Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Şartları yokken af çıkartıldı.
Zorlama yasa bu nedenle Türkiye'de toplumsal barışı, toplumsal uzlaşmayı sağlayamayacak.
Affı hazırlayanların bile, kanunun üzerinde çelişkili görüşler ileri sürmeleri bu konuda toplumsal uzlaşma bir yana samimi bir siyasal uzlaşma dahi olmadığının en bariz göstergesi değil mi?
Af yasaları; fikir suçları, düşünce suçları, siyasi suçlar için düşünülmeliyken, adi suçları kapsaması olsa olsa bu suçları işleyenlerin çoğalmasına yol açacaktır.
* * *
23 Nisan 1999'a kadar işlenmiş olan suçları kapsayan Af Yasası'ndan 58 bin hükümlü ve tutuklu yararlanacak. Bunlardan 26 bini cezaevlerinden hemen salıverilecek.
Objektif olalım; birden çok kez idama mahkum olan adi suçluya yarayan Af Yasası'nın Tayyip Erdoğan'ı dışlaması mantıklı mı?
Çetelere af var, çocuklara af yok.
"İşkenceci" denilenlere af var, işkenceye uğrayanlara yok.
Yasa çıkartıp işkenceciye verilen cezaları artıran iradenin bundan bir gün sonra işkenceciyi af kapsamına dahil etmesi aklın alacağı şey mi?
* * *
YASA, anlaşılması kolay bir metin şeklinde olmalıyken bu af o açıdan da özürlü...
Örneğin; yaptıkları çürük ve kurallara aykırı binalarla ölüm ve yaralanmalara neden olan müteahhitler bu yasadan yararlanacak mı?
Taksirle ölüme sebep olmak, af kapsamında.
TCK'nın 383. maddesindeki, tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ölüme neden olma ise affa girmiyor.
Peki; müteahhitler bu iki durumdan hangisine giriyor, yani aftan yararlanıyor mu, yararlanmıyor mu?
Buna pek net cevap verilemiyor.
Bir de 5 yıllık zaman aşımı konusu var.
Müteahhit 383. maddeye göre af dışı tutulsa da, suçtan itibaren 5 yıl geçti, bu binalar 5 yıldan önce yapıldı, diye zaman aşımından yararlanıp kurtulacak mı? Yani suç çürük bina yapıldığı anda oluştu kabul edilirse mürür - i zamanın etkisi farklı, suç bina yıkıldığında oluştu kabul edilirse zaman aşımının etkisi farklı olacak.
Bir hukuk hocamız; sonuç, yani binaların yıkılıp ölümlere neden olması affın tarihinden sonradır, öyleyse müteahhitler zaman aşımından da yararlanamaz yorumunu getiriyor. Ama buna rağmen tartışma sürüyor.
* * *
TCK'nın 312. maddesi var:
"Kanunun cürüm saydığı bir fiili açıkça öven veya iyi gördüğünü söyleyen veya halkı kanuna itaatsizliğe veyahut cemiyetin muhtelif sınıflarını umumun emniyeti için tehlikeli bir tarzda kin ve adavete tahrik eyleyen kimse ....... hapis ve ....... ağır para cezasına mahkum olur."
Bu maddeyi ihlalden mahkum olanlar aftan yararlanmıyor.
Ama 312'yi neşir yoluyla ihlal ederseniz suç ağırlaşmış kabul edildiği halde işleyenlerin cezaları, Af Yasası dışında başka bir yasa ile de olsa çok haklı bir kararla erteleniyor. 312'yi doğrudan ihlal edenler, yani suçun basit şeklini işleyenler ceza çekmeye devam ederken, ağırını işleyenler kurtuluyor. Bu da büyük bir eşitsizlik değil mi?
* * *
SONUÇ olarak şu söylenebilir: Bu affın gerçek koşulları yok.
Yasaları değiştiremeyen; adaletin, mahkemelerin işleyişine çekidüzen veremeyen iktidarın Af Yasası'na sarıldığı anlaşılıyor.
Oysa çağdaş hukuk düzeyine af yasalarıyla varılamayacağı da biliniyor.
Bu yasa yüzünden İnsan Hakları Mahkemesi eşitsizlik nedeniyle Türkiye'yi tazminatlara mahkum ederse şaşmayalım.
Bir af yasası bu kadar eleştiriye uğrayabilir; o nedenle Cumhurbaşkanı Demirel'in alacağı tavır büyük önem taşıyor.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr