25.12.1996 - 00:00 | Son Güncellenme:
Umur Talu
FRANSA'DA onlara "sans - culottes" (sankülot) denmişti. (Bugünkü anlamıyla "donsuzlar", o günkü tam anlamıyla "kısa pantalonsuzlar". Belki "baldırıçıplaklar" da denebilir. Tercihim "çulsuzlar" demek.)
"Çulsuzlar" devrim yapmıştı. Daha doğrusu, devrimin içindeki en yoksul ama "doğrudan demokrasi"den yana gruptu.
Aristokrasiyi simgeleyen "külotlar"a (kısa pantalonlara) karşı bildiğimiz pantalonun çizgili bir türünü çıkarmışlardı.
Devrim karşıtları onları aşağılamak için "çulsuz" anlamında "sankülot" dediler ama ters tepti.
Tam tersine onlar bu hakareti benimsedi ve kendilerini "sankülot" olarak adlandırdılar.
"Ekmek istiyoruz... Anayasa'nın uygulanmasını istiyoruz" diyorlardı.
Hakaret siyasal bir anlam kazanmıştı ve yoksul halk kesimlerini kucakladığı gibi, eşitlikçi ve doğrudan demokrasiye yakın bir toplum modeli düşleyenler tarafından da kabul edilmişti. Bunlar kendilerine, "sankülot vatandaş" dediler.
(Devrimden sekiz yıl sonra, "gerici" denilen dönemde ezildiler...)
Bergama'da "siyanürlü altına karşı" çıplak gösteriyi görünce aklıma geliverdi "çulsuzlar".
Gerçi Fransa'da o dönemde, soyunmak bir yana, kısa pantalon yerine uzununu giymişlerdi, burada ise kısa bir süre için pantalonu da üstlerinden atmışlardı ama...
Sonuçta her zaman, her yerde "çulsuz"dular çünkü, herhangi bir şekilde aşağılamaya uğrasalar da kendilerine dayatılan şeylere "itiraz eden halk"tılar.
Akrabalığım da olan Bergama'dan "çulsuz itiraz"ın ses (ve görüntü) vermesinden heyecan duydum.
Birbirleriyle farkları ve çelişkileri olsa da, en azından iki partinin yerel örgütlerinin, somut bir konuda "çulsuz itiraz"ın içinde birlikte bulunabilmeleri de iyi geldi.
Aynı, Ankara'da "zirve" yapılırken Kocaeli'de DİSK'in düzenlediği mitingde bir araya gelenler gibi.
DİSK Genel Başkanı Budak da anlatmıştı: Orada Refah'a oy vermiş işçiler, hatta işçi temsilcileri de vardı ve bir "toplumsal itiraz"ın içinde yer almışlardı.
YDH Başkanı Hüseyin Ergün'ün "Çözüm Bloku" çabaları da bir toplu itiraz girişimiydi.
Fransa, Bergama ve Kocaeli üstünden dolaşarak söylemek istediğim şu:
Bergamalının tehdit olarak gördüğü siyanür orası için ne ifade ediyorsa, bu ülkeyi de uzun zamandır zehirleyen bir "siyanür" dayatıldı hepimize.
Şu günlerde dökülenler bunun sadece zerrecikleri.
Yoksul ya da varlıklı olmanızın ötesinde, önünüzdeki temel soru şu:
İtirazım var mı yok mu?
İtirazınız varsa eğer, ne giyerseniz giyin "çulsuz"sunuzdur.
"Vatan, millet, devlet..." ve benzeri kılıklar içinde bu ülkeye ne tür rezilliklerin dayatılmış olduğunun farkındaysanız, bu dayatmanın "vatan, millet, devlet"e giydirdiği "külot"la mutabık değilseniz...
Bu kavramları yeniden tanımlamak, onların "külot"una karşı yeni bir giysi biçmek için sizin itirazınıza da ihtiyaç var.
Artık kendinizi hakarete uğramış hissediyorsanız, gündelik kıyafetiniz, siyasi kılığınız ne olursa olsun, ya Bergamalılar gibi üstünüzdekini çıkarın ya "Fransız çulsuzlar" gibi farklı bir ortak giysiyi benimseyin...
Ne yapıp edin, kendinizi gösterin!
Kendini göstermeyen vatandaşa gününü gösteriyorlar zaten!
Survivor yarışmacılarından Hikmet Tuğsuz bir anda yarışmaya veda etmişti. İzleyiciler tarafından Survivor Hikmet'in nereye gittiğini merak konusu olmuştu. Hakkında ortaya atılan iddialar sonrası Hikmet Tuğsuz'dan ilk açıklama geldi.