Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

TÜRKİYE çelişkiler yumağı.
Bir bakıyorsunuz otomobil ithalinde rekorlar kırılıyor. Yerli üretim yapan beş fabrika olduğu halde.
Ama bir de bakıyorsunuz Türkiye gelir dağılımı adaleti sıralamasında gerilerde yer alıyor.
Gelir dağılımı adaletsizliği sıralamasında 92 ülke arasında Filipinler 23, Kostarika 24, Peru 25, Türkiye 26 ve Madagaskar 27'nci sırada bulunuyor.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu değil mi?
Ve bir yandan da enflasyonu önleme tedbirleri yürürlüğe konuluyor.
Ücretler sınırlanacak, vergiler artacak, yatırımlar kısılacak.
Yani dargelirli attan inip eşeğe binecek, çok gelirli yerli arabadan ithale...
* * *
SİYANÜRLE altın çıkarmaya yeni bir mahkeme kararı geldi.
Bu kaçıncı mahkeme kararı?
Bergama'da artık altın çıkartılamayacak.
Bergamalılar kazandı ama ülke de kazandı mı, ben hala anlayabilmiş değilim.
Doğru dürüst anlatacak bir tarafsız uzman da, kurul da yok.
Nükleer santral tartışması da böyle.
En bilimsel konular sokakta tartışılıyor.
Üniversiteler, bilim kurumları, uzmanlar o işin mütehassısları, dünyadaki uygulamaları gören ve bilen tarafsızlar susuyor.
Belki de bilgi değil, cesaret eksiğimiz var.
* * *
ORGAN nakli konusuna sonunda çare bulundu.
"Yeşil kartlıların organını alın."
Böylece, "yeşil kart", "ikinci sınıf vatandaş hüviyeti" haline gelmiş olmadı mı?
İnsanımız organ bağışlamaktan, bu hayırlı işten kaçınıyorsa bunun bir nedeni vardır.
Öncelikle o nedeni bulup ortadan kaldırmak gerekmez mi?
Bakın bu ülkede her gün ihmalden insanlar ölüyor.
En son örnek Türkiye gazetesi muhabiri Ahsen Çetiner.
Bu arkadaşımızı hastane hastane dolaştıran tıp ihmalcileri kan kaybından öldürdü.
Şimdi bu ihmali, boş verişi, adamsendeciliği gören vatandaş organını gönül rahatlığı ile bağışlayabilir mi?
"Ya ben daha ölmeden, kurtulma ihtimalim varken, bir adamsendeci bıçağı vurup, beni doğrarsa..." diye düşünmez mi?
Acil vakalarda bile doktor bulunmayan hastanelerde "ölüm kararı"nı verecek dört doktorluk heyet her an nasıl hazır bulunacaktır?
Bağış için her şeyden önce bağışı değerlendirecek olanların güven vermesi gerekiyor.
Yoksa organ ihtiyacı ile organ bağışı çelişkisi sürer gider.
* * *
TÜRKİYE'de çelişki her konuda.
Siyasetçilere gazetecilerin akıl vermesi de bir çelişki...
Siyasetçiyi halk adına izlemesi gereken gazeteciler siyasetçiyle taktik toplantısı yapar, akıl verirse bu da bizim mesleğin çelişkisi sayılmaz mı?
* * *
MECLİS Başkanı seçimlerinde de siyasetin çelişkileri yaşandı.
İktidar, üzerinde baştan uzlaşmadığı adayı sonunda desteklemek zorunda kaldı.
ANAP önce kendi mensubundan gol yedi, Kamran İnan'dan. sonra da CHP'li Hikmet Çetin'den.
"Meclis Başkanı, en çok sandalyeye sahip partiden seçilir" ilkesi de ikinci kez işlemedi.
İktidar, sonunda yaptığını, işin başında uzlaşarak yapacağını açıklasaydı büyük puan toplardı.
* * *
TÜRKİYE'deki çelişkilerin en büyüğü, yönetimden şikayetler konusunda yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı, "Türkiye iyi yönetilemiyor" diyor.
İktidar da, muhalefet de bunu söylüyor.
Yani Türkiye'de üzerinde ittifak edilen bir tek konu var:
"Türkiye iyi yönetilemiyor."
Peki iyi yönetimi sağlayacak olan da bu şikayetçiler değil mi?

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr