Konuştuğum birçok insanda aynı ruh hali var.
EXPO fikrine fazlasıyla alışmış bu kentin yakın bir gelecekte boşluğu nasıl dolduracağı, hangi projeye sarılacağı konuşuluyor.
Bu sürecin sonundaki oylamayı kazanamamanın birçok sebebi var.
Resmi ve sivil birçok kurumun bir arada çalışması İzmir için de, Türkiye için de yeni bir organizasyon modeliydi. Koordinasyonun zaman zaman aksaması beni şaşırtmadı ama gelecek için umutlandırdı.
İtalyanların internetten EXPO sayfasına girip görün birçok markanın sponsorluğunu görüyorsunuz. Türkiye’de ise özel sektöre projenin önemi ve değeri yeterince iyi anlatılamadı.
Kamu kurumları, Dışişleri Bakanlığı projeye olan desteğini son ana bıraktı. Genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, anayasa değişiklikleri derken tanıtım çalışmaları son bir aya sıkıştırıldı. Yarışa önde giren Türkiye, son hamleyi yapamadı.
Adaylık kampanyasının son bir ayında delegelerle kurulan temasın daha iyi organize edilmesi gerekirken bu gerçekleştirilemedi. Kampanyanın tamamında bir gecikme ve koordinasyon sorunu egemen oldu.
Şimdi önümüzdeki bir takım seçenekler var.
2017’deki küçük EXPO’ya aday olabiliriz. Bazı çevreler “Büyüğüne aday olan bir şehir küçüğüyle hedef küçültmez mi?” diye soruyorlar.
Oysa bu konuda peşin hükümlü olunmaması gerektiğini düşünüyorum.
2020 EXPO’suna aday olmak... Bunun için önümüzdeki vakit bulunuyor.
Şangay EXPO’sunun hemen ardından 2020 için start verilecek. Ancak 2020 için ABD’den Houston ve Fransa’dan Paris’in aday olması bekleniyor.
Bu iki güçlü kentin arasından çıkmak çok kolay olmayacaktır.
BIE dışında bir organizasyon tarafından düzenlenecek uluslar arası bir projeye aday olabiliriz.
Hatta kendi başımıza, bağımsız bir organizasyon bile yapabiliriz.
Elbette bunları planlarken; BIE’den bağımsız bir uluslararası fuar düzenlemenin bir takım handikapları olabileceğini de düşünmeliyiz.
Ancak BIE’nin Tayland’ta yapılan “Çiçek ve Bahçe Bitkileri EXPO”sunu dikkatle incelemeliyiz. BIE’nin kontrolünde yapılan bu fuarın felsefesi genişletilerek İzmir için de sağlık teması altında yapılabilir.
Tabii bunları yapabilmek için...
Önce başarısızlıkta kimin daha çok sorumlu olduğunu bulmaya yönelik sonu gelmez tartışmaları bir kenara bırakmamız gerekiyor.
Eğer bunu başarabilirsek inanın kazandığımız bu deneyin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlamış olacağız.
Heyetlerin işlevi
EXPO nedeniyle küçük heyetler oluşturulup ülke ülke gezildi.
Gezildiği için eleştirmiyorum, hatta İtalyanların turlarına bizzat şahit oldukça az bile gidildiğini düşünüyorum.
Biz içeride seçim, Cumhurbaşkanlığı, türban, anaya değişikliği gibi tartışmalarla uğraşırken İtalya heyeti dolaşıp duruyordu. Garanti gördükleri ülkelere bile iki, üç kere gittiler.
Eleştirim farklı bir konu için...
Madem şeffaf bir iş yapıyoruz.
Kimlerin hangi heyetle nereye gittikleri açıklansın.
Ve kimlerin hangi dil konuştukları da parantez içinde yanlarına yazılsın.
Çünkü gerçek lobicilik tercümanlar aracılığıyla zor yapılıyor.
Eğer bir gün dev bir organizasyona talip olur, yine büyük bir yarışa hazırlanırsak bu listeler gözden geçirilmeli ve uluslararası ilişkileri kuvvetli kişiler tercih edilmeli.
Başka türlüsü lobicilik değil seyahat oluyor.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025