Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ro­tary, “İyi­lik yap, de­ni­ze at” fel­se­fe­si­ni be­nim­se­yen ulus­la­ra­ra­sı bir or­ga­ni­zas­yon ol­du­ğu için, ço­ğu za­man ha­ya­ta ge­çir­di­ği pro­je­ler, kı­sıt­lı bir çev­re ta­ra­fın­dan bi­li­ni­yor.
Oy­sa son yıl­lar­da “bi­zim yar­dı­mı­mız da­ha iyi” eda­sıy­la do­la­şan ama sa­da­ka kül­tü­rü­nü yay­gın­laş­tı­ran grup­lar­la ger­çek sos­yal so­rum­lu­luk pro­je­le­ri­ni yü­rü­ten grup­la­rı ayırt et­me­miz ge­re­ki­yor.
Be­nim ha­yat gö­rü­şü­me gö­re iyi­lik ya­pan­lar bu­nu hiç­bir za­man rek­lam ara­cı yap­ma­ma­lı­dır.
Ama top­lu­mun ge­ne­li­ni il­gi­len­di­ren ve ör­nek olan­lar da teş­vik edil­me­li.
Ör­ne­ğin Türk Ro­tary’si ger­çek­ten de çok önem­li sos­yal so­rum­lu­luk pro­je­le­ri yü­rü­tü­yor.
Sa­yı­sız in­sa­nın ha­ya­tı bu prog­ram­lar­la de­ği­şi­yor, dün­ya­nın fark­lı coğ­raf­ya­la­rın­da ya­şa­yan­lar or­tak bir pro­je yü­rüt­me­nin ay­nı za­man­da key­fi­ni ya­şı­yor­lar. Ro­tary, in­sa­ni hiz­met­ler sağ­la­yan, bü­tün mes­lek­ler­de yük­sek etik stan­dart­la­rı teş­vik eden ve dün­ya­da iyi ni­yet ve ba­rı­şın te­si­si­ne yar­dım­cı olan iş ve mes­lek in­san­la­rı­nın dün­ya ça­pın­da bir­leş­ti­ği bir or­ga­ni­zas­yon...
Bu­gün dün­ya­da 160’tan faz­la ül­ke­de, 30 bi­ni aş­kın Ro­tary ku­lü­bün­de yak­la­şık 1 mil­yon 200 bin Ro­tar­yen bu­lu­nu­yor.
Ro­tary gi­bi ben­zer amaç­la­rı pay­la­şan Li­ons’lar­da da bu ra­kam­la­ra rast­la­mak müm­kün.
Bu­gün si­ze yüz­ler­ce ku­lüp ara­sın­dan sa­de­ce bi­ri­nin yü­rüt­tü­ğü bir ça­lış­ma­dan bah­se­de­ce­ğim.
Ma­vi­şe­hir Ro­tary, İz­mir’de “eş­li ba­ğış” de­ni­len mo­de­li en iyi uy­gu­la­yan ku­lüp­le­rin­den bi­ri­si.
ABD’den “Ro­tary Club of La­uri­e Sun­ri­se Be­ach” ile bir­lik­te yü­rü­tü­len pro­jey­le Tür­ki­ye’de bir il­ke im­za atıl­dı.
Yurt­dı­şın­dan spon­sor bir eş ku­lüp ara­cı­lı­ğı ve Ro­tary Vak­fı’nın or­tak­la­şa mad­di kat­kı­la­rıy­la “Kid­ney Trans­port Üni­te­si” adı ve­ri­len çok özel bir ci­haz, Ege Or­gan Nak­li Der­ne­ği’ne ba­ğış­lan­dı.
Pe­ki “Kid­ney Trans­port Üni­te­si” ne işe ya­rar?
Or­gan nak­lin­de sa­at­ler, ba­zen da­ki­ka­lar önem­li...
Bu üni­te­nin iş­le­vi per­füz­yon pom­pa­la­rı sa­ye­sin­de do­nör­den alın­mış or­gan­la­rı, trans­plan­tas­yo­nun­dan ön­ce­ki 72 sa­at bo­yun­ca vü­cut şart­la­rın­da mu­ha­fa­za edi­yor ol­ma­sı...
Da­ha da önem­li­si ta­şı­na­bi­lir bir ci­haz ol­ma­sı...
Kal­bi çarp­ma­yan do­nör­ler­den alı­nan böb­rek­le­rin nak­le ka­dar ge­çen sü­re­de bo­zul­ma­ya kar­şı da­ha has­sas ol­duk­la­rın­dan di­na­mik ve do­ğa­la ya­kın bir ko­ru­ma sağ­la­nı­yor.
Tür­ki­ye’de 18 mer­kez­de yıl­da or­ta­la­ma 350-400 or­gan nak­li ya­pı­lı­yor.
Bir­çok in­san da umut­la bek­ler­ken, bek­le­me, bo­zul­ma gi­bi tür­lü ne­den­ler­den do­la­yı iyi ha­be­ri bir tür­lü ala­mı­yor.
Or­gan ba­ğış­la­rı gi­de­rek art­ma­sı­na rağ­men sı­ra­da çok in­sa­nın bek­li­yor ol­ma­sı, sı­kın­tı­nın bü­yük­lü­ğü ko­nu­sun­da bi­ze ipuç­la­rı ve­ri­yor.
Baş­ta da de­ğin­di­ğim gi­bi ör­nek pro­je­ler des­tek gör­me­li, al­kış­lan­ma­lı ve ta­nı­tıl­ma­lı...
An­cak bu sa­ye­de ye­ni­le­ri için gü­zel baş­lan­gıç­lar ya­pa­bi­li­riz.
Ma­vi­şe­hir Ro­tary Ku­lü­bü’nü o yüz­den teb­rik edi­yo­rum.

Haberin Devamı

Ha­san Ali Yü­cel’den gü­nü­mü­ze

Haberin Devamı

1897’de do­ğan Ha­san Ali Yü­cel, din­sel ge­le­nek­le­rin et­kin ol­du­ğu bir çev­re­de ye­ti­şip, fel­se­fe eği­ti­mi al­mış; ya­zar­lık, öğ­ret­men­lik, mü­fet­tiş­lik, Ata­türk’e da­nış­man­lık, Ga­zi Eği­tim Ens­ti­tü­sü Mü­dür­lü­ğü, Or­ta Öğ­re­tim Ge­nel Mü­dür­lü­ğü’nün ar­dın­dan 1935’te İz­mir mil­let­ve­ki­li, 1938’de Eği­tim Ba­ka­nı ol­muş­tur.
En önem­li pro­je­si olan köy ens­ti­tü­le­ri­nin dı­şın­da, dün­ya ede­bi­yat kla­sik­le­ri­nin çe­vi­ri­si; çe­şit­li kon­ser­va­tu­var, fa­kül­te ve İs­tan­bul Tek­nik Üni­ver­si­te­si’nin ku­ru­lu­şu onun za­ma­nın­da ger­çek­leş­miş­tir. Özel­lik­le do­ğu­da il­köğ­re­ti­min güç­len­di­ril­me­si, di­lin Türk­çe­leş­ti­ril­me­si, or­tak bi­lim di­li oluş­tu­rul­ma­sı, eği­ti­me faz­la kay­nak ay­rıl­ma­sı ve sa­bit bir eği­tim po­li­ti­ka­sı için sa­vaş­mış, okul­lar­da di­ni eği­ti­me kar­şı çık­mış­tır.
Ba­kan­ken “fark­lı de­ğer­len­dir­me­le­ri ön­le­mek” için Ame­ri­ka bur­su ver­me­di­ği oğ­lu Can Yü­cel, ço­cuk­ken ba­ba­sı­na duy­du­ğu has­re­ti şu di­ze­ler­le di­le ge­tir­miş­tir:
“Se­vinç­ten uçar­dım has­ta ol­dum mu,  40’ı ge­çer­se ateş, çağ’rır­lar İs­tan­bul’a,  Bi he­lal­laş­mak is­ter el­bet, diğ’mi, oğ­luy­la! Ti­foy­ken ba­şar­dım bu aşk oy’nu­nu,  Ohh de­dim, göğ­sü­ne göm­düm bur­nu­mu.”
* * *
Oy kay­bet­me kor­ku­suy­la köy ens­ti­tü­le­rin­de ge­ri adım­lar plan­la­nın­ca, 1946’da ba­kan­lık­tan, 1950’de ken­di­ni des­tek­le­me­yen CHP’den is­ti­fa et­miş, ay­nı yıl köy ens­ti­tü­le­ri ka­pa­tıl­mış­tır.
Mev­la­na, Go­et­he, Tev­fik Fik­ret ve Ata­türk hay­ra­nı olan Yü­cel, hem mil­li­yet­çi hem hü­ma­nist hem din­dar hem la­ik olu­na­bi­le­ce­ği­ni ka­nıt­la­mış; an­cak kim­se­ye ya­ra­na­ma­mış­tır. Din­ci­ler ta­ra­fın­dan “din­siz­lik”le, mil­li­yet­çi­ler ta­ra­fın­dan “ko­mü­nist­lik”le, sol­cu dev­rim­ci­ler ta­ra­fın­dan “fa­şist­lik”le suç­lan­mış­tır. Bun­la­rı ya­nıt­la­dı­ğı şi­ir­den bir bö­lüm:
“Ken­dim de bil­mi­yor­dum, ko­mü­nist­mi­şim me­ğer... Si­zi bil­mem ben am­ma, bu­na şey­tan­lar gü­ler. Han­gi sö­zün so­nu­na “ist” gel­miş­se o ben­dim. Ta­nı­ya­maz ol­muş­tum ar­tık ken­di­mi ken­dim. Ma­dem so­nun­da “ist” var, na­sıl ko­mü­nist ol­mam? Yüz­de yüz­dü bir yan­dan bun­lar­ca fa­şist ol­mam! Bu şaş­kın­lar yü­zün­den ol­muş­tum ben sos­ya­list... Hem ko­mü­nist, hem fa­şist hem de an­ti­nas­yo­na­list. Dü­şün­me­di­ler, bun­lar bir­bi­ri­ne uy­mu­yor. Vic­dan sa­ğır­la­şın­ca, akıl Hak­kı duy­mu­yor. Bir gün Mev­lûd oku­tup, bir gün yap­tı­lar din­siz... Ne di­ye­yim, inan­dı bu­na pek çok be­yin­siz...”
Gü­nü­müz­de ya­şa­nan ba­zı olay­lar ba­na Ha­san Ali Yü­cel’i anım­sat­tı ne­den­se.
(Prof. Dr. Ül­gen Ze­ki Ok’un ka­le­min­den, ul­ge­nok@ul­ge­nok.net)