Derya Sazak

Derya Sazak

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rektör atamaları konusunda Cumhurbaşkanı Gül’ün tutumunu eleştiren CHP Meclis Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Sezer dönemi”ndeki benzer uygulamalara niye karşı çıkmadıkları sorusunu yanıtlarken, 10. Cumhurbaşkanı’nı AKP yandaşı medyadan korumayı amaçladıklarını söylemişti.
Konuyla ilgili yazımız üzerine Kılıçdaroğlu arayarak, bu sözlerinin Sezer’in atamalarını değil, bazı eylemlerini içerdiğini belirtti. Ve basın toplantısı metnini gönderdi:
“Açıklamam özellikle AKP medyasında çarpıtılarak verildi. Basın toplantısında rektörlük atamaları konusundaki kriterlerin Sayın Gül ile birlikte değiştiğini belirterek aynen şunları söyledim. ‘Düne kadar rektör atamalarında YÖK Yasası’na göre Atatürkçü, cumhuriyete bağlı, laik ve demokrat olma koşulu aranırken, bugün AKP’ye bağlılık temel koşul haline gelmiştir.’
Sayın Sezer’in, örneğin, Başbakanlık Müsteşarlığı ataması eleştirilmiştir. Ama rektör atamalarıyla ilgili olarak Sayın Sezer’i hiçbir zaman eleştirmedik. Çünkü Sayın Sezer’in rektör atama kriterleri ile Sayın Gül’ün atama kriterlerinin farklı olduğuna inanıyorum. Kuşkusuz Sayın Cumhurbaşkanlarının yasayla belirlenmiş takdir yetkileri vardır. Ama o takdir yetkilerinin yasalara uygun olarak kullanılması gerektiği açıktır. Sayın Sezer atamalarda bu titizliği gösterirken, Sayın Gül maalesef göstermemiştir. Oysa Sayın Gül’ün içinden geldiği görüş dikkate alındığında, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduktan sonra en azından atamalarda gerekli titizliği gösterip, yansızlığı konusunda kamuoyunu tatmin edebilirdi.
Sezer’in bazı ‘eylemlerini’ (atamalarını değil) AKP yandaşı medyanın haksız eleştirilerine katkı yapmamak için eleştirmediğimizi söyledim. Doğrudur. Örneğin Sayın Sezer’in veto ettiği bir veya iki yasaya CHP’nin de katılmadığı açıktır. TBMM’deki oylamalar bunu gösterir. Yine Sayın Sezer, Cumhurbaşkanlığı süresince, daha aktif, daha belirleyici, daha sosyal olabilirdi... Ama Sayın Sezer’e yönelik insaf sınırlarını aşan o denli ağır, çarpıtılmış eleştiriler vardı ki (örneğin mahkûmların affı gibi), iyi niyetle yapacağımız bir eleştirinin bile istismar edileceğini biliyorduk. Nitekim benim rektör atamalarıyla ilgili yaptığım eleştiride olduğu gibi...”

Ferit İlsever’in sağlığı
Ergenekon’dan gözaltına alınan Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever’in sağlık durumu, cezaevinde kansere yakalandıktan sonra yaşamını kaybeden Kuddusi Okkır örneğinden sonra ailesini ve meslektaşlarını üzüyor. Geçen hafta akciğerindeki bir kist nedeniyle sağlık kontrolünden geçirilmesine karşın İlsever’in tutukluluğu sürüyor.
Cezaevi koşullarının 20 Ekim’deki davaya kadar tedavisini olumsuz etkileyeceği gözetilerek, serbest bırakılması bir insanlık ödevidir. Ölmesine seyirci kalmayalım!