Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       SURİYE'deki sığınağını terketmek mecburiyetinde bırakılması, Apo'nun sonunun başlangıcı oldu.
Rusya'da parlamentonun alt meclisi Duma'nın sığınmayı kabul eden jesti, Rus hükümetinden onay veya red almadan geçersiz kaldı.
Yeltsin'in sığınma isteğini neden onaylamadığı anlaşıldı. Rus hükümetinin Türkiye'nin dostluğuna değer verdiği ortaya çıktı.
Apo'nun Suriye'den çıkartılması ve Rusya'dan istediği sığınma talebine evet denilememesinde etken olan Yılmaz hükümetinin kararlı tutumu ve bu tutum sonundaki başarısı kutlanmalıdır.
Türkiye'nin kararlı tutumu sayesinde Apo ateşten bir top haline geldi. Nereye gitse ondan kurtulmak isteniyor.
Roma, Apo'yu iade etmelidir ama iade etmese de İtalya gibi bir ülkede Apo'nun terörü yönetmesine imkan sağlanacağını düşünmek imkansız.
* * *
Bu gelişmelerde ABD'nin rolü yok mu?
Apo gerginliği sırasında ABD, Suriye'ye tavır koyarak, Türkiye'nin yanında yer aldı. Şam'ı, Hafız Esat'ı, Apo'yu Suriye'den çıkartmaları için uyardı, zorladı.
Apo'nun Moskova'da olduğu sırada da ABD Hükümet Sözcüsü, Rusya'ya; "bir terörist olan Abdullah Öcalan'ı korumaması gerektiğini" lisanı münasiple bildirdi.
Roma operasyonundan hemen sonra da ABD yaptığı açıklamada; "Öcalan, Türkiye'ye iade edilmeli ve yargılanmalı" dedi. Ve bu konuda da İtalya nezdinde teşebbüse geçti.
Böylece ABD'yi yanına çekmekte de Ankara'nın başarı göstermiş olduğu anlaşılıyor.
* * *
GEÇEN ay ABD, Türkiye'ye rağmen Kuzey Irak'lı Kürt liderler; Barzani ve Talabani'yi Washington'a çağırdı. Bu düşman kardeşleri barıştırdı. Kuzey Irak'a vermek istediği şekli onlara kabul ettirdi.
ABD patronajındaki bu barış, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti için atılan adım olarak da damgalandı. Türkiye'nin alınganlığına neden oldu.
Geçen hafta iki Kürt liderin Ankara'ya gelişi, Ankara'nın alınganlığını onarma teşebbüsü olarak görüldü.
Kuzey Irak'ta şöyle veya böyle oluşacak bir Kürt hakimiyetinden Türkiye'nin alınganlık duymaması, en azından Apo'nun o bölgedeki etkinliğinin sıfırlanmasıyla mümkündü.
Şimdi o olmuştur.
Artık Kuzey Irak, Türkiye'nin endişe duyduğu bir alan olmaktan çıkabilir.
ABD'nin o bölge üzerindeki "Bağımsız Kürt Devleti" dışındaki düşünceleri daha rahat, yani Türkiye'nin sert tepkileri ve engellemeleri olmadan, Ankara'nın oluru alınarak hayata geçirilebilir.
* * *
BU senaryo, yanlış da olsa doğru da olsa bir bakıma sonuç değişmez.
Apo'nun yakalanması 14 yıl sonra varılan bir dönüm noktasıdır.
Eruh baskını, nasıl bir ihanetin başlangıç tarihiyse, Apo'nun ele geçirilişi de o ihanetin sonuç tarihidir.
Kökeni ne olursa olsun, bu topraklar üzerinde öz kardeş olan, bu ülkenin tam eşit sahibi bulunan 65 milyon insanı birbirine düşürmek isteyen ve 30 bin kişinin hayatının sönmesine yol açanların yaptığına ihanetten başka ne denilebilir?
* * *
TÜRKİYE, bazıları tarafından boğazına kadar çamura batırılsa da çok şeye kadir bir ülke olduğunu her fırsatta ispatlıyor.
İşte Suriye ile varılan sonuç, Rusya ile varılan sonuç, işte global krize rağmen Türkiye'nin ayakta kalışı, işte mafya ile mücadelede alınan mesafe... İşte Apo...
Bu önemli gelişmeler yaşanırken hükümetin düşürülmesi, Türkiye'nin etkinliğine olumsuz tesirler yapabilir.
Milli menfaatler gereği gensoruları bir süre ertelemekte herhalde yarar olacaktır.
Zaten Yılmaz hükümetinin yıl sonunda istifasına ait bir protokol var.
O protokole hayatiyet kazandırmak ve Yılmaz hükümetinin acele düşürülmesinden vazgeçmek en doğru yol gibi görülüyor...



Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr