Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gün gün mesaj sıralaması şöyle oldu: Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 10 Kasım’da bakanlığının bütçe görüşmelerinde ilk işareti verdi. Gül, “önümüzdeki dönemde ekonominin kamu ve özel sektördeki tüm temsilcileriyle bir araya geleceğiz” dedikten sonra, mevzuatın yerli - yabancı yatırımcılara, işletmecilere güvence vermek amacıyla, uluslararası standartlara ve en iyi uygulama örneklerine göre güncelleneceğini söyledi. Adalet Bakanı “Sadece mevzuat düzenlemesiyle değil, hukuk kurallarını ekonomik hayatın bir teminatı, bir bekçisi olarak gören uygulamayla birlikte güven iklimi, yatırımcının en büyük güvencesi olacaktır.” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Bakan Gül’ün o gün ekonomi - hukuk ilişkisini kurarken insan haklarına vurgusu da dikkat çekiciydi. Şöyle dedi; “Bize göre, hukuk devleti demokratikleşme, insan hakları, hak arama hürriyeti, düşünce özgürlüğü, hukuki belirlilik, öngörülebilirlik, mülkiyet hakkı, adil yargılanma hakkı gibi haklarla somut bir hâl alır. Sağlıklı ve güçlü bir ekonominin olmazsa olmaz, vazgeçilemez ve ihmal edilemez zemini bu ilke ve haklardır. Ülkemizin de ekonomik ve sosyal kalkınmasının ve büyümesinin en önemli dayanaklarından biri insan haklarına dayalı demokratik hukuk devletidir ve böyle olmaya devam edecektir.”

Mesaj ve uygulama

Hemen ertesi gün 11 Kasım’da, AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise işareti biraz daha açtı. Erdoğan, “Yatırım yapıldığında en yüksek ve güvenli kazancın sağlanacağı ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini tüm dünyaya göstereceğiz. Bu çerçevede ekonomi yönetimimiz yerli ve uluslararası yatırımcılarla yakın mesai içinde olacaktır. Özellikle ülkemize doğrudan yatırım getirecek herkese bu fırsatları birlikte değerlendirme teklifini yapacağız” ifadesini kullandı. Bir kaç saat sonra da, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın’ın başkanlık ettiği heyetle bir araya geldi.

12 Kasım’da Adalet Bakanı bu kez Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Yolları Sempozyumu’nun açılışına katıldı ve “yatırımcı için öngörülebilir bir hukuk pratiği”nden bahsetti. Gül, “Anayasa Mahkemesi bir karar verip, ‘Mahkeme  buna uyar mı uymaz mı’ gibi bir öngörülebilirliğin olmadığı bir yerde yatırımda  hukuk öngörülebilirliğinden bahsetmek mümkün değil. Dolayısıyla hukukun  öngörülebilir olması hukuk devletinin yerine gelmesi anlamında hayati  derecededir.” ifadelerini kullandı. Ayrıca İnsan Hakları Eylem Planı’nın önlerinde olduğunu vurgulayarak, “daha fazla güvence nasıl olur, yakın zamanda iş dünyasının bu konudaki beklentilerini Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte dinleyeceğiz” dedi.

Haberin Devamı

Gelelim 13 Kasım’a. Bu kez yine Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti’nin Tekirdağ İl Kongresi’nde konuştu ve 2021’in ilk aylarında Meclis gündemine yeni düzenlemeler geleceğini söyledi. Sözlerini şöyle sürdürdü: Bunlar içinde insan hakları eylem planına özellikle ehemmiyet veriyoruz. Ekonomideki yeni dönemin ruhuna uygun şekilde, temel hakların korunmasından  mülkiyet hakkının geliştirilmesine kadar, pek çok ilave hükümleri ilgili tüm taraflarla istişare ederek bu eylem planına derc edeceğiz.

Haberin Devamı

Son olarak 14 Kasım’da yine Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin Kars ve Karaman İl Kongrelerine video konferans ile katıldı ve “Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz...Geçtiğimiz yıl başlattığımız hukuk reformlarını, ekonomik güven iklimini de tahkim edecek şekilde hızlandırarak sürdürüyoruz” dedi.

YRSB’de ne denilmişti?

Tüm bu mesajlardan, Adalet Bakanlığı’nın 2019 yılında açıkladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde (YRSB)yer alan “yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı’nın hazırlanması ve etkili bir şekilde uygulanması” (Hedef 1.2) ile YRSB’nin 33,34 ve 35. maddelerinde ortaya konulan perspektifin, yeni reform paketinin temel çerçevesini oluşturacağı anlaşılıyor.

Esasen belgede bu anlamda hedef olarak yer alan düzenlemelerin bazıları hayata geçti. Örneğin bazı fiillere yönelik soruşturmaların fail ve savcı arasında sonlandırılmasına ilişkin “cezada pazarlık” olarak anılan düzenleme ile küçük miktarlı talep ve davaların basitleştirilmiş ve hızlı yargılama ile çözümlenmesi uygulamaya konuldu. Bakan Gül’ün sözünü ettiği yatırımcılarla buluşma toplantısı gerçekleştikten sonra daha da geliştirilmesi mümkün olan, yatırımcılara güveni, ekonomi - hukuk ilişkisini esas alan yargı paketlerinde yer alacak düzenleme esasları şunlar olacak:

Cumhuriyet savcılarının takdir yetkileri genişletilecek

Kısa süreli hapis cezasına seçenek oluşturan yaptırımların süre ve tür yönünden kapsamı genişletilecek

Mevzuatta suç olarak düzenlenen fiillerden idari yaptırıma dönüştürülebilecek olanlar suç olmaktan çıkarılacak 

Kolektif menfaatlerin daha iyi korunabilmesi için topluluk davasına ilişkin düzenleme yeniden ele alınacak. YRSB’ne göre, gerekçeli karar yazımına süre getirilmesi ve tek hakimle çözümlenecek davaların kapsamının artırılması planlanıyor.

Yargılama usulünde dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğüne aykırı davranışlara yönelik yaptırım içeren, daha caydırıcı düzenlemeler yapılacak.

Duruşmasız çözülebilecek uyuşmazlıklara ilişkin usuller geliştirilecek

Duruşma takvimlerinin ‘öngörülebilirliği mümkün kılacak şekilde’ hazırlanması ve uygulanması sağlanacak

Ceza ve hukuk uyuşmazlıklarında alternatif çözüm yöntemleri yaygınlaştırılacak.