Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ba­na gö­re AKP’nin ka­pat­ma da­va­sı ka­dar önem­li bir olay da­ha var önü­müz­de...
O da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si’nin önü­müz­de­ki haf­ta ya­pa­ca­ğı ku­rul­tay...
Gö­zü­ken o ki, De­niz Bay­kal bir kez da­ha CHP Ge­nel Baş­kan­lı­ğı’na se­çi­le­cek.
Kar­şı­sı­na çı­kan iki ra­kip­ten bi­ri olan Oğuz Oyan geç­ti­ği­miz gün­ler­de aday­lık­tan çe­kil­di.
Ha­luk Koç’un da aday olup ola­ma­ya­ca­ğı he­nüz bel­li de­ğil.
Tü­zük ge­re­ği de­le­ge­nin yüz­de 20’si­nin im­za­sı­nı ala­ma­ya­bi­lir.
Tür­ki­ye’de­ki se­çim ba­ra­jı­nın yük­sek ol­du­ğu­nun tar­tı­şıl­dı­ğı bu­gün­ler­de CHP’nin de aday­lık ba­ra­jı­nın da­ha dü­şük ol­ma­sı ge­re­kir.
An­cak ben Ha­luk Koç’un bu im­za­yı top­la­sa bi­le şan­sı­nın ol­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum.
Çün­kü Bay­kal, teş­ki­la­tın ge­ne­li­ne ha­kim du­rum­da ve si­ya­si kon­jonk­tür de Bay­kal’a yar­dım­cı olu­yor.
Özet­le...
Bu şart­lar­da Bay­kal’ı kol­tu­ğun­dan in­di­re­bi­le­cek bir aday he­nüz gö­zük­mü­yor.
Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, Ka­tar’a git­me­den ön­ce ka­tıl­dı­ğı An­ka­ra’da­ki Genç­lik Kol­la­rı top­lan­tı­sın­da, “Bay­kal’a va­kit ayı­ra­cak ka­dar za­ma­nım yok” cüm­le­si­ni kul­lan­dık­tan son­ra bi­le bü­tün ko­nuş­ma­sı­nı CHP’ye ve Bay­kal’a ayır­ma­sı­nı da ol­duk­ça il­ginç bu­lu­yo­rum.
Hü­kü­me­te kar­şı mu­ha­le­fet ya­pan bir baş­ka par­ti gö­zük­mü­yor.
Mer­kez sağ bir tür­lü to­par­la­na­mı­yor.
MHP’nin cum­hur­baş­kan­lı­ğı ve tür­ban de­ği­şik­li­ği ko­nu­la­rın­da AKP’yle iş­bir­li­ği­ne git­miş ol­ma­sı bu par­ti­ye oy ve­ren­le­ri bi­le dü­şün­dü­rü­yor.
Kal­dı ki, 22 Tem­muz se­çim­le­ri son­ra­sın­da çok eleş­ti­ri­len CHP Ge­nel Baş­ka­nı’nın son­ra­ki gün­ler­de­ki per­for­man­sı­nı da iyi bu­lan­la­rın sa­yı­sı hiç de az de­ğil.
Bay­kal’ın ge­rek grup top­lan­tı­la­rın­da yap­tı­ğı ko­nuş­ma­la­rın içe­ri­ği, ge­rek yap­tı­ğı zi­ya­ret­ler­de dik­kat çek­ti­ği nok­ta­lar ve te­le­viz­yon prog­ram­la­rın­da­ki ver­di­ği me­saj­lar olum­lu bu­lu­nu­yor.
Bir ger­çek da­ha var.
Kim­se Bay­kal’ın ka­rış­tı­ğı bir yol­suz­luk dos­ya­sın­dan bah­set­mi­yor, kim­se Bay­kal’ın bir ya­kı­nı­na yap­tı­ğı ay­rı­ca­lık­tan söz et­mi­yor...
Or­ta­da ne eşi, kız­la­rı, da­mat­la­rı, to­run­la­rı var; ne de bir ya­kını...
Pe­ki ama ne­den CHP ik­ti­da­ra yü­rü­ye­mi­yor, ne­den yüz­de 20’le­rin üze­ri­ne çı­ka­mı­yor?
Bay­kal, yap­tı­ğı rö­por­taj­lar­da par­ti­yi yüz­de 4’ler­den al­dık­la­rı­nı ve ge­li­nen nok­ta­nın kü­çüm­sen­me­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yor.
Ben Bay­kal’ın bu gö­rü­şü­ne ka­tı­la­mı­yo­rum.
Çün­kü Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si her­han­gi bir par­ti de­ğil.
Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti’nin ku­ru­luş te­mel­le­ri­ni atan, de­mok­ra­si­nin ol­gun­laş­ma adım­la­rı­nı ger­çek­leş­ti­ren çok önem­li bir si­ya­si ak­tör...
O yüz­den CHP’nin yüz­de 20’le­ri de­ğil, çok da­ha bü­yük he­def­le­ri dü­şün­me­si ge­re­ki­yor.
Bay­kal, “Tür­ki­ye’de­ki kri­zi çı­ka­ran ben de­ği­lim...” di­yor.
Bu yo­ru­ma ke­sin­lik­le ka­tı­lı­yo­rum. Bu­gün Tür­ki­ye’de bir si­ya­si ka­os­tan söz edi­yor­sak, bu­nun tek ne­de­ni AKP’nin ço­ğul­cu de­ğil ço­ğun­luk­çu de­mok­ra­si an­la­yı­şı­dır.
AKP’li yö­ne­ti­ci­ler de asıl uz­laş­ma­nın MHP’yle de­ğil CHP’nin de için­de ola­ca­ğı bir kon­sor­si­yum­da ola­ca­ğı­nı çok net bi­li­yor­lar.
Baş­ba­kan’ın ko­nuş­ma­la­rın­da CHP’yi ve Bay­kal’ı he­def al­ma­sın­da da iş­te bu ger­çek et­ken olu­yor.
Ta­mam...
Bay­kal mis­yo­nu­nu ta­mam­la­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yor, bu kri­tik sü­reç­te ge­nel baş­kan­lı­ğı bı­rak­ma­yı Tür­ki­ye adı­na risk­li gö­rü­yor.
O za­man CHP’ye oy ve­ren­le­rin ya da ver­mek is­te­yip de is­te­dik­le­ri prog­ra­mı ve kad­ro­yu bu­la­ma­yan­la­rın bek­len­ti­le­ri­ne yö­ne­lik adım­la­rın atıl­ma­sı ge­re­ki­yor.
Bu ko­nu­ya yi­ne de­vam ede­ce­ğim.
Çün­kü de­di­ğim gi­bi AKP’nin ka­pat­ma da­va­sı ka­dar CHP’nin bun­dan son­ra gös­te­re­ce­ği si­ya­si viz­yo­nun da öne­mi gi­de­rek ar­tı­yor.