Geri kalmış ülkelerde istikrarsızlıklar darbeleri doğuruyor.
Uygar Batı'da, çağdaş demokrasilerde darbe diye bir olgu yok. Oralarda sandık tek çare...
Pakistan darbeler, müdahaleler bakımından dosyası kabarık bir ülke.
Türkiye'den bile...
* * *
1947'de İngiliz hakimiyetinin son bulmasıyla başlayan süreçte, 1958'de Genelkurmay Başkanı Eyüp Han'ın darbesiyle normal siyasi hayat ilk darbeyi alıyor.
1949'da yönetime el koyan General Yahya Han oluyor.
1971'de demokratik seçimlerle işbaşına Zülfikar Ali Butto geliyor ama o da Genelkurmay Başkanı General Ziya - ül Hak'ın darbesiyle 1977'de düşürülüp üstelik idam da ediliyor.
Ziya - ül Hak da uçağının infilakıyla 1988'de saf dışı edilince Pakistan'da baba Butto'nun seçimle başa geçmesinden sonra ikinci kez demokratik bir şekilde kızı Benazir Butto başbakan oluyor.
Ama o tarihten sonra Butto 1996'ya kadar iki kez azlediliyor. Ve iktidara Navaz Şerif geliyor.
İşte onun da akıbeti önceki gün çiziliyor.
Genelkurmay Başkanı Pervez Müşerref tarafından iktidarına son veriliyor.
Sanki İngilizlerden en güçlü demokrasi terbiyesini Hindistan; en güçlü, en etkin ordu geleneğini de Pakistan almış.
* * *
DARBEYİ yapan Müşerref
"ülkeyi felaketten kurtardık" diyor.
Hep öyle denir.
"İki yılda normale dönülecek" diyor.
Hep öyle denir.
"Halk darbeyi sevinçle karşıladı" diye haberler geliyor, coşkulu gösterilerin görüntüleri yayımlanıyor.
O da hep öyle olur.
Tabii ki, her iktidarın muhalifleri vardır. Tabii ki, düşenlerin dostları, oy verenleri ortalıkta görünmezken muhalifler memnuniyet belirtecek, coşkulu gösteriler yapacaktır. Bunu en iyi anlayacak durumda olan Türk halkıdır.
Örneğin;
"27 Mayıs darbesi tüm ülkede coşkuyla karşılandı" denilirken aslında o günlerde ülkenin en az yarısının kan ağladığı, üzüldüğü gerçek değil miydi?
* * *
GERİ kalmış ülkelerin demokrasilerinde iktidarı kaybedenlerin zaman zaman çareyi askere davetiye çıkartmakta bulduklarını son Pakistan darbesi de gösteriyor.
Benazir Butto'nun darbeyi "ğrendikten sonraki bir cümlesi de bunu doğruluyor:
"Şerif sevilmeyen bir diktatör gibiydi. Orduyu bu yönetime tercih ederim."Benazir Butto, babası idam edilmiş, kendisi iki kez devrilmiş bir eski başbakan, bir siyasi lider ama muhalifinin ortadan kalkması için darbeyi mübah görebiliyor.
* * *
DARBELER için sebep tükenmez.
Pakistan'da da Hindistan'la ihtilaf var, hatta aralarında düşük yoğunluklu bir savaş var.
Keşmir kanayan bir yara. Bu konuda askerlerle siviller arasında görüş ayrılığı çok keskin.
Nükleer denemeler hem masraflı, hem Batı'nın özellikle ABD'nin tepkisini çekiyor.
Afganistan sorunu da adeta Pakistan'ın sırtında ek bir yük.
Pakistan
"İslam Cumhuriyeti" ama bir kısım aydın bundan memnun değil.
Ekonomik güçlükler halkı yıldırmış durumda.
Etnik ve dinsel çatışmalar durmuyor.
Bunlara bir de siyasi liderlerin, partilerin birbirinin kuyusunu kazmalarını eklerseniz, darbeci güçlerin bu içinden çıkılmaz duruma çare bulmak cesaretini gösterebilmelerine hayret etmemek de imkansız...
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr