Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

8 yıllık kesintisiz eğitim için para gerekiyor.
İşin kolayı; "Tekel maddeleri" denen içki ve sigaraya zam yapmak.
Bu kolay, ama adil değil.
Olsun, bugün o yapılacak.
O nedenle de stokçulara gün doğdu.
İçki ve sigara bulmak zorlaştı.
Oysa 8 yıllık kesintisiz eğitim bir devrim olacağına göre, bunun kaynağı için de daha geniş, daha kapsamlı düşünmek gerekiyor.
Vatandaş fedakarlığa razı.
Hele bu fedakarlığın bir kereye mahsus olacağını bilirse neden seve seve katkıda bulunmasın?
Mesela dış geziye gidenlerimiz geçmişe oranla arttı. Yılda birden çok kez yurt dışına çıkanlarımız var.
İşçiler ve öğrenciler hariç, bir yıl içinde yurt dışına çıkanlardan her çıkış için beş milyon lira alınsa...
Bu beş milyon Türk Lirası dışarda para harcayabilen vatandaş için ne ifade eder ki?
Özel ve ticari araç sahiplerinden bir defaya mahsus beşer milyon lira, "eğitim katkısı" talep edilse olmaz mı?
Yüz binlerce ikinci evi olanımız var. Bunların birçoğu ancak yılın birkaç ayında kullanılan yazlıklar.
Bunlar da bir kez için eğitim katkısına tabi tutulabilir.
Tabii, burada değer sınıflandırması da yapılabilir. Herhalde İstanbul'da Boğaz'daki bir yalıdan birkaç yüz milyon lira alınırken, Pendik'te bir yazlıktan beş - on milyon lira almak adil olur.
* * *
MAÇ biletlerine de ufak bir eğitim katkı payı ilavesini futbol meraklılarının hoşgörüyle karşılayacakları muhakkaktır.
Büyük şehirlerimizdeki diskolar, lüks lokanta ve barlarda yiyip içenler, neden burada ödedikleri miktarın yanında eğitim için de bir - iki milyon lira gibi onlar için ufak sayılabilecek bir ödemede bulunmasınlar?
* * *
GEÇEN gün ünlü bir hanım sanatçımız Bodrum'da konser veriyor. Konserin verildiği diskoya dört bin kişi dolmuş.
Bilet ücreti 3 milyon lira, yani bir gecede bu konserle ilgili toplanan para 12 milyar lira.
Bunun ne kadarı diskoya ve sanatçıya kalıyor, vergi olarak ne kadarı devlete dönüyor bilemem, belki bilen de yoktur, ama bu tip gelirlerin de neden bir bölümü, eğitime katkı payı olarak alınmasın.
Tabii eğitime katkının en önemli miktarını iş dünyasının güçlüleri bağış olarak yapacaktır.
Buna hazır olduklarını onlar zaten ifade ediyorlar.
* * *
BU arada bugünden başlayarak bir yıl içinde saptanan vergi kaçağı cezaları da bu eğitime katkı fonuna aktarılamaz mı?
Mesela geçen gün gazetelerden birinde vardı.
Bir şöhretli sanatçımız bir köşk almış.
Fotoğrafına bakın; köşk değil adeta saray yavrusu...
Sarıyer sırtlarında, orman içindeki köşk eşsiz doğa ve deniz manzaralıymış, gazete deniz manzarası için "ömre bedel" diyor.
Beş katlı binada üç büyük salon, on beş oda, sekiz banyo, on tuvalet, üç mutfak varmış. Odalara geçiş asansörle yapılıyormuş.
Ve bu şöhretli sanatçı bu kaşaneye 95 milyar liraya sahip olmuş.
İstanbul emlak piyasasını biraz bilenler bu fiyatın gerçek olamayacağını da tahmin ederler.
Çünkü bu, Boğaz'da aşağı yukarı, iyi bir katın fiyatı.
Bunun gibi örnekler çok.
Biraz incelense bunların gerçek değeri üzerinden vergileri de artacaktır.
Bu kısım 8 yıllık eğitim fonuna aktarılamaz mı?
İstenirse hepsi yapılabilir.

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr