Anayasa Mahkemesi’nin 24 Aralık’ta memur emeklilerinin ikramiye hesaplanmasında 30 yıl sınırını kaldıran kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Dolayısıyla, artık 30 yılın üzerinde hizmeti bulunan memurlar, emekli ikramiyelerini bütün hizmet yılları üzerinden alabilecek. Böyle olunca 35 yıl hizmeti bulunan bir memur için, kıdem ve dereceye göre değişmekle birlikte ortalama 10 bin ila 17 bin TL arasında bir ikramiye farkı söz konusu olacak.
Emekli olduğunda bir yazlık veya araba alma hayali kuran emekliler için emekli ikramiyesindeki bu artış, yeni yıl hediyesi anlamına geliyor.
Herkes şanslı değil
Fakat ne yazık ki bütün memur emeklileri bu kadar şanslı değil. Karar, geriye dönük olarak işlemeyeceği için geçmiş dönemlerde emekli olanlar mağduriyet yaşayacaklar.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geriye dönük olarak yürümeyeceğine dair açık hüküm bulunuyor. Bu nedenle 7 Ocak 2015’ten önce emekli olmuş ve 30 yılın üzerinde hizmeti olan memurlar, bu karardan yararlanamayacak. Bu durumda eşitlik ilkesine aykırılık iddiası söz konusu olacaktır. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki değerlendirmesinin, iptal kararı öncesindeki kanun maddesinin herkese eşit şekilde
Kelime anlamı ‘bağımsız savaşçı’ olan freelance, serbest çalışmak anlamına geliyor. Yani, bir firmada çalışmayan kişilerin dışarıdan iş yapması demek. Özellikle bilişim, yazılım, mühendislik, grafik tasarımı alanlarında çalışanlar ile metin yazarları ve çevirmenler, bağımsız çalışanlara örnek olarak verilebilir.
Bağımsız çalışan kişi, kazancını belirli bir ücretle değil, yaptığı iş üzerinden genellikle saatlik çalışma karşılığında elde ediyor. Çalışma saatleri de yapılan işe ve kişinin isteğine göre değişiyor.
Bağımsız çalışanlar, yaptıkları işlerde veya yer aldıkları projelerde genellikle çalışacakları saati tahmini olarak belirleyip, uygun olduğunu düşündükleri saat birimlik ücret ile çarparak, karşı tarafa bir fiyat veriyorlar. Bağımsız çalışan kişiler, işverenin işini yapmakla yükümlüdürler. Buna karşılık, sigorta ve diğer hususlar müşterilerini ilgilendirmiyor.
Büyüyen bir pazar
Kullanıcı ve proje sayısıyla dünyanın en büyük serbest çalışma, dış kaynak kullanım ve kitle kaynak kullanım pazarı olan “freelancer.com”un verilerine göre; sadece bu internet sitesi üzerinden yaklaşık 250 ülke ve bölgede 14 milyon 129 bin işveren ve bağımsız çalışan (freelancer)
Asgari ücret salı günü açıklandı. 2015'in ilk altı ayında asgari ücret brüt 1.201 TL, net 949 TL olacak. İkinci altı ay ise brüt 1.273 TL, net 1.000 TL olarak uygulanacak.
Asgari ücret 2015'in ilk altı ayında yüzde 6, ikinci altı ayında yüzde 6 olmak üzere toplamda yıllık yüzde 12.4 artmış oldu. Artış işçiyi de, işvereni de mutlu etmedi. Her iki tarafta kendi cephesinden konuya ilişkin eleştirilerini sürdürüyor. Fakat asıl önemli olan asgari ücretin miktarından çok, asgari ücretle çalışan kişi oranı. Türkiye'de yaklaşık iki kişiden birisi asgari ücretle çalışıyor. Dolayısıyla asgari ücret yalnızca bir gösterge rakamı değil, pek çok ailenin geçimini sürdürmek zorunda olduğu bir ücret konumunda.
Asgari ücretin çalışma hayatı açısından önemi büyük. Çalışma hayatında pek çok parametre asgari ücrete endeksli. Prime esas kazanç alt sınırından, işsizlik maaşı alt ve üst sınırına, asgari geçim indiriminden idari para cezalarına kadar pek çok noktada asgari ücret üzerinden hesaplama yapılıyor. Dolayısıyla asgari ücret değişince pek çok konuda rakamlar da değişiklik gösterdi. İşte değişen rakamlardan bazıları...
Asgari ücret değişince ilk olarak çalışanların eline geçen net ücret
2015’in ilk günündeyiz. Çalışma yaşamı bakımından oldukça hareketli bir yıl geçirdik. 2014 yılı iş kazalarının en fazla yaşandığı sene olarak anılacak. Geçen yıl kıdem tazminatı konusunu çok konuştuk. Ancak ortaya bir sonuç çıkmadı.
Çalışma Bakanlığı kıdem tazminatıyla ilgili taslaklar hazırladı. İşçi ve işveren tarafları hazırlanan bu taslaklara itibar etmedi. Kıdem tazminatında yapılacak değişikliklerin bir kargaşaya yol açacağı anlaşıldığında, daha önceki yıllarda olduğu gibi konu rafa kalktı.
2014 içerisinde “tarafların anlaşmasına bağlı” denilen kıdem tazminatıyla ilgili son gelişme, birkaç ay önce Orta Vadeli Program’da ortaya çıktı. Programda aynen şu ifade yer alıyor:
“Sosyal taraflarla diyalog içerisinde tüm işçilerin faydalanacağı ve bireysel hesaba dayanan bir kıdem tazminatı sistemi geliştirilecektir.”
Programdan da görüleceği gibi kıdem tazminatı fonu tam anlamıyla rafa kalkmadı. Taslaklar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Ancak yine geçen yıl ifade edildiği gibi, işçi ve işveren taraflarının anlaşarak kabul edecekleri bir metin arayışı var.
Haklar garanti altında
İşyerlerine uzman şartı geldi
50’den az çalışanı olan ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için iş güvenliği uzmanının yanı sıra işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğü başladı. Hamam, kuaför gibi işyerlerinde de iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi zorunlu hale gelince, iş güvenliği uzmanı yetersizliği ortaya çıktı.
Engellilere yeni düzenleme
Şubatta hayata geçen torba kanunla engellilerin hayatlarının kolaylaştırılmasına yönelik önemli adımlar atıldı. Büyükşehir belediyeleri ve diğer tüm belediyelerde, şehir içinde kullanılan ve sürücü koltuğu hariç 9 veya daha fazla koltuğa sahip tüm araçlarda engellilerin erişilebilirliğine uygunluk şartına ilişkin düzenleme hayata geçirildi.
Bakmakla yükümlü olduğu kişilerden herhangi birisi engelli olan memurların yer değiştirme taleplerinde kolaylık sağlanmasına ilişkin düzenleme de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na eklendi. Sağlık kurulu raporuna göre kendisi, eşi veya birinci derece kan hısımlığı bulunan bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri engelli olan memurların, engellilik durumundan kaynaklanan yer değiştirme taleplerinin karşılanması için gerekli düzenleme yapıldı.
Türkiye işgücü piyasasında temel mücadele alanlarından biri de kayıtdışı istihdam. Türkiye’de çalışan her üç kişiden biri kayıtdışı çalışıyor ve bu durum çoğunlukla bir seçimden çok kayıtlı istihdam imkânlarındaki daralmaya bağlı olarak adeta bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.
2005 itibariyle yüzde 48.2 olan kayıt dışı istihdam oranı 2013’te yüzde 36.8’e kadar geriledi. Bu durumun arka planında, istihdamın ortalama eğitim düzeyinin artması, istihdam artışının kayıt dışılığın göreli olarak daha düşük olduğu hizmet ve sanayi kesimlerinde yoğunlaşması, ücret dışı işgücü maliyetlerini aşağıya çeken çeşitli sigorta prim teşvikleri ve denetimlerin sıkılaştırılması var.
2014’te çıkışa geçti
2014’ün şubat ayından itibaren bu oran ne yazık ki yeniden yükselmeye başladı. Şubatta 8 milyon 452 bin olan kayıtdışı çalışan sayısı, eylüle gelindiğinde 9 milyon 345 bine yükseldi. 7 aylık dönemde 892 binlik bir artış yaşandı.
Türkiye’de erkeklere oranla kadınlar daha fazla kayıtdışı çalışıyor. Eylül itibariyle 3.8 milyon kadın kayıtdışı istihdamda. Bu rakam çalışan kadınların yarısına denk geliyor. Bununla birlikte, SGK verileri kayıt dışı çalışmanın gençlerde (yüzde 70) ve
Cem Kılıç sık sık emeklilerle bir araya gelip sorunlarını dinliyor.
Anayasa Mahkemesi’nin önceki günkü kararı memurların yüzünü güldürdü. Mahkeme, Emekli Sandığı Kanunu’nda yer alan “emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yılı aşan süreler dikkate alınmaz” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğunu hükmetti.
Buna göre artık emekliler 30 hizmet yılını aşan çalışmaları için de emekli ikramiyesi alabilecek.
Ancak emekli aylıkları için böyle bir durum söz konusu değil. Memurun emekli aylığı hizmet yılı arttıkça yükseliyor. Yani, 35 yıllık hizmeti olan memur, 35 yılın karşılığı olarak emekli aylığına hak kazanırken emekli ikramiyesini sadece 30 yıl üzerinden alabiliyordu.
Oy çokluğuyla çıktı
Soru: Süt iznimi günlük 1.5 saatleri birleştirerek toplu kullanmak istiyorum, işveren günlük kullanmam gerektiğini söylüyor. Kıdem tazminatımı alıp işten ayrılabilir miyim?
Cevap: Süt izni hakkı bir yaşından küçük çocukları emzirme için günde bir buçuk saattir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır” şeklinde tanımlanıyor.
Kadın işçilerin 1 yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günlük bir buçuk saat olarak verilen süt izni hakkı pek çok işveren tarafından özellikle büyük şehirlerde birleştirilerek haftanın bir günü işe gelinmemesi şeklinde uygulanıyor. Süt izni hakkının bu şekilde uygulanması aslında kanuna aykırı. Kanun açıkça süt izninin günde bir buçuk saat olarak kullanılmasını ve bu sürenin de günlük çalışma süresinden sayılması gerektiğini ifade ediyor.
Özellikle büyükşehirlerde kadın işçilerin gün içerisinde evine gidip çocuğu emzirmesi ve yeniden işine dönmesi mümkün değil. İşe geç gelinmesi veya erken çıkılmasında ise işyerlerine gidiş gelişte servisler kullanıldığı için işten erken çıkan annenin evine ulaşması için kendi cebinden ulaşım masraflarını karşılaması