Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

8 yıllık kesintisiz eğitimin 4. maddesinden ben şunu anlıyorum:
1- Din eğitimi kurslarını Diyanet İşleri organize edecek.
2- Bu kurslar Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetimi altında olacak.
3- Kurslar yaz tatillerinde açılacak.
4- 8 yıllık eğitimin 5 yılını bitirmiş olanlar bu kurslara katılabilecek.
5- Kurslara katılmak isteğe bağlı olacak.
Bu 4. maddeye CHP'nin muhalefeti sürüyor.
Kanun çıktıktan sonra CHP 4. madde için Anayasa Mahkemesi'ne gidecek.
* * *
BİR koalisyon kuruldu.
CHP ona dışardan destek kararı aldı.
Böyle uzlaşmalar karşılıklı tavizler verilerek kurulur ve yürür.
CHP ve Baykal bu konuda hem ilkeli, hem hüsnüniyetli davrandı.
8 yıllık kesintisiz eğitim o nedenle gerçekleşme yoluna girdi.
Ama 4. madde nedeniyle Baykal'ın "ANAP ve DSP'yi Refah'la işbirliği halinde" göstermesi ne derece doğrudur?
Ne derece şıktır?
* * *
ATATÜRK devrimleri Türk rönesansıdır, aydınlanma çağına geçiştir.
Ortaçağın terkedilmesidir.
Bu yolda atılan adımların en önemlilerinden biri de Tevhid - i Tedrisat (öğretimin birleştirilmesi) Kanunu'dur.
Ama yıllar içinde Tevhid - i Tedrisat sulandırıldı.
Bunda başrolü politikacılar oynadı.
Bu nedenle de 28 Şubat'a gelindi...
O ortam ve şartlar içinde bile çıkartılabilen Tevhid - i Tedrisat Kanunu; ve o günden 70 yıl sonra bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde yapılan tartışmalar... İbret verici...
* * *
TÜRK halkının tüme yakın çoğunluğunun, aralarında şartlarını tam olarak yerine getirmeyenler de bulunsa Müslüman olduğu biliniyor.
Bunlardan, çocuklarının İslamı ve onun şartlarını öğrenmesini isteyenler için yazın verilecek kurslar herhalde yeterlidir.
Amaç; bir partinin ideolojisine hizmet edecek militanlar yetiştirmek değilse, İslamı siyasallaştırmak değilse bu yeni düzenlemeye, yani 4. maddeye din adına karşı çıkmak haksızlıktır, en azından samimiyetsizliktir.
* * *
4. maddeye CHP'nin gerekçeleriyle karşı çıkmak da yerinde sayılır mı? Seçimlik kurslar sonunda, kaçınılmaz şekilde zorunlu imiş gibi, işlem görür mü?
Buna katılmak zor.
Dini duyguları güçlü ailelerin çocuklarını yazın gönderecekleri denetimli bir kurstan mahrum edilmeleri, onların başka yollara başvurmalarına neden olur ki, bu CHP'nin endişesinden daha tehlikeli bir durum yaratabilir.
Olayı istismarcıların eline bırakmaktansa kurallarını koyarak hakim olmak ve doğruyu öğretmek en elverişli yol değil midir?
Diyanet'in düzenlediği, öğretmenlerini seçtiği, Milli Eğitim'in gözetiminde sayısı belli kurslarda isteyen ailelerin çocuklarına dini bilgilerin verilmesi ihtiyaçlara da, pratiğe de uygun sayılmalı.
İfratla tefride sapmadan, 4. maddeyi Türk toplumu için uygun bir yol kabul edip, iyi işlemesini sağlayacak tedbirleri saptamak, karşı çıkmaktan daha yararlı sayılmaz mı?

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr