Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

BİR süre önce çeşitli TV'lerde yetkili bazı arkadaşlarla sohbet ediyorduk.
Açık oturumların, fikir tartışmalarının rating yapmayacağı iddiasında olanlar vardı.
O nedenle onlar, "bu tip programları ihmal ettiklerini ve edeceklerini" söylüyorlardı.
Geçenlerde yapılan bir araştırmanın sonuçlarını görünce onların kulaklarını çınlattım.
RTÜK'ün anketine göre Türk TV seyircisi en fazla "haberleri" izliyor.
Sonra çizgi filmleri.
Üçüncü sırada izlenen programlar ise açık oturum ve tartışma programları oluyor. Ankete katılanların yüzde 77.83'ü açık oturum ve tartışmaları izlediğini söylüyor.
Bu sevinilecek bir durum. Demek ki Türk halkı sürekli değişen gündemi izlemek istiyor. Bu nedenle haberleri kovalıyor.
Ve haberlerin yorumu anlamını da taşıyan açık oturumlar ve tartışma programlarıyla yoğun bir şekilde ilgileniyor.
Öyleyse bazı TV'cilerin düşünceleri, taktirleri ve taktikleri yanlışmış. Belki de kanallarının istenen izlenme seviyesine çıkmamasının nedeni de budur.
* * *
HEPİMİZ birer TV seyircisiyiz.
Az veya çok.
TV hayatımızın bir parçası.
Bu yoğun ilgi, gelir dağılımı adaletsizliğinin bir sonucu da sayılabilir.
İster sevinilecek bir durum sayın ister üzünülecek bir durum, ama gerçek bu.
Mesela "Bizimkiler" diye bir TV dizisi var. Yıllardır oynuyor ve aynı sıcaklıkla seyrediliyor.
Bakın onun oyuncularından, ailenin dedesi, hakim dede Orhan Çağman öldü. Adeta Türkiye ağladı.
Şimdi de aynı oyundaki Şükrü yani Erdal Özyağcılar "Bizimkiler"den ayrılıyor.
Ben bu nedenle adeta evinden birisi ayrılacakmış gibi üzüntü çeken okuyucularımız olduğunu biliyorum.
Hele Erdal Özyağcılar'ın "Şehnaz Tango"daki Muhsin rolünü terk etmesini akıllarının almadığını üzülerek anlatan okuyucularımızı da bir dinleseniz.
"Olmaz, Şehnaz onsuz nasıl olur" diyorlar.
Sanki anlattıkları ailelerinden bir parça, bir fert.
Sevilen dizilerden biri olan "Ferhunde Hanımlar"daki "Belalı"yı dizinin yazarı birden bire öldürdü.
Siz, TV seyircilerinin bize ulaşan yakınmalarını duyuyor musunuz?
"Dizinin en sevilen tiplerinden biri nasıl olur da ölür?"
Telefonda; bu ölüm üzerine hüngür hüngür ağladığını anlatanlar bile var.
Bu ölüme gerçekmiş gibi üzülenleri teselli de bazen bize düşüyor.
* * *
TV'ler arasındaki yarışta TRT'nin içinde bulunduğu durgunluktan kurtulamamasını da anlamak imkansız.
İmkanlarının büyüklüğü yöneticileri tarafından da sık sık ifade ediliyor ama bu imkana paralel ürün ortaya konulamıyor.
Özel TV'ler ne kadar mankeni, artisti, şarkıcıyı; programcı, spiker, yapımcı, sunucu olarak kullanıyorsa, TRT de spikerlerini, sunucularını yenilemekte o kadar tutucu davranıyor.
Seyircilerin; bunun ikisi ortasının bulunamamasından zaman zaman bize yakındığını söylemek de belki yararlı olur.
* * *
GÖRÜLEN o ki, TV aileden bir parça haline gelmiş.
Türk halkı TV ile yaşıyor.
Ve anketin verdiği müjde insanı sevindiriyor:
İzlenenler yalnız eğlence programları değil. Haberler, tartışmalar, açık oturumlar da izlenen programların başında geliyor.

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr