Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


AKP ve Tayyip Erdoğan karar verene kadar savaş başladı.
Bu hikayeyi biliyorsunuz. Yıllar önce bu köşede yer almıştı. Ama bugünkü durumumuza o kadar uyuyor ki, o nedenle tekrar edebiliriz.
Ağa atın üstünde, uşak yaya yola çıkmışlar. Şakacı ağa, yolda inek dışkısı görmüş, uşağa; "Bunu yersen sen ata binersin, ben yürürüm" demiş. Uşak dışkıyı yemiş, ata atlamış. Ağa yaya, yola devam etmişler. Ağa bu durumu içine bir türlü sindirememiş. Yolda bir inek dışkısı daha görmüşler, ağa; "Ben bu dışkıyı yiyebilir miyim?", diye sormuş, uşak; "Yiyemezsiniz" deyince, "Yersem ben ata, sen yaya, kabul mü?" diyerek dışkıyı yutmuş. Ağa ata, uşak yaya ilk çıktıkları gibi yola koyulmuşlar. Bir ara ağa uyanmış(!) ve bağırmış; "Madem durum değişmeyecekti, peki biz bu boku niye yedik?"
***
IRAK konusunda Ankara’nın tutumu da bu hikayeyi anımsatıyor.
Madem sonunda şöyle veya böyle ABD’yi destekleyecektik, yani madem başa dönecektik, öyleyse niye hem ABD’yi, hem AB’yi, hem Irak’ı, hem bazı Arap ülkelerini, hem Kürtleri karşımıza aldık. Geçen sürede hepsiyle bozuştuk. Piyasayı da altüst ettik. ABD’den gelecek 6 milyar doları da kaybettik. Bu ne kadar dirayetli(!) bir yönetimdir?
***
YENİ tezkereyi 1. tezkereden farklı kılma ve önemli unsurlarını bir yana bırakma, adeta sakat tezkere haline getirme girişimi AKP yönetiminin, özellikle Tayyip Erdoğan’ın patiye hakimiyetteki zafiyetini ortaya koydu. Oysa aynı konuda bir de İngiltere’ye bakın.
İngiltere’de hükümetin, ABD’nin Irak operasyonuna ortak olma konusundaki kararlılığı deprem yarattı. Başbakan Tony Blair’i savaştan vazgeçirmek için parti içinde istifalar, protestolar oldu. Bakanlar görevlerini bıraktı.
Yorumcular, bu deprem karşısında, "İşçi Partisi hükümetinin dayanamayacağını, sonunun geldiğini" yazdılar.
Ama Avam Kamarası’ndaki oylama kararlı ve güçlü bir liderin, bir başbakanın neler yapabileceğini, meclise ne derece hakim olabileceğini gösterdi.
Tony Blair’in siyaseti 149’a karşı 412 oyla onaylandı.
İşte lider böyle olur. Darısı Tayyip Erdoğan’ın başına!.. Hatta Deniz Baykal’ın da...
***
DÜŞÜNEN akıl için yol birdir.
Sonunda; Türkiye’nin güvenliği ve çıkarları, uluslararası meşruiyet arayışı saplantısını aştı, geçti. Ve Ankara 1. tezkereye göre içeriği farklı da olsa yeni tezkere ile ABD’ye yardım kararına döndü. Bu gecikmiş karar ABD’yi tatmin etmez, inşallah Türkiye’yi de pişman etmez.

Türkiye’nin stratejik konumu onu hep önemli kıldı. Bu konum Türkiye’nin vazgeçilmezliğini sağladı.
Bu avantaj bugün işe yaramazsa, ne zaman yarayacaktı? Neyse, geç de olsa Ankara uyandı.
Türkiye’nin stratejik konumundan doğan vazgeçilmezliğini çöpe atmaktan vazgeçti. Ama bu arada treni de kaçırdı.

Baykal’ı anlamak güç. Şimdi de yeni tezkere için grubu serbest bıraktı.
CHP iktidarda olsa büyük bir ihtimalle tezkereden yana olurdu. Ama, nasıl olsa AKP bu tezkereyi çıkartacak diye 1. tezkerede muhalefet yaptı. Oysa işler CHP’nin umduğu gibi gitmedi ve tezkere kabul edilmedi.
Böylece Baykal beklemediği anda tarihi bir sorumluluğun altında kalmış oldu.
Şimdi yeniden gündeme gelen tezkere kabul edilirse bu Baykal’ı da bir bakıma kurtaracaktır.

Emeklilik yaşı 65’ten 61’e indirildi.
Neden?
Gençlere yer açmak içinmiş...
IMF, "25 bin çalışanın işine son verin" demişti, şimdi o emir başka bir ambalajla gündeme getiriliyor.
Gençlere iş olanağı, çalışanları işlerinden ederek sağlanamaz.
İş demek, istihdam demek, yatırım demektir.
Bugün yatırım yok ki, gençlere iş alanları açılsın.
Şu mazeret kabul edilemez: "AKP iktidarı sorunları kucağında buldu. İstihdam sorununu da."
Oysa, bu sorunlar biliniyordu ve AKP bunları çözme vaadiyle iktidara talip oldu. Onun için de seçimi kazandı.
Tayyip Erdoğan’ın "siyaset sorun çözme sanatıdır" sözü de bunu doğruluyor. 1 aylık, 3 aylık, 6 aylık, 1 yıllık acil eylem planlarının yapılması da sorun çözmek için değil miydi?
Ama öyle görünüyor ki sözler de, yazılı vaatler de boşa gitti...