CHP, geçen seçimden bu yana ciddi sınamalardan geçiyor. Görünen o ki bir sonraki seçime kadar da enerji sarfetmesi gereken alan sayısı azalmayacak, bilakis artabilir. İBB iddianamesine başkalarının eklenebileceğine dair beklenti buna işaret ediyor. Ancak sürekli karşılaşılan zorluklar, güçten düşürmekten öte bir ‘aşılanma’ hali kazandırıyor gibi. Daha iddianamenin açıklandığı gün, tüm sosyal medya mecraları için hazırlığın önceden yapıldığı görüldü. Farklı kesimlere ulaşmak için tasarlanan hesaplar üzerinden iddialara aynı gün yanıt verilmeye başlandı. Buradan yola çıkarak dava/davaların ileriki aşamalarına yönelik çalışıldığı da anlaşılıyor.
Aşılanmanın bir başka göstergesi, kurultay davası, İBB ve diğer belediyelere yönelik operasyonlar, davalar-duruşmalar arasında, partinin kendi gündemine sahip çıkmayı bırakmamış olması. Bir yılı aşkın süredir arka planda parti programına ilişkin çalışmalardan taviz verilmedi. Belirli alanlarda konsantrasyonun bozulmaması sağlanabildi. İlçe
ABD yönetimi, Gazze’nin geleceğine ilişkin hazırladığı planın bir parçası olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı için hazırladığı taslağı ilgili ülkelere gönderdi. Müzakereye açılan taslak; bir icra gücü olarak ‘Uluslararası İstikrar Gücü’ (ISF) ile Gazze’nin yeniden inşasında öncelikleri ve bunun için gerekli maddi kaynağı sağlayacak ‘Barış Kurulu’nun oluşturulmasını öngörüyor. Taslağa göre ISF, Gazze’nin İsrail ve Mısır ile olan sınırını güvence altına alacak, sivilleri ve insani koridorları koruyacak. ISF’nin Hamas dahil silahlı grupların silahsızlandırılmasıyla ilgi görevleri de olacak.
7 Ekim sonrasında Ankara ilk olarak Filistin sorununun çözümü için Müslüman ve Arap ülkelerin soruna “taraf kılınması” gerektiği görüşünü ABD ve bu kapsama giren ülkeler nezdinde işledi. BM Zirvesi marjında New York’ta ABD’nin ev sahipliğini üstlendiği Gazze toplantısı ve daha sonra Şarm El Şeyh’te atılan imzalar bu
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun önündeki yeni sınama, dinleyeceği kişiler arasında kendisini fesheden PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın da olup olmayacağı. Mesele ‘İmralı Adası’na gitmek eşittir teröristin ayağına gitmek’ denkleminde ele alındığında, bazı siyasetçiler bunu riskli buluyor. Bazıları açısından ise devletin muhatap aldığı, 26 yıldır fiilen başında olmasa da örgüt üzerindeki otoritesini kullanabildiğini ispatlamış bir ‘aktör’ ile görüşme sonuçta terörün kalıcı olarak bitmesine katkı sağlayacaksa ‘risk’ almaya değmez mi? DEM Parti’nin hiç sakınca görmediği, MHP’nin en cesur olarak öne çıktığı, AK Parti’nin temkinli yaklaşımını yumuşatarak koruduğu, CHP’nin ise AK Parti’yi gözlediği bir zaman aralığındayız.
Temkinli yaklaşımın İYİ Parti’nin yanı sıra ulusalcıların ve bazı milliyetçi partilerle basının sert muhalefetinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Kanımca asıl neden güvenlik garantisi arayışı. Tıpkı komisyonun kurulma
Geçen hafta başında Türkiye ile son derece iyi ilişkileri olan Karadağ’dan gelen haber şaşkınlık yarattı. Bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının karıştığı iddia edilen bıçaklı saldırı olayından sonra ülkede yerleşik Türklere ait yeid iş yerine zarar verildi. İlginç olan Karadağ Başbakanı Milojko Spajic’in hızla Türk vatandaşlarına vizesiz seyahat uygulamasının geçici olarak askıya alınmasını ilan etmesiydi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, hızla devreye girdi. Spajic ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimovic ile görüştü. Türk vatandaşlarının güvenliği ile haklarının korunması için gerekli önlemlerin alınmasının beklendiğini aktardı. Türkiye basınına yansıyan bazı haberlere göre olayların ardında Sırbistan’ın parmağı vardı ve Kosova’ya satılan insansız hava araçlarından duyduğu rahatsızlığın acısını başka bir ülkede kışkırtma yaparak çıkarmaya çalıştı.
Tam bir hafta sonraki durum ise şu; Karadağ’daki bazı siyasiler de askıya alma kararının yanlış olduğu yönünde açıklama yaptı. Bıçaklı
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Türkiye ziyaretini içine sığdıramadığı mutluluk ile tamamladı. Nasıl olmasın ki? İngiltere Savunma Bakanlığı, Türkiye’nin 20 Eurofighter Typhoon savaş uçağı siparişini “bir nesil sonra en büyük savaş uçağı anlaşması” olarak tanımladı. Starmer mesut çünkü ülkenin dar zamanında çantasında 20 bin istihdam garantisi ve 8 milyar sterlin büyüklüğündeki “iş” ile Londra’ya döndü, az mı? Bu arada 8 milyar sterlin 20 uçağın parası değil. İngiltere merkezli savunma şirketi BAE Systems’e yapılacak ödeme, Meteor füzeleri ve entegrasyon paketi dahil edildiğinde toplam 5.4 milyar sterline ulaşıyor. Starmer, yan sanayi, istihdam, ihracat gibi ek katkılarla birlikte yaklaşık 8 milyar sternlinlik katkı demek istiyor.
Anlaşma, ülkesi için o kadar iyi bir haber ki ziyaretini bir tür şova dönüştürdü. Türkiye’nin alıcısı olduğu üç Eurofighter da ziyaret dolayısıyla Ankara’ya geldi. Henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluşmadan
Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, çatışma çözümü uzmanı sıfatıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na davet edilen isimlerden biriydi. Sunumunda dünyadan benzer çatışma çözümlerine dair örnekler vermişti. Guatemala’da tarafların konuşmaya başlaması ve sonuç arasındaki sürenin 10 yıl, Sudan’da 11 yıl olduğunu belirtmiş ve eklemişti; “Her iki örnekte de tarafların ‘Dönülmeyecek noktadayız’ demesi bu sürecin sadece son birkaç yılı.”
Filipinler’de süreç 17 yıl ve dört başkan, Kolombiya’da başarısız girişimlerle birlikte toplam 32 yıl ve yedi başkan görmüş. Prof. Çelik, “Bu işin doğası böyle ve siyasi iradeyi sağlam tutmak gerekiyor” demişti. Kuzey İrlanda’daki sürecin müzakerecisi Jonathan Powell’a referans vererek de sözlerini şöyle sürdürmüştü: Kendisi barış süreçlerini bisiklette pedal çevirmeye benzetiyor yani bisikletin üstünde olduğumuz sürece pedal
Ankara’yı havayolu ile dünyaya entegre edecek olan Ajet başkentten Madrid ve Barselona’ya direk seferler başlattı. Hedef 5 milyon turist ve 5 milyar dolar gelir. Sırada Erbil ve Bağdat var.
AJet’in Ankara’yı 3. büyük turizm başkenti yapma misyonu çerçevesinde Madrid ve Barselona’ya direk seferleri başladı. Ankara için 2028’de 5 milyon turist, 5 milyar dolar gelir hedefi koyduklarını belirten THY ve Ajet Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, başkenti çevre illeriyle beraber turizm destinasyonu olarak konumlandırmaya yönelik Ankara’da iki gün, çevre illerde üç günlük paketler oluşturacaklarını söyledi.
16 dış hat açıldı
Bolat ve Sarp, İspanya’nın Barselona ve Madrid kentlerine düzenlenecek ilk seferler öncesinde Ankara’da gazeteciler ile biraraya geldi. Ajet’in ilk uçuşunu 2024 Mart ayında gerçekleştirdiğini anımsatan Bolat, bugün 34 ülkede 100 noktaya uçuş gerçekleştirdiğini belirterek, “İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 29 ülkede 52
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, trafikte kural ihlallerine karşı yeni bir devri başlatacaklarını vurgulayarak, “Denetimin limiti bir yere kadar. Caydırıcılık yapı taşı; cezalar stratejik araç. İnsanlar kural istiyor” dedi.
Yerlikaya, bir araya geldiği basın mensuplarına, TBMM gündeminde olan ve 1 Ocak 2026’da yürürlüğe gireceğini vurguladığı yeni trafik kanun teklifine dair değerlendirmelerde bulundu. Yeni bir trafik kültürünün ihtiyaç olduğunu belirten Yerlikaya, bunun da merkezinde caydırıcılık ilkesinin olacağını kaydetti. Köklü değişim için Nobel ödüllü Sosyolog ve Ekonomist Gary Becker’ın “Suç ve Ceza: Ekonomik Bir Yaklaşım” çalışmasına işaret eden Yerlikaya, yeni sistemle kuralsızlığın “kaçarının olmayacağının” altını çizdi. Yerlikaya çalışma doğrultusunda, yol haritasını şöyle ifade etti:
“Becker, dünyaya demiş ki caydırıcılığın gücü eşittir, niteliği yüksek denetim. Biz, denetimi yüzde 50 arttırarak gelebileceğimiz yere geldik, limiti bir yere kadar. Caydırıcılık,