsun, siz titremeyin".
Timuroğlu,
sonraki yıllarda, "devrim kavgası"nda "hiçbir şey karşısında titremeyen" oğlunu yitirdi.
Ve bir gün geldi, bu ölümün ayrıntılarını yazmak, çeyrek asır önceki o fizik laboratuvarında Vecihi Hoca'yı dinleyen - ve hiç unutmayan - bir öğrencisine, bana kısmet oldu.

* * *

Kürşat Timuroğlu'nun PKK tarafından öldürüldüğünü ve katilinin resmi makamlarca kollandığını yazmıştım.
"Yazınla beni ve ailemi onurlandırdın. Kürşat'ın yerine senin gibi yiğitler yetiştirdiğim için övünçlüyüm" diyor hocam mektubunda...
Ancak Taner Akçam'ın "Kürşat benim yerime öldürüldü" açıklamasına çok içerlemiş:
"Ben oğlumu gerçek bir yurtsever olarak yetiştirdim. Kızım da bu yolda can verdi. Biz, böyle aşağılamalara katlanamayız" diyor ve Taner'e yazdığı satırları yayımlamamı istiyor. Kısaltarak aktarıyorum:

* * *

"Sevgili Memet (Taner Akçam),
Çok sevdiğim öğrencim Can Dündar'la yaptığın görüşmeyi dikkatle okudum. Kendini, devrimci hareketin doruğuna oturtmuşsun. Buna da bir diyeceğim olamaz. Savına yanıt verme hakkı, Dev - Yol önderlerinin...
Konuşmanın beni ilgilendiren yanı,
Kürşat'ı küçük düşürmendir.
Dediğine göre,
Kürşat'ı senin yerine öldürmüşler. Bu sav, Kürşat'ın kişiliğine saldırıdır.
Kürşat, 1974'te Almanya'ya gitmeden bir Dev - Yolcu olarak hedefti zaten... Öyle hedefti ki, defalarca yok edilmek istenmişti.

* * *

"Sen, PKK ile işbirliği yaptığını, sonra vazgeçtiğini belirtiyorsun.
Kürşat, başından beri, PKK ile işbirliğine karşıydı.
Katil, duruşmada,
Kürşat'ı Apo'nun emriyle öldürdüğünü, kendisini Türk polisinin koruduğunu söylüyor.
Katil Hırvatistan'da yakalandıktan sonra, İsveç'ten bir savcı gelip
Apo'yu sorguladı. Apo, Kürşat'ı kendisinin öldürttüğünü söyledi. Şemdin Sakık da, Kürşat'ı Apo'nun emriyle öldürttüğünü doğruluyor. 'Apo, Kürşat'ı milliyetçiliğe karşı buluyordu' diyor.
Mahkeme tutanaklarını incele sevgili
Memet... Senin yerine öldürülecek, uydu olacak oğul değildi Kürşat...

* * *

"Sen yiğit bir babanın (Dursun Akçam), yiğit bir ananın oğlusun. Sağlıklı ve namuslu Alper'le Cahit'in kardeşlerisin. Neden böyle yollara girdin, anlamıyorum. Senden rica ediyorum: Kendinle ilgili ne söylersen söyle, ama sakın oğlum için bir imada bulunma!
Memet kardeşim, belki biraz sert yazdım, ama çok yaralandım. Bunu kabul et. Kürşat herkes tarafından saygıyla anılan bir insandır.
Onu yaralama hakkını sana vermem!".