Dün kaldığım yerden devam ediyorum. İddiam şu... AKP’ye açılan kapatma davası kadar CHP’nin hafta sonunda yapacağı kurultay da Türkiye’nin siyasi geleceğinde çok önemli bir yer tutuyor.
Neden mi?
Çünkü AKP’nin hem cumhurbaşkanlığı hem de türban yasa değişikliğinde MHP’yle anlaşması toplumda yeterince uzlaşma havası yaratmadı.
Eğer bir uzlaşma ikliminden söz edilecekse bunun tarifi AKP’nin ve CHP’nin el sıkışmasından geçiyor.
Bu mümkün mü?
Kolay değil ama halkın beklentilerini üst üste koyduğumuzda ve dünyadaki ekonomik gelişmeler dikkate alındığında bu iki partinin ortak noktada birleşmesinde fayda görülüyor.
O yüzden AKP’nin geleceği kadar CHP’nin de geleceği, izleyeceği politikalar ve kadroları önem kazanıyor.
Dün de bahsetmiştim.
Kimse CHP lideri için, “Yolsuzluklara bulaşmıştır, yakınlarına kıyak çekmiştir...” diyemiyor.
Kimse, “Eşini, çocuklarını ön plana çıkarmıştır, devlet olanaklarını ailesi için kullanmıştır” diyemiyor.
Aksine kamuoyu ne çocuklarını tanıyor, ne yakınlarını...
Kabul edelim ki, Deniz Baykal bugün için Türk siyasetinin en deneyimli politikacılarından biri...
Ancak CHP’ye oy verenler, vermek isteyip de Baykal faktörünü öne çıkaranların hep eleştirdiği bir husus var.
* * *
O da Baykal’ın dar bir kadroyla çalıştığı, yeni isimlere kapalı olduğu, partinin vizyonunu açacak yeni söylem ve politikalara izin vermediği yönünde...
Türkiye değişik bir ülke...
Bazen konjonktür istediğiniz, önceden belirlediğiniz stratejileri uygulamanıza izin vermeyebilir. CHP için de bu gerçekler söz konusu olmuş olabilir. Baykal zaman zaman bu konuları açıklıyor.
Kabul ederseniz ya da etmezseniz...
Sonuçta Baykal’ın kendini savunduğu siyasi argümanlar bulunuyor.
Gerçek olan şu ki...
Türkiye’deki seçmen alternatif politikalar, alternatif programlar, alternatif kadrolar arıyor ve istiyor.
AKP’nin 2002’de yeni bir parti olmasına rağmen tek başına iktidara gelmesini başka hiçbir gerekçe açıklayamaz.
Seçmenin bildiği bir gerçek daha var.
O da CHP’nin Türk demokrasisi için vazgeçilmez olduğu...
Bugün CHP’nin başında Baykal var, seçmenin de Baykal’dan beklentileri...
CHP liderinin artık bu isteklere seyirci kalması mümkün değildir.
AKP’yle ilgili kapatma davasının sonucu ne olursa olsun, Türkiye yeni ve farklı bir yola girmiştir.
* * *
Daha doğrusu raydan çıkan ekonominin, raydan çıkan siyasetin yeniden yoluna devam etmesi gerekmektedir.
Sonrasında da doğru hedefe varabilmesi için CHP’ye ister ana muhalefet, ister iktidar olarak ihtiyacı vardır.
Bu da yeni bir strateji gerektirmektedir.
Baykal’ın kurultaydan galip çıkacağı kesindir.
Ama Baykal, bundan sonra farklı bir tavır ve yürüyüş sergilemelidir.
Örneğin parti meclisinin, parti yöneticilerinin, merkez karar yönetim kurulunun yenilenmesi için bu büyük bir fırsattır.
CHP daha dışa dönük bir politika izlemelidir. Partinin yöneticileri kent kent dolaşıp programlarını anlatmalı ve yurtdışındaki muhataplarıyla daha yoğun bir ilişki ağına girmelidir.
2009’da yapılacak yerel seçimler tüm partiler için çok önemli bir dönüm noktasıdır.
Ve CHP için geleceği şekillendirmek kurultayla başlamaktadır.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025