Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       EREZ, 18 Nisan için gelmiş gibi görünüyor, ama 2000 yılına kadar kalacakmış gibi hazırlanıyor.
Önce bakanların sayısını 24'e indirmeyi düşünüyor.
Böylece daha dinamik ve mütecanis bir kabine oluşturmayı planlıyor.
Ve bu kabine ile girişilecek işler sıralanıyor.
Hukuk reformu, yargı reformu.
Organize suçlarla mücadele mevzuatı.
Türkiye'nin uluslararası hukuk sistemine entegrasyonunu sağlayacak düzenlemeler.
Sosyal güvenlik reformu ve işsizlik sigortası.
Mali reform.
Bankalar reformu.
IMF'yle ilişkilere yeni bir yön verme.
Vergi Yasası'nda aksaklıkların düzeltilmesi.
Bürokrasinin etkinliğini sağlayacak değişiklikler.
Dokunulmazlıkların daraltılması.
* * *
ASLINDA bunlara daha başkaları da eklenebilir.
Erez, kendi ağzıyla bunu şöyle ifade ediyor:
"Hedefim 40 yılda yapılmayanları 30 günde yapmak."
Türkiye'nin hasretini çektiği bir durum bu.
Hevesli, arzulu, hızlı, kararlı olmak.
Tabii bir de Erez'in dışındakiler var.
Ortam var, dış şartlar var, Meclis var, partiler var.
Ama marifet şartları değiştirebilmekte.
Sözlerine bakınca Erez'de bu niyetin olduğu anlaşılıyor.
* * *
DÖNELİM başa. Erez'in gündemindekilerin hayata geçirilmesi için 18 Nisan yetmez.
Bunlar ancak seçim 2000 yılına kalacaksa planlanabilir.
O zaman da akla şu geliyor.
Türkiye'nin birinci sorunu seçim sistemi ve partiler yasası değil mi?
Gündeme onlar da alınmalı.
Ama Erez'in cevap sayılacak bir açıklaması var:
"Seçim benim konum değil. O siyasi partilerin konusu. Aralarında anlaşıp seçim tarihini 18 Nisan'dan sonraya almak isterlerse yaparlar. İstemezlerse seçim zamanında yapılır."
Türk toplumu bugün olması gereken yerde değil. Onu hak ettiği yere çıkartacak bir vizyon lazım.
Ama şu da unutulmamalı, her şey yolunda gitse bile arzulananları gerçekleştirmek için 3 ayı yeterli görmek hayal sayılmaz mı?
* * *
TÜM bu kadar tartışmadan sonra şu sorulabilir.
Erez'in güvenoyu alması garanti mi ki bu tartışmalarla vakit geçiriyorsunuz?
Dünkü gelişmelere bakarsanız bunun cevabını bulmak kolay.
Ecevit güvenoyu konusunda yumuşamış.
Önceleri FP'nin katılacağı bir hükümete tam karşı iken şimdi ılımlı; FP'lilerden bakan alınmasına razı olduğunu açıkladı.
Baykal'da da değişim gözleniyor. O da kurulacak hükümette eski hükümetin herhangi bir izine bile tahammülü olmadığını belirtirdi. Ama şimdi bazı koşullarla destek verebileceği açıklanıyor.
Dün; "Erez'in işi hem kolay, hem zor" demiştik.
Bugün güvenoyu dünden daha da kolay görünüyor, ama icraat programını gerçekleştirebilme ihtimali bu içerikle dünden de zor...



Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr