Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hayırcı Rumlar ABde, evetçi Türkler açıkta. Peki Kıbrıs Türkleri ödüllendirilmeyecek mi?Bu, ödülden ne anladığınıza bağlı.Ama bir gerçek var.Referandumdan önce Kuzey Kıbrısa yapılan vaatler tutulsa, adanın bölünmüşlüğü kalıcı olacak demektir. Bu bizi memnun etse de Batının amacına aykırı düşmez mi?Öyleyse "Kuzey Kıbrısı tanıma", hatta "ambargoyu kaldırma" senaryolarını unutun.Zaten bu balonların son iki günde tek tek patladığını da görüyoruz.Bunun böyle olacağını olayları yakından izleyenler referandumdan önce de görüyor, yazıyor, çiziyorlardı.Batının izlediği bir politika var ve Kuzeyi tanımak onların mevcut politikalarına da, hukukuna da aykırı.Geçen gün, Verheugen "Kuzeyle bazı şeyleri görüşmek onları tanımak sayılmaz" demiyor muydu? ABD Dışişleri Bakanı Powel da dün Kuzeyi tanıma diye bir şey yok" diye konuşmadı mı?***TÜRKİYE ve Kıbrıs Türkleri için tehlikeler bitti sayılamaz. Kıbrıs sorunu bugün de sürüyor.Annan planı iki kurucu devlet öngörüyordu. Yani iki tarafın, iki toplumun eşitliği söz konusuydu.Rumlar bunu içlerine sindiremedi. Onlar Türkleri hâlâ azınlık olarak düşünüyor, öyle olmasını istiyor.Oysa Batının amacı Kıbrıs adasını AB içinde sorunsuz bir bütün olarak görmek. Batı, "nizalı" bir mülk almak istemiyor.O nedenle de AB eninde sonunda adanın tamamını ABye katmak isteyecek.Kısacası; Batı için bu film burada bitmez.***KİM bilir, belki de çok yakında, Güney Kıbrısa yeni avantajlar sunulup Türklere "Bunları kabul edin" denilebilecek.Böylece, adada bütünleşme şansı Türklerin sırtından bir kez daha denenecek.Türkiyeye AB için müzakere tarihi verme konusu da bu yolda şantaj olarak kullanılabilecek.Anlaşılan o ki, ister iki kesimli, ister iki toplumlu, ister iki devletli deyin Batıya göre Kıbrıs birleşecek...Belki de Annan planı bu birleşmenin Türkler için en elverişli olanıydı. Ama Rumlar bunu başarıyla sabote etti.Türkiye ve Kıbrıslı Türkler artık Annan planından daha geri bir planı kabul edemez, etmemelidir.İyimser havaya kapılıp, tehlikelere karşı tedbirler gevşetilmemeli. DÜNYANIN akilleri kafa kafaya verdi, Kıbrısı içinden çıkılmaz hale getirmeyi başardı!.. Amerika, Afganistan ve Irak için Türkiyeden asker isteyecekmiş.Geçti Borun pazarı, sür eşeği Niğdeye...Şartlar değişince, kararlar da değişir.Tezkereden bu yana çok şey değil, her şey değişti. O kadar değişti ki Türkiye bugün artık ABD istiyor diye Afganistana da Iraka da asker yollayamaz, yollamamalıdır. ASKER YOLLANAMAZ BASIN YASASI Basın Kanunu tasarısı 18. maddesinde "düzeltme ve cevabın yayımlanmaması" halinde hapis cezası öngörüyor.Oysa aynı maddede, öncelikle ağır para cezası ve cevabın yüksek tirajlı iki gazetede yayımlatılması müeyyideleri var. Öyleyse bu hapis cezası gereksiz sayılmaz mı? Bana göre sayılır. Demokratikleşme yolunda önemli bir adım olan yasa tasarısında sırıtan bu hapis cezasının komisyonda kaldırılması kanunun genel anlayışına da uygun olacak. Hapis cezası BAKAN VE Meslek liselerine genel liselerin 4 - 5 katı fazla masraf yapılıyor. İşin gereği bu.Avrupanın tümüne yakınında meslek okullarında okuyanların üniversiteye gitme imkanı yok. Bir gerçek de bu...Bizde ise, Milli Eğitim Bakanlığının önem verdiği, uğraştığı konuların başında, meslek lisesi mezunlarının üniversiteye girebilmeleri geliyor.Oysa meslek liseleri ara insan gücü ihtiyacını karşılamak için kuruldu, çok da yararlı oldu.Ama bunlardan imam hatip meslek liseleri bir bakıma istismar edildi. Sorun haline getirildi.Birçok aile, çocuğu sağlam bir din eğitimi alsın diye o okulları tercih etti. Onlar imam hatip olmayı çocuklarına yakıştırmayan ailelerdi. Niyetleri, planları, çocukları imam hatibi bitirince üniversiteye sokmaktı. Yani hile - i şeriye yaptılar.Oysa çocuklarını genel liseye yollayıp, sağlam bir özel din eğitiminden de geçirebilirlerdi. Böylece meslek liseleri özellikle de imam hatip liseleri problemi de çıkmazdı. İslamiyete din adamı olarak hizmet etme arzusunu gösterenler o okullarda okur. Aileleri de onlarla iftihar ederdi. İmam hatip çelişkisi EKONOMİ Ekonomik göstergeler kimilerine göre iyi.İşte son haftanın rakamları:Açlık ve enflasyon sınırı yüzde 25 artış gösterdi.İşçi ücretleri üç yılda yüzde 25 eridi.Türkiye borç batağında yüzüyor. En borçlu ülkeler arasında 7. sıraya oturdu.Dış ticaret açığı, cari açık büyüyor.Dolar 180 bin lira fırladı.İyi göstergeler bunlar mı? dheper@milliyet.com.tr İyi gösterge bu mu?