Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

DÖRT gazetenin manşeti aynıydı.
"Refah terörü."
Tesadüfi mi?
Hayır.
Duruma tamamen uyuyordu.
Komisyondaki faciayı tüm Türkiye onca TV kanalından izledi. Gazetelerde okudu.
Olmaz böyle şey.
Milletvekillerinin konuşma hakkı var ama bu yapılan, "hakkın suiistimali" değilse nedir?
Tehdit, küfür, üste yürüme, yumruklama da cabası.
Oysa hep diyoruz. Refah yola iyi çıktı. Hatta "böyle giderse merkez sağın yerine oynayabilir" dedirtti.
Türkiye'de yüzde 21 oy almış bir partinin aşırılıklardan, sivriliklerden kaçınacağı, demokratik düzenin bir parçası olacağı umudu yaşandı. Ama bazı Refahlılar bu umudu çabuk söndürdü.
Müdahale, darbe, ara rejim söylentileri, asker beklentileri boşuna çıkmadı.
Ve Türkiye 28 Şubat'a durup dururken gelmedi.
Ve Erbakan 28 Şubat belgesine durup dururken imzayı basmadı.
Kısa süre önceki bu maceradan sonra Refah'ın bugünkü hırçın tavrını anlamak daha da güçleşiyor.
Büyük kitle RP'den ürker hale geldi.
Sertlik Refah'ın aleyhine çalışıyor?
Bu arada sertlik teşvikçiliği yapanlar, aba altından sopa göstermeye kalkan acemi destekçiler de var:
Çiller gibi. Ne diyor Çiller:
"Hükümetin dayatmacı tavrıyla din eğitimi yeraltına kayar. Tornadan çıkmış gibi tek tip insan yetiştirmek, kurşun asker yetiştirmek istiyorlar. Bunu Arnavutluk, Çin, Rusya denedi, olmadı."
Çiller'in 8 yıl için, birkaç ay önce söyledikleriyle, bu söylediklerini karşılaştırın.
İbret alınacak bir durum.
Allah hiçbir politikacıyı Çiller'in durumuna düşürmesin...
* * *
İSTANBUL Belediye Başkanı iyi işlerini havadan göstermiş.
Aslında havaya çıkmaya gerek yok. Yerde dolaşmak yeter...
Bir süre önce, bu köşede değinmiştik:
Ali Sami Yen Stadı.
Burası belediye tarafından alınıp onun yerine Galatasaray'a şehrin münasip yerinde, daha elverişli, ileride genişlemesi mümkün bir arazi verilebilirdi.
Şimdi öğreniyoruz ki, şehrin göbeğindeki bu stat orada kalmaya devam edecek.
Hem de 49 yıl...
Hem de daha çok insan alır şekle getirilerek.
Hangi belediye, böyle, trafiğin en yoğun olduğu, şehrin göbeğindeki bir bulvarın üzerinde stada göz yumar?
* * *
TOPHANEDE'ki köhne, pis, zevksiz Salıpazarı antrepoları dünyanın en güzel manzarasını kapatıyor.
İstanbul'un bağrında, cennetin ortasında birer ısırganotu gibi duruyorlar. Yıkılsalar ortaya tablo gibi Boğaz ve karşı kıyılar çıkacak.
İstanbulluların, hatta yabancı turistlerin de yararlanacağı geniş, şahane bir yeşil alan elde edilecek.
Perşembepazarı "İkinci Dünya Savaşı'nda Berlin" manzarası gibi...
Ortamın temizlenmesi, belediye için başarılması gerekli işlerin başında olmalıydı.
Şişhane'den Unkapanı Köprüsü'ne inerken, otomobiliniz gemiyle çarpışacak sanmayın.
O, caddeye çıkmış gibi duran gemi, ya onarılıyor, ya yeniden yapılıyordur.
Kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların yola havai fişek gibi düştüğü o caddeye yaslanmış ucube "Haliç Tersanesi"dir.
Boğaz'ın Anadolu yakasında, çıkın köprü ayağından yola, Beykoz'a kadar gidin.
Uzun yol boyunca, Boğaz'ı görmeniz mümkün mü?
Hayır.
* * *
BELEDİYE İstanbul'a çok şey yapabilir.
Yaptıklarıyla övünmesi belki doğaldır ama, yeterli değildir.
Yapılacakların hiçbiri diğerine tercih edilecek şeyler de değildir.
Sorumluluğu alanlar yapamadıklarını da görmeliler veya onlara gösterilmeli...

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr