Yediklerinizi bir kenara yazarak zayıflayın

15 Aralık 2008

Kilo verip almamanın tek formülü, doğru beslenmeyi yaşam şekli haline getirmek. Beslenmeyi öğrenmek için besin gruplarını tanımalı, her gün ne miktarda yediğinizi kaydetmelisiniz


Kilo verip geri almamanın tek formülü var. Doğru beslenmeyi öğrenmek ve bunu yaşam şekli haline getirmek. Kilo verme programı sonrası bireylerin büyük kısmının tekrar kilo aldığı biliniyor. Önemli olan kalıcı davranış değişikliğİ yaratmak bunun için de önce mevcut durumu ölçmek, sorunları tespit etmek ve farkın varmak daha sonra strateji belirleyip küçük ve yavaş adımlarla ilerlemek gerekiyor.
Araştırmalara göre şu üç üç stratejiyi uygulayanlar geniş ölçüde başarılı oluyor ve tekrar kilo almıyor:

1- Düşük yağlı, yüksek lifli beslenenler. 2- Kilosunu kontrol edenler. 3- Düzenli fiziksel aktivite yapanlar.

Yediklerinizi yazın:

Yazının Devamı

Anne sütü mucizesi

12 Aralık 2008

Emzirme kadının hayatında son derece özel bir dönem. Çünkü her emzirme seansında dokuz aylık birlikteliğin devamı olarak yeniden bir duygusal ve fiziksel bağ yaşanıyor. Tüm bunların ötesinde anne sütünün mucizevi bileşimini de unutmamak gerek


Geçtiğimiz hafta ikinci kez teyze oldum. Resimde gördüğünüz henüz 2.5 yaşında olan Emir yeğenimin, Pelin isimli dünya güzeli bir kız kardeşi var şimdi. Anne olmak çok yakışıyor kız kardeşime ama pek de kolay değil doğrusu. Birisi tam büyümeden evde yeniden bir bebek telaşı var şimdi. “Az önce hangisinin altı değişti?”, “Kim uyudu, kim uyandı?”, “Eyvah kıskandı mı?” endişeleri 24 saat devam ediyor. Ama öyle bir an var ki herkes huzur dolu; o an bebeğin emme zamanı.
3 kilogramlık minicik vücuttan çıkan o kocaman ses ve hepimizin telaşı, bebeğin minicik ağzı annesinin memesi ile kavuştuğu an son buluyor. Benim bile içim huzur doluyorken sanırım bebek ve anne için çok daha özel ve tarifi zor duygular yaşanıyor.

Emzirmeyi uzun tutun

Yazının Devamı

Bayram ertesi sebze ve meyveye ağırlık verin

10 Aralık 2008

Kurban Bayramı’nda bol miktarda et tüketerek yağ, kolesterol ve kalori almış olabilirsiniz. Hayvansal gıdalar, posa içermez. Bu nedenle bağırsak hareketlerinizi düzenlemek için posa ve vitamin açısından zengin sebze ve meyveye ağırlık verin

Bayramda yoğun et ve et ürünleri tükettiyseniz ihtiyacınızın üzerinde kolesterol, yağ ve kalori almış olabilirsiniz. Hayvansal ürünler posa içermediği için bağırsak hareketlerinizde yavaşlama ve kabızlık problemi oluşması da muhtemeldir. Bu sebeple bayram sonrası daha fazla posa ve vitamin-mineral açısından sebze ve meyveye ağırlık verin. Tam tahıl ürünleri ile balık ilave etmeye çalışın, eğer kilo aldıysanız hızlı kilo vermeye çalışmayın. Az ve sık yemek yemeyi hedefleyin ve daha fazla hareket edin. Bol su için, bitki çayları ve sebze suları tercih edin.
Kurban eti nasıl saklanmalı?
Kurban etini daha uzun süre saklamak istiyorsanız aşağıdaki önerilere kulak verin, etin sağlıksız koşullarda olması önemli bir risktir. Etlerin dağıtımı sırasında da temiz kaplar veya poşetler kullanın.
Etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirimlik parçalara ayrılarak yağlı kağıt veya temiz buzdolabı poşetlerinde saklanabilir. Etler kıyma haline

Yazının Devamı

Aşırı et tüketmek mideye zarar verir

8 Aralık 2008

Kurban Bayramı’nda et tüketimi artar. Bu noktada pişirme şekli de önemlidir. Kavurma, kızartma gibi sindirimi zor yöntemlerden kaçınmak gerekir

Kurban Bayramı’nda genel olarak et tüketimi artar. Et önemli bir protein kaynağı olmakla birlikte içeriğinde doymuş yağları bulundurur. Aşırı miktarlarda tüketilmesi sonucu kan yağlarının yükselmesi riski vardır. Kırmızı etin yapısında oldukça fazla miktarda demir bulunur. Kırmızı etin fazla tüketilmesi halinde alınan fazla demirden ötürü idrarla kalsiyum atımı gözlenebilir. Özellikle sadece et yiyerek hızlı kilo vermeye çalışanlarda bu çok tipik bir yan etkidir.
Kurban Bayramı’nda çok fazla et yenilmesi mideyi de olumsuz etkileyebilir: Bu noktada ete uygulanan pişirme teknikleri önemlidir. Pişirme yöntemi olarak kavurma ve kızartma gibi sindirimi zor yöntemler tercih edilmemelidir.
Kırmızı et önemli bir demir kaynağıdır: Bu demirin vücut içinde biyoyararlılığını artırabilmek için C vitamini yönünden zengin besin kaynaklarını etle birlikte tüketmekte yarar vardır. Örneğin, uygun pişirme teknikleriyle yapılan eti bol miktarda yapılan limonlu bir yeşil salatayla birlikte tüketmeyi tercih edebiliriz.
Et sindirimi zor bir besin

Yazının Devamı

Lahana ailesiyle çok iyi geçinin

5 Aralık 2008

Lahanagiller, içerdiği A, B, C vitaminleri, folat, kalsiyum ile serbest radikallere karşı vücudu korur. Kanser riskini azaltmak için bu sebzelerden; günde 3-5 porsiyon tüketilmeli

BROKOLİ
Brokoli önemli anti kanser etkisi olan sulforapan ve indol fitobesinlerini içerir. Brokoli ve domates ayrı ayrı kansere karşı etkinliği tanınmış iki sebzedir, ancak yeni bir araştırma, ikisinin günlük diyette beraber tüketiminin prostat kanserine karşı daha da etkin olduğunu ortaya koydu. Brokoliyi bol domatesle pişirin.
Yaklaşık 20 yıldır birçok fitobesinin antioksidan olarak çalıştığı ve serbest radikalleri DNA’ya, hücre zarına ve kolesterol gibi yağ içeren moleküllere zarar vermeden önce etkisiz hale getirdikleri biliniyordu. Ancak yeni araştırmalar brokolideki fitobesinlerin çok daha derin bir seviyede işe yaradıklarını gösterdi. Bu bileşenler genlerimize detoksta görev alan enzimlerin üretimini artırması sinyalini veriyor.
Yapılan bir çalışmanın sonucunda araştırmacılar sulforapan açısından zengin brokoli tüketiminin ülserin ilk nedeni olan H. Pilori enfeksiyonunu önleyebileceği sonucuna vardılar. Sulforapan güneşten zarar gören cildin onarılmasında da yardımcı oluyor. Bu da brokoli

Yazının Devamı

Kronik yorgunluk sendromu

3 Aralık 2008

Günümüzde birçok kişinin yaşadığı kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde belirlenmiş bir beslenme yöntemi yok. Ancak dengeli beslenme ile yorgunluk, halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi semptomları hafifletebilirsiniz

Birçok kişinin şikâyeti olan konik yorgunluk sendromunun genellikle grip benzeri belirtileri var, ancak aydınlanmış bir nedeni veya tedavi için uygulanan özel bir kür bulunmuyor. Genellikle kilo kaybına neden olan bir yorgunluk, baş ağrısı, kas ağrıları ve halsizlik, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde hassasiyet, eklem ağrıları, konsantrasyon bozukluğu, uykuya rahat dalamama, egzersizden 24 saat sonra dahi süren bitkinlik hali ve kısa süreli hafıza kayıpları semptomlar arasında sayılabilmektedir. Ayrıca kronik veya tekrarlayan düşük ateş görülebilir. Kronik yorgunluk sendromu için herhangi laboratuvar testi yoktur.
Kontrol edilemeyen stres başka hastalıkların yanı sıra kronik yorgunluk sendromunun da en önemli nedeni olarak görülür. Tedavide spesifik bir beslenme yöntemi bulunmamaktadır ancak dengeli bir beslenme uygulamanın önemi ise tartışılamaz.

Beslenme önerileri
Bağışıklık sistemini güçlendirip, enerji verecek besinler tüketilmelidir. Özellikle sebze ve

Yazının Devamı

Hamilelikten önce diyet yapılır mı?

1 Aralık 2008

Hamile kalmayı planlıyorsanız ve fazla kilonuz varsa, kendiniz ve bebeğinizin sağlığı için dengeli beslenerek, yavaş kilo vermelisiniz. Çünkü hamilelik öncesi hızlı kilo kaybı kesinlikle önerilmiyor

Hem bebeğiniz hem de sizin için yeterli ve dengeli beslenmek hamilelik boyunca tek hedefiniz olmalı. Eğer planlı bir gebelik ise ve fazla kilonuz varsa kendiniz ve bebeğiniz için depolarınızı dolu tutacak şekilde yavaş kilo verip dengeli beslenme prensipleri çerçevesinde kendinizi tabii ki daha uygun ağırlıkla hamileliğe hazırlayabilir-siniz. Ancak hamilelik öncesi hızlı kilo kaybı besin öğeleri açısından yetersiz bir diyet kesinlikle önerilmez.
Et, süt, meyve, sebze, tahıl ve ekmek besin gruplarından yeterli ve dengeli tüketmeniz, hamilelik döneminde artan besin öğesi gereksiniminizi karşılamanın en kolay ve zahmetsiz yoludur. Bebeğinizin gelişimini sağlayabilmek için günlük almanız gereken enerji miktarına 300 kalorilik bir enerji ilavesi yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Böylelikle gereksinimlerinizi karşılamış ve sağlıklı olan düzeyde, vücut ağırlığındaki artışı sağlamış olursunuz.

Hamilelik öncesi diyet yanlış mı?
Hamilelik döneminin anne ve bebek açısından sağlıklı

Yazının Devamı

PKU’da erken teşhisin önemi

28 Kasım 2008

Fenilketonürili çocuklarda 5-6 aydan sonra zekadaki gerileme belirgin hale gelir. Diyet tedavisine mümkün olduğunca erken başlanması zihinsel performansı olumlu yönde etkileyecektir

Fenilketonüri (PKU) doğuştan gelen bir hastalıktır.1934 yılında zihinsel özürlü iki çocuk üzerinde yapılan araştırma sonucu keşfedilmiştir. Fenilalanin, insan vücudunda sentezlenemeyen elzem amino asitlerden birisidir ve diyet proteininin yaklaşık olarak yüzde 4-6’sını oluşturmaktadır. Sağlıklı bir çocukta diyetle alınan fenilalaninin yüzde 50’si protein sentezinde kullanılmakta, geri kalan miktar ise tirozine çevrilmektedir.
PKU’nun yeni doğan bebekten ilk bir-iki hafta içinde topuktan alınacak bir damla kan ile tespit edilmesi gerekmektedir. PKU geç tespit edildiğinde ilk altı ayın sonunda belirtiler kendini göstermeye başlar (mikrosefali, başını tutamama, etrafa ilgisizlik, yürüyememe, kusma, aşırı el, kol, baş hareketleri, havale nöbetleri, döküntüler, idrar ve terin küf gibi kokması). PKU tanısını olabildiğince erken koymak ve gecikmeden diyet tedavisine başlamak hastalığın ciddi etkilerini önleyebilmektedir.
Bu nedenle hiçbir bebek atlanmaksızın yeni doğan taraması ile erken tanı

Yazının Devamı