Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

SAF­KAR, be­nim için fark­lı za­man­lar­da fark­lı iz­le­nim­ler ya­ra­tan bir fir­ma ol­du. Tür­ki­ye’de araç üs­tü kli­ma­yı İz­mir’de sı­fır­dan baş­la­yan bir üre­ti­ci, Atil­la Ün­ver’in kur­du­ğu Saf­kar ta­ra­fın­dan üre­til­di­ği­ni öğ­ren­di­ğim­de hay­li dik­ka­ti­mi çek­miş­ti.
Zor bir ala­na gir­dik­le­ri­ni dü­şün­müş­tum, oto­mo­tiv dev­le­ri bu pa­za­ra gi­rer on­lar da ‘ya ba­tar­lar ya da çok bü­yür­ler’ di­ye bir ön­yar­gı­nın ak­lım­da kal­dı­ğı­nı ha­tır­lı­yo­rum. Yıl­lar geç­ti, bu kez fir­ma­nın zor­lan­ma­ya baş­la­dı­ğı­nı duy­dum. ko­lay de­ğil­di, bir­kaç yıl son­ra da el de­ğiş­tir­di. Bu sa­tış da be­nim açım­dan bi­raz şa­şır­tı­cıy­dı. Bir oto­mo­bil de­vi ya da ya­ban­cı bir fir­ma de­ğil, Ege­li üs­te­lik baş­ka bir sek­tör­den, Abaş Pre­fab­rik’in Yö­ne­tim Ku­ru­lu Baş­ka­nı Ab­di Mert­türk sa­tın al­dı. Na­sıl bir ufuk gö­re­rek sa­tın al­dı­ğı­nı ise yak­la­şık iki yıl son­ra Saf­kar’ın Ge­nel Mü­dü­rü Do­ruk Ay­dın’la gö­rü­şür­ken an­la­mak müm­kün ol­du. Do­ruk Ay­dın, mü­hen­dis­lik eği­ti­mi­nin ar­dın­dan yurt­dı­şın­da iş­let­me­ci­lik eği­ti­mi alan genç bir yö­ne­ti­ci. Ay­dın’ın Ame­ri­ka tec­rü­besi­nin de kat­kı­sıy­la Saf­kar’da risk­le­ri avan­ta­ja çe­vir­me­nin gay­re­ti içi­ne gir­miş­ler. Şim­di ci­ro­la­rı mil­yar do­lar­la­rı aşan şir­ket­ler­le re­ka­bet edi­yor­lar ve Do­ruk Ay­dın’ın be­lirt­ti­ği­ne gö­re bu mü­ca­de­le­de ar­tık elleri geç­mi­şe gö­re çok güç­lü.

*Siz “Mo­bil ik­lim­len­dir­me” ola­rak ta­nım­la­dı­ğı­nız alan­da Tür­ki­ye’de ha­la tek üre­ti­ci mi­si­niz?

Tür­ki­ye’de tek ol­ma­nın ya­nın­da Av­ru­pa’da sa­yı­lı bir­kaç üre­ti­ci­den bi­ri ko­nu­mun­da­yız.

*Ne­den, Tür­ki­ye’nin ön­de ge­len fir­ma­la­rı bu ala­na gir­me­di?

Bu, komp­leks ve öl­çek eko­no­mi­siy­le fark ya­rat­ma­nız ge­re­ken bir iş. Çok uğ­ra­şa­rak, kü­çük kar pay­la­rı­na ra­zı ola­rak ya­pıl­ma­sı ge­re­ki­yor. Ay­rı­ca oto­büs, so­ğu­tu­cu, ray­lı sis­tem­ler ve özel pro­je­le­ri içe­ren as­lın­da üç dört ay­rı şir­ke­tin yap­ma­sı ge­re­ken ça­lış­ma­la­rı bir ara­da ya­pı­yo­ruz. Bu sa­ye­de öl­çek eko­no­mi­si do­ğu­yor.

*Sa­tın al­dı­ğı­nız­da Saf­kar ade­ta ‘Araf’ta ya­ni eşik­te kal­mış gi­biy­di. Sa­tın alın­ma­sın­da siz­ce önem­li et­ken ne ol­du?

Saf­kar’da ina­nıl­maz bir AR­GE ya­ni araş­tır­ma ge­liş­tir­me de­part­ma­nı var. Bu­gün her seg­ment­te ürün çı­kar­ta­bi­le­cek du­rum­da­yız. Ta­bii sa­tın al­ma sü­re­cin­de­ki ser­ma­ye ar­tı­şı­nın da fir­ma­nın güç­len­me­sin­de önem­li et­ki­si ol­du.

*Bi­raz da ray­lı sis­tem­le­rin ge­liş­me­si kur­ta­rı­cı ol­du sa­nı­rım.

Evet ürün port­fo­yü­müz ve pa­zar çe­şit­len­di. İs­tan­bul, ray­lı sis­te­min­de bi­zim kli­ma­la­rı­mız kul­la­nı­lır­ken, İz­mir, Bur­sa, An­ka­ra ray­lı sis­tem­le­ri­ne de ile­ri ki dö­nem­de ürün ver­me­ye ha­zır­la­nı­yo­ruz. Ma­lez­ya, İran, Bul­ga­ris­tan, Yu­na­nis­tan’a ray­lı sis­tem kli­ma­la­rı sa­tı­yo­ruz. Gel­di­ği­miz aşa­ma­da Bom­bar­di­er, Rot­hem gi­bi ana sa­na­yi va­gon üre­ti­ci­le­riy­le pro­je ça­lış­ma­la­rı ya­pı­yo­ruz. Baz is­tas­yon­la­rı kli­ma­la­rı, as­ke­ri uy­gu­la­ma­lar, trak­tör kli­ma­la­rı pa­za­rı­na da gir­dik. So­ğuk zin­cir­de de hız­la bü­yü­yo­ruz.
‘Pa­za­rın yüz­de 90’ı bi­zim’

*So­ğuk zin­cir ara­ba­la­rın­da­ki kli­ma­la­rın ne ka­da­rı Saf­kar’a ait ?

Tür­ki­ye pa­za­rı­nın yüz­de 90’ı, İran pa­za­rı­nın da yi­ne yak­la­şık tü­mü­nü biz ve­ri­yo­ruz. Bu alan­da dün­ya­da sa­de­ce iki bü­yük Ame­ri­ka­lı ra­ki­bi­miz var. Av­ru­pa’da da önem­li te­da­rik­çi­ler­den ol­duk. Dün­ya ge­ne­li ba­yi sa­yı­mı­zı 96’dan 336’ya ulaş­tır­dık. Al­man­ya da sa­tış son­ra­sı ser­vis mer­ke­zi ya­rat­tık.

*İz­mir’de­ki fab­ri­kay­la mı tüm bu üre­ti­mi ger­çek­leş­ti­ri­yor su­nuz?

Bu se­ne ba­şın­da ya­nı­mız­da­ki fab­ri­ka­yı sa­tın ala­rak, üre­ti­mi­mi­zi 2,5 kat bü­yü­te­cek ya­tı­rı­mı baş­lat­tık. Şu anda yıllık kapasitemizi vardiyada 20 bin üniteye yükselttik.
Geç­ti­ği­miz se­ne ‘fri­go­ri­fik so­ğu­tu­cu’ seg­men­tin­de üre­tim adedi ola­rak Av­ru­pa’nın en bü­yük 3.cü üre­ti­ci ko­nu­mu­na yer­leş­tik.

*Geç­miş­te zor­la­nıl­ma­sın­da bel­ki de en bü­yük ne­den bir Türk fir­ma­sı­nın bu alan­da ba­şa­rı­lı ola­ma­ya­ca­ğı­na olan inanç­tı, şim­di bu al­gı­yı aş­tı­ğı­nız söy­le­ne­bi­lir mi?

Ra­kip­ler ta­ra­fın­dan bu al­gı sü­rek­li pi­ya­sa­ya iş­le­ni­yor­du. Tür­ki­ye özellikle ray­lı sis­tem­ler­de bu ürü­nü çok yük­sek meb­lağ­la­ra it­hal edi­yor­du. As­ke­ri uy­gu­la­ma­la­ra da kli­ma ver­me­ye baş­la­dık. Tür­ki­ye bun­la­rı da İs­ra­il’den it­hal edi­yor­du. Bu­nun için İn­gil­te­re’de zor­lu test­ler­den geç­tik. Av­ru­pa’da ra­kip­le­rin 1 yıl olan sa­tış son­ra­sı hiz­met sü­re­si­ni biz dün­ya­nın her ye­ri için 2 yıl ola­rak ve­ri­yo­ruz. Pa­za­ra biz et­kin gi­rin­ce den­ge­ler de­ğiş­ti.

Kuala Lumpur’a bile klima sattı

Kuala Lumpur metrosunun klimalarının SAFKAR marka olduğunu anlatıyor Doruk Aydın. Genel Müdür, İstanbul Belediyesi ile anlaşma yaptıklarını bugünlerde şehirdeki tüm klimasız otobüsleri SAFKAR markasıyla klimalandıracaklarını
belirtiyor.

“İthalatın önünü kestik”

*Montaj ağırlıklı mı üretim yapıyor sunuz?

Safkar’a artık ana sanayi demek mümkün. Ürünlerimizin içinde 500’ü aşkın parça var. Bu parçaların yüzde 75’ini Türkiye ve bölgeden temin ediyoruz. Büyük bir katma değer oluşuyor. Yurtdışında da her yerde Safkar markasıyla üretim yapıyoruz. Yerli sermayenin bir direniş öyküsü gibi biraz da Safkar’ın öyküsü.
Yıllık ciroları soğutucuda 600 milyon dolar, otobüsde 300 milyon dolar tren sistemlerinde 2 milyar dolara ulaşan şirketlerin ürünleriyle rekabet ediyoruz. Soğutucuda uluslararası rakiplerimize bölgemizde neredeyse mal sattırmaz konuma geldik. Safkar fırsat yaratıldığında Türk mühendislerinin neler yapabileceğini, yüksek teknolojide hangi tasarımlara imza atabileceğini gösteriyor. Özellikle raylı sistemler çözümlerinde büyümemiz global ölçekte devam edecek.

“AR-GE teşviği büyümemize katalizör oldu”

Safkar’ın geçmişte Ar-Ge’ye ağırlık vermesi, 2008 yılında yayınlanan özel Ar-Ge yasasından ülke genelinde yararlanan ilk 7 firmadan biri olmasını sağladı. Bu Kanundan yararlanmak için kadrolu olarak 50 Arge mühendisinin firmada görev yapması gerekiyor. Ege’de bu firmaların sayısı şu anda 11’e yükseldi. 60 Ar-Ge mühendisi ile çalıştıklarını aktaran Aydın, “Türk mühendislerinin geliştirdiği tescilli, patentli tasarımlarımız var. Özgürce modeller üretebiliyor, Kimseye lisans ödemiyoruz “diyor.