Erbakan kararı

İstediğimiz kadar, bu ülkenin siyasal yaşamında FP'ye de ihtiyaç var diyelim, FP bunu adeta reddedermiş gibi davranıyor.
Bunu nereden çıkartıyoruz?
RP ve FP'yi fiilen bir bütün olarak gördüğümüzü düşünelim.
RP de, FP de aynı görüşün siyasi kimliğe bürünmüşü değil mi?
Bu parti oy kaybetti, kaybediyor.
Yani "görüş" devamlı inişte, devamlı kan kaybediyor.
Parti artık bütünlük arzetmiyor. FP'nin son kongresinde de görüldüğü gibi ikiye bölündüğü anlaşılıyor.
Üstelik FP'nin kapatılması davası da var.
Ve bunlar yetmezmiş gibi şimdi de görüşü partileştiren, manevi lider Erbakan hapis cezasına mahkum oldu...
* * *
YARGITAY 8. Ceza Dairesi dün Necmettin Erbakan hakkındaki 1 yıllık hapis cezası kararını oy birliği ile onayladı.
İtiraz yolları da durumu değiştirmezse Erbakan 4 ay 26 gün hapis yatacak.
Erbakan'ın Diyarbakır DGM'de yargılanıp mahkum olduğu dava konusu konuşmayı Bingöl'de yapmıştı.
1994 yılındaki bu konuşmada Erbakan halka hitaben şunları söylüyordu: "Bu ülkede 12 parti yok, 2 tane parti var. Hak ve batıl...
Kanunlarımızı gavurlar yapacak... Bu ülkenin evlatları asırlar boyu mektebe başlarken besmeleyle başlar. Siz geldiniz besmeleyi kaldırdınız; yerine Türküm, doğruyum... Sen bunu söyleyince öbür taraftan da 'Ya öyle mi? Ben de Kürdüm, daha doğruyum' deme hakkını kazandı.
Bunlar başörtüsüne müsaade etmiyor. Hıristiyanlara uşak olmayacağız. Dünya İslam birliğini kuracağız."
Bu konuşma Ceza Kanunu'nun meşhur 312. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı bulundu. 312. maddenin 2. fıkrası ne diyor:
"Halkı; sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin liradan on iki bin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu tahrik umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek bir şekilde yapıldığı takdirde faile verilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır."
* * *
ŞİMDİ ne olacak? Erbakan hakkındaki karar infaz edilmeden 312. madde değişirse Erbakan hapisten kurtulacak. Ama bu zor görünüyor.
Erbakan'ın avukatları ilk önce tashihi karar talebinde bulunacaklarını söylüyorlar.
Mevcut iç hukuk yollarından olumlu sonuç alınmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini de belirtiyorlar.
* * *
BU hapis cezası Erbakan'ın siyasi yasaklılığının devamı sonucunu da doğuruyor.
Bu durumda Erbakan hukuken siyaset sahnesinden çekilmiş oluyor.
Bir siyasi liderin düştüğü bu istenemez durumun nedeni Türkiye'deki özürlü ifade özgürlüğü ile ilgili bir durum mu, kendilerini her şeyin üstünde ve dokunulmaz gören bazı siyasilerin neden olduğu bir durum mu?
Galiba her ikisi de.
Ama, sebep ne olursa olsun bir siyasi liderin, bir eski başbakanın sözleri nedeniyle hapse girmesi, siyasetten yasaklanması anlaşılması güç bir olaydır.
Türkiye; yasalarına, siyasetçiler de kendilerine çekidüzen vermekte geç kalıyor.


Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr