Sansasyonel konular bitmiyor, o nedenle de hayati konular ihmal ediliyor.
O hayati konulardan biri Türkiye'nin Balkanlar'da bayrak göstermesiydi.
Bayrak hala gidemedi.
Ay sonu Türk birliği hareket edecek, 8 günlük bir yolculuktan sonra Kosova'ya varacak ve büyük ihtimalle Prizren'de Mamuşa civarında göreve başlayacak.
Böylece geçenlerde bir TV canlı yayınında "Burada Türk askerini görmek isterdik" diyenlerin arzusu da yerine gelmiş olacak. Ama diğer ülkelerin güçlerinden bir ay sonra.
* * *
İç sorunların gölgesinde kalan, gözardı edilen daha önemli konular da var.
Bölgemizde haritalar yeniden çiziliyor. Biz seyirci kalıyoruz.
Masaya yumruğumuzu vuracak takatimiz yok.
Balkanlar'da Yugoslavya parçalandı, harita değişikliği Kosova süreciyle yepyeni bir noktaya geldi.
Balkanlar'ın haritası artık bundan 5 yıl önceki harita değil.
Değişiklikleri imzalarcasına ABD Başkanı Clinton önceki gün Makedonya'daydı.
Batılı dört ülkenin Dışişleri bakanları da dün Kosova'ya gittiler.
Harita değişiyor, ama Türkiye bu değişiklik kararlarının dışında tutuluyor.
Uygulamalardan da Ankara'nın haberi yok. Ne karar safhasında, ne de uygulama safhasında Türkiye'yi hatırlayan var.
* * *
ORTADOĞU'da da Türkiye'nin gıyabında haritalar değiştiriliyor.
Kuzey Iraklı Kürt liderler ABD'de ikinci kez masaya oturtuldu. Görüşmeler bir haftadır sürüyor. Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yetkilileri arasında anlaşmaya çok yaklaşıldığı bildiriliyor. Ama bu pazarlıkların içinde, masada Türkiye yok. Kuzey Irak'ta olanlar, oradaki değişiklikler, hele hele harita değişikliği Türkiye'den çok kimi ilgilendirir?
* * *
BALKANLAR ve Ortadoğu'da harita değişikliği işlemleri sürerken Batı acele Kıbrıs'ı gündeme getirdi.
G - 8 zirvesinin sonuç bildirgesinden sonra BM Güvenlik Konseyi'nin beş üyesi Kıbrıs'la ilgili yeni bir karar tasarısı hazırlamaya başladı.
"Önşartsız görüşme" çağrısının bu karar tasarısında da tekrarlanması bekleniyor.
Ankara'ya göre, sonuç alınamayacak görüşmelere başlamaktansa mevcut statünün devamında yarar var.
Ankara; Kıbrıs'ta değişiklik isteyenlere, BM'nin, NATO'nun; Balkanlar'a ancak silahla, kanla, ölümle, gözyaşı ile getirmeye çalıştığı huzuru, Türkiye'nin o yollara başvurmadan 25 yıldır sağlamış olduğunu göstererek cevap veriyor.
Tüm bunlar tartışılırken dün aniden Clinton'ın Kıbrıs için hazırladığı yeni bir plan da ortaya çıktı.
* * *
SEYİRCİ bırakıldığımız harita değişiklikleri yalnız ülkelerin sınırlarıyla ilgili değil, ekonomik harita değişikliklerinin sinyalleri de geliyor.
"Bakü - Ceyhan" boru hattına alternatif olarak "Balkanlar hattı" ortaya atıldı.
Her ne kadar Clinton'ın özel danışmanı Morningstar dün Ankara'da "Biz hala Bakü - Ceyhan'dan yanayız" dediyse de, "İleride ikinci bir hat olarak Balkan hattı da düşünülebilir" şeklindeki sözleri manidar sayılmaz mı?
* * *
TABLO hiç de iç açıcı değil.
Türkiye, büyüklüğü oranında etkili olamıyor. Bölge politikalarında rol oynayamıyor.
Geçen gün Türkiye'ye gelen uluslararası yatırımcı George Soros "Türkiye'nin performansı potansiyelinin gerisinde" demişti.
Yanlış mı?
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr