Çetin Altan

Çetin Altan

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Absürd fıkraların en klasiklerinden biri.  Sirklerdeki aslan, kaplan terbiyecileri gibi; bir de bir pire terbiyecisi varmış.
Eğittiği pireye ne zaman:
- Zıpla, dese; pire hemen zıplıyormuş.
* * *
Pire terbiyecisi, eğittiği pire üstünde bazı deneylere girişmiş ve pirenin bir bacağını kopardıktan sonra, yine vermiş komutunu:
- Zıpla!
Pire, azıcık aksamayla da olsa zıplamış.
* * *
Bu kez pire terbiyecisi, bir ayağını daha koparmış pirenin ve yine:
- Zıpla, demiş.
Pirecik, zar zor çalışmış zıplamaya.
* * *
Pirenin üçüncü ayağı da koparıldıktan sonra, eğitimcisinin komutu devam etmiş:
- Zıpla!
Pirecik, zıplayamamış.
* * *
Pire terbiyecisi, eğittiği pire üstünde yaptığı deneylerin sonucunu şöyle değerlendirmiş:
- Bir pirenin 3 ayağı koparıldığında, kulağı sağır oluyor; verilen komutu duymuyor.
* * *
“Kodum mu oturturum” hamaseti üstüne biçimlendirilmek istenmiş bir ülkeye de epey yakışan bir fıkra, pire fıkrası.
Şu farkla ki, kimse:
- Kodum mu oturtamıyorum, diyemiyor.
Ya:
- Bazı kulaklar sağır, uyarıları duyamıyor, diyor.
Ya:
- Bazı gözler kör, gerçekleri göremiyor, diyor.
* * *
Hadi biz de durumdan “görev” değilse de, bir sonuç çıkaralım:
- Bazı kulaklar sağır, bazı gözler de görmez olduğunda; Boğaz’dan geçen 150 metre uzunluğundaki bir Ro-Ro gemisi, Yeniköy’deki bir yalının tam içine girerken durabiliyor.
* * *
Acaba son 90 yılda “Bir faciadan kıl payı kurtulduk”, “Bir felakete ramak kaldı”, “Korkunç bir kaza ucuz atlatıldı” başlıkları kaç bin kez kullanıldı gazetelerde?
* * *
Şayet 40 bin mezra, 32 bin köy, 2800 belediye ve 450 bin erkek erkeğe kahvesi bulunan; 16 milyon aileden oluşmuş Türkiye’de; “İtfaiye teşkilatı”nın, belediyelere göre araç, gereç ve personel dökümünü gösteren bir haritası yapılmış olsaydı; kırmızı bayraklı cenaze görüntüleri de, sürüp gitmezdi 30 yıldan bu yana...
* * *
Sürüp gitmezdi, çünkü ülkedeki “İtfaiye teşkilatı”nın nerelerde nasıl konuşlandığının dökümünü gösteren bir “şeffaflık”; patlayıp duran mayınların hangi fabrikalardan kaça alındığını da merak ederdi, paraların hangi kaynaklardan bulunduğunu da ve yılda “100 milyar dolarlık uyuşturucu ve silah kaçakçılığının” nerelere kadar tırmandığıyla, milyarlarca doların kimler arasında paylaşıldığını da...
* * *
“Memalik-i Osmani” de, İstanbul’un Boğaz kıyılarındaki yalılar, hanım sultanlara, Enderun paşalarına, Mısır hıdivlerine falan ayrılmıştı.
“Kul yığınları”nın, Boğaz kıyılarında dolaşma hakkı bile yoktu.
* * *
Yavaş yavaş yalılar el değiştirdi; kimi beton bir villaya dönüştü, kimi otele, kimi lokantaya.
Yine de ahşap kimliğini korumuş olanlar epeyce.
Onların da korkulu rüyası, 150-200 metrelik bir şilebin, dümeni kitlendiği için, yalı yüksekliğindeki burnuyla ziyaretlerine gelmesi.
* * *
Gece yatakta uyurken, bir geminin gelip karyolaya çarpması, nerdeyse Güneydoğu’da bir mayına basmakla eşit gibi...
* * *
Sigorta şirketleri, TV’lerde arttırdıkları reklamlarında kullanabilirler şöyle bir görüntüyü:
Yatakta, kaymış yorganıyla çırılçıplak bacakları ortaya çıkmış uyuyan genç bir kadın ve “grandi direği” damı parçalamış bir geminin, burnundan karyolaya doğru bindirmesi...
* * *
Sonra da majüskül harflerle bir anons:
“Dümeni kitlenmiş gemi kazalarına karşı sigorta yaptırmayı unutmayın!”
***
Sigorta şirketleri, kimsenin açıklamadığı bazı gerçekleri de kullanıyorlar reklamlarında.
Her 2 saatte 15 araba çalınıyormuş, 20 evin soyulması da cabası.
* * *
Evlerini yangına karşı sigortalatmış olanlardan biri, hastalanıp da yattığı hastanede yangın çıktığında; evinin sigortası, keşke yine kapsasa kendisini...
* * *
Tutulmamış siyasetçi vaatlerine karşı da, vatandaşları sigorta etmek mümkün olsaydı...
Sigorta şirketlerinin “siyasetçi yalanları”na karşı yapacağı muhalefet, çok daha gerçekçi ve somut olmaz mıydı?
* * *
Bir geminin dümeni kitlenip de, Boğaz’da bir yalıya bindirdiğinde; dümenin neden kitlendiğini araştırmak, “vatana, millete, devlete hizmet aşkıyla yanıp tutuşan” siyasetçilere düşer mi, düşmez mi?
* * *
Böyle bir soruyu oya koysak; acaba “düşer” diyenlerin oranı yüzde kaç çıkar, “düşmez” diyenlerin oranı yüzde kaç?
* * *
Milli iradenin netleşen eğilimlerine göre de, demokratik bir tartışma başlayabilir:
- Geminin bakımı zamanında yapılmamıştı.
- Geminin bakımı zamanında yapılmış, ama kaptan uyukladığı için tekne rotasında çıkıp, akıntıya kapılmıştı.
- Hayır efendim, aslında kazaya uğrayan yalının önüne bir dalga kıran yapılması gerekirdi.
- Geminin dümen mekanizması kontrol edildikten sonra, Boğaz’a girmesine izin verilmeliydi.
* * *
Tuzla’da Balıkçı Mustafa’nın karidesleri de çok taze.
* * *
Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi en az 4 yıl alacak...
* * *
“Zıpla” komutuna uyması için eğitilmiş bir pirenin 3 ayağı koparılınca, kulağı sağır oluyor ve komutu duyup zıplayamıyor.
* * *
Her ne kadar “Biz, bize benziyoruz” ama; Kopenhag kriterlerinin gözlüğüyle bakıldığında, kara bir mizahın göbek taşını simgeliyoruz galiba...
* * *
Keşke bir de, bu kadar genç insan ölmeseydi...