Dondurulmuş yiyecekler güvenli midir?

19 Ocak 2009

Teknolojinin hayatımıza girmesi hareketsizliğe sebep olup şişmanlığı tetiklemesinin yanı sıra gıda sanayiinde önemli gelişmelere sebep oldu. Bazı danışanlarım dondurulmuş besinlerle ilgili endişe taşıyor. Pek çok soruyla karşılaşıyorum: “Vitamin ve mineral kaybı var mı?”, “Uzun süre beklediği için içerine koruyucu madde ekleniyor mu?”, “Çocuklarda kullanımı güvenli mi gibi?”
Çalışanlar için marketten alıp eve gelir gelmez yemek yapmaya elverişli olan donmuş ürün, hazır yemek sipariş etmekten çok daha doğru bir seçim. Şimdi dondurulma işlemi teknolojisi ve uygulama-larına bir göz atalım:

Bakteriler yok olur mu?
Yiyeceği - 18 dereceye kadar dondurmak, besinde bulunan bakteri, maya, küf gibi her türlü mikroorganizmanın çoğalmasını engeller. Ancak bir kez çözdürülen besinlerde, bu mikroorganizmalar yeniden aktif hale gelebilir ve besin kökenli hastalıklara yol açacak kadar çoğalabilirler. Donmuş besinler çözüldükten sonra hemen tüketilmelidir. Tekrar dondurulmamalıdır.

Dondurmak güvenlidir
Sürekli olarak - 18 derecede saklanan besin maddesi her zaman güvenli olacaktır. Dondurmak besinlerdeki moleküllerin hareketini yavaşlatarak, mikropların hareketsiz kalmasını sağlayarak besini

Yazının Devamı

Sara nöbetlerinde diyet işe yarar mı?

16 Ocak 2009

Geçtiğimiz hafta gelen e - maillerden birinde epilepsi (sara) ve diyet tedavisi hakkında sorular vardı. Okurumuz, epilepsi hastalarına “ketojenik diyet” uygulaması yapıldığını duymuş ve bu konuda bizden detaylı bilgi istemişti şimdi bu konuya kapsamlı olarak bakalım.
Epilepsi ya da halk dilindeki adıyla “sara”, nöbetlerle seyreden bir beyin hastalığıdır. Ulaşabildiğim verilere göre Türkiye’de 700 binin üzerinde hasta ve onların ailelerini etkileyen bir sorun bu.
Her iki cinste de benzer oranlarda görülebiliyor çocukluk ve gençlik dönemlerinde daha sık ortaya çıkmakla birlikte 25 yaş sonrası görülme oranı azalıyor. Hastalık kendini şuur kaybıyla belli ediyor ancak nöbetler dışında bireyin normal yaşamı devam ediyor.
Epilepsinin oluşum nedenleri doğuştan ya da sonradan olmasına bağlı olarak farklılık gösteriyor. Doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması gibi doğum travmaları, beyin zarı ve beyin iltihapları, beyin tümörleri, şuur kaybı yaratacak kadar beyin darbeleri, bebeklik çağında geçirilen ateşli havaleler epilepsinin oluşmasında etken olabiliyor.

DİYET TEDAVİSİ VAR MI?
Hipokrat zamanından beri epilepsinin tedavisinde özelliği değişen diyetler kullanılmıştır. Epileptik

Yazının Devamı

Folik asit hakkındaki bilgilerinizi test edin

14 Ocak 2009

B vitamini kaynaklarından folik asidin yeterli miktarda alınması anne adayları için çok önemli. Bu testle folik asit hakkındaki bilgilerinizi tazeleyebilirsiniz


Folik asit çok önemli bir B vitaminidir. Cuma ve pazartesi günü bu konuda geniş bilgiye yer verdim (Kaçıranlar www.milliyet.com.tr adresinden takip edebilir). Şimdi ise bu bilgileri test etme zamanı. Özellikle kadınlar için çok önemli olan bu vitamin hakkında bilgi sahibi olmak yaşamın her dönemi için önemli. Folik asidin vücuttaki görevi, kaynakları, günlük tüketim miktarı ile ilgili bilgilerinizi aşağıdaki test ile yeniden gözden geçirebilirsiniz.


1. Folik asit nedir?

Yazının Devamı

Anne adayları mutlaka folik asit ile tanışmalı

12 Ocak 2009

Folik asidin yeterli miktarda alınması özellikle doğum anomalilerini engellemek için önemli. Anne adayı gebelik öncesinden itibaren ve gebelik süresince yeterli folik asit almalı

Cuma günkü yazımda 5 -11 Ocak tarihlerinin Amerika’da “Ulusal folik asit haftası” olarak halkı bilgilendirmek üzere ilan edildiğini bildirmiştim. Bugün folik asitle ilgili önemli notlara devam ediyoruz.
B vitaminlerinden olan folik asidin yeterli miktarda alınması özellikle doğum anomalilerini engellemek için önem taşımaktadır. Eğer anne adayı gebelik öncesinden itibaren ve gebelik süresince yeterli folik asit almışsa, bebekte sipina bifida ve nöral tüp defekti (NTD) gelişme olasılığı oldukça azalacaktır.
Nöral tüp defekti nedir?
Nöral tüp defekti (NTD) bebeğin beyninde veya omurgasında meydana gelen doğum anomalisidir. Gebeliğin ilk haftalarında çoğu kez anne adayı hamile olduğunu bile öğrenmeden önce ortaya çıkmaktadır.
En yaygın iki NTD; spina bifida ile anansefalidir. Bu doğum defektleri, sakatlığa ya da ölümlere sebep olmaktadır.
Birçok NTD (yaklaşık yüzde 70’i), gebelik öncesinden itibaren ve gebelik süresince hergün folik asit desteği alındığında önlenebilmektedir.

Yazının Devamı

Her kadın yeterli folik asit tüketmeli

9 Ocak 2009

Folik asit, B grubu vitaminlerindendir. Kansızlık, büyüme geriliği, kalp hastalığı riski, depresyon folik asit yetersizliği ile ilgili olabilir

Amerika’da 5-11 Ocak arası ulusal folik asit haftası olarak kutlanmaktadır. CDC- Centers for Disease Control and Prevention (hastalıkların kontrolü ve önlenmesi için kurulan merkez) tüm kadınların günlük olarak 400 mcg folik asit alması gerektiğini savunmaktadır.
B vitaminlerinden olan folik asitin yeterli miktarda alınması özellikle doğum anomalilerini engellemek için önem taşımaktadır. Eğer anne adayı gebelik öncesinden itibaren ve gebelik süresince yeterli folik asit almışsa, bebekte sipina bifida ve nöral tüp defekti gelişme olasılığı oldukça azalacaktır.
Folik asit nedir? Folik asit, B grubu vitaminlerindendir ve suda eriyen bir vitamindir. Isı etkisiyle kolayca parçalanır. Folik asit, ışığa ve oksidasyona da duyarlıdır. Folik asit, yardımcı enzimler aracılığı ile nükleik asitlerin yapımı ve bazı amino asitlerin birbirine dönüşmesinde etkilidir. Ayrıca, bağışıklık sisteminde lenfositlerin işlevleri ve antikor oluşumu için de, folik asit eksikliğinin bulunmaması önemlidir.
Pişirme yöntemi folik asit kaybı yaratabilir: Pişirmeyle

Yazının Devamı

Laktozsuz sütü kimler içmeli?

7 Ocak 2009

Bir bardak süt içtikten sonra eğer siz de kendinizi şiş hissediyorsanız dünya nüfusunun yüzde 70’iyle aynı probleme sahip olabilirsiniz. Sindirim sorunu olan laktoz intoleransına Asya, Akdeniz ve Afrika toplumlarında çok sık rastlanıyor


Laktoz ve Laktaz nedir?
LaktOZ süt şekerine verilen isimdir. LaktAZ ise bu şekeri bağırsakta parçalayan enzimin adıdır. Laktaz enzimi normalde ince bağırsak hücreleri tarafından üretilir. Eğer bağırsakta Laktaz enzimi eksik ise vücudunuza süt ürünleri ile aldığınız laktoz bağırsakta parçalanamaz. Çünkü laktozun emilip kana geçmesi için laktaz ile parçalanması gerekir. Bu tür bireyler laktoz intoleransına sahiptir. Yani vücut laktoz denilen süt şekerini tolare edemez.
Laktoz intoleransının bazı sebepleri çok iyi bilinmemektedir. Örneğin ince bağırsak ülseri enzim üretimini azaltabilir. Daha seyrek olarak çocuklarda laktaz üretimi doğuştan düşük olabilir. Birçok insan için ise laktaz eksikliği doğal olarak zamanla gelişen bir durumdur.
Yaklaşık 2 yaşından sonra, vücut; laktazı daha az üretmeye başlar. Bununla birlikte bir çok insanda laktoz intoleransı var kabul edilir. Bir bardak süt içtikten sonra eğer size de kendinizi şiş

Yazının Devamı

Yoğurt mutfağınızın demirbaşı olmalı

5 Ocak 2009

Yoğurt da süt gibi kalsiyum açısından çok zengindir. Günün her saatinde yenilebilecek bir besin olan yoğurt; kemikleri güçlendirir, bağırsakları çalıştırır ve hücrelerde enerji üretimine yardımcı olur


Yoğurt, sabahtan akşama kadar günün her saatinde yenebilecek harika bir besindir. Ben bazı sabahlar sadece yoğurt ve meyve ile kahvaltı ediyorum. Özellikle bir gece önce alkol aldıysam veya tatlı yediysem veya yemeğin dozunu kaçırdıysam yoğurtlu kahvaltı hem vicdanımı rahatlatıyor, hem de bağırsaklarıma iyi gelip huzur veriyor. Benim yoğurtlu favorilerim aşağıdaki tarifler:
- 1 kase yoğurt, 1 kivi, 10 badem
- 1 kase yoğurt, 2 kaşık yulaf ezmesi, 1 kaşık kuru üzüm, 1 - 2 ceviz ve tarçın
- 2 dilim ananas, çeyrek muz ve 1 kase yoğurt

Yazının Devamı

Kas çalışmaktan korkmayın

2 Ocak 2009

Yaşlı, genç, çocuk, ergen, engelli veya hamile... Kimse “fiziksel aktivite”den muaf değil ve herkese göre egzersiz var. Onun için mutlaka haftada 150 dakika egzersiz yapın


Amerika Sağlık ve İnsan Hizmetleri Departmanı, farklı yaş grupları ve farklı durumlara göre “yeni fiziksel aktivite” önerilerini yayınladı. Yeni yönergelerle çocuklar, yaşlılar veya engelliler, hiç kimse egzersizden muaf değil, herkese göre öneriler var.
Yeni yönergeler bireylerin programlarına uyan aktiviteleri bulmalarına izin veriyor, bu bir köpeği gezdirmek de olabilir, golf oynarken sahada yürümek de, step aleti de.

Fiziksel aktivite hızınızı ölçebilirsiniz

Yazının Devamı