Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan Heper

"TÜRKİYE kaosu atlattı.
Erbakan istifasını verdikten sonra daha önce anlaşan dört lider yeni düzeni yürürlüğe sokmak için teşebbüse geçti.
DYP, ANAP, DSP ve CHP'nin bağımsızların da katılımıyla kuracakları hükümetin protokolü başlıca iki maddede odaklanıyor.
Çiller, Yılmaz, Ecevit, Baykal ve bağımsızların temsilcisinin ortak basın toplantısında açıkladıkları ve bugün Erbakan'ın istifasından sonra yürümeye başlayan uzlaşma metnine göre yeni hükümetin birinci görevi müdahale ihtimalini ortadan kaldırmak ve müdahale ortamını normale döndürmek olacak.
Bu amaçla ordu ile sivil otorite arasındaki uzlaşmazlık sebepleri, anayasa ilkeleri hayata geçirilerek yok edilecek.
Demokrasi, laiklik ve sosyal hukuk devletinin üzerindeki bulutlar dağıtılacak.
Sivil otorite ile askerler arasındaki hiyerarşi normale döndürülecek.
Yeni hükümet ikinci olarak, uyum yasalarını çıkartacak, yeni seçim ve partiler yasası ile acil mevzuat değişikliklerini yapacak. Nüfus sayımı yenilenecek. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel hukuki yapısında eksik bırakılan noktaları tamamlanacak.
Hükümet ülkede istikrarın bir daha bozulmaması için gerekli, kalıcı hukuki düzenlemeleri yapacak."
* * *
NASIL haber?
Hayal etmek bile güzel değil mi?
Ama hayal, işte o kadar.
Bakın bugün Erbakan istifasını verdikten sonra neler olacak neler?
Refahyol olmadı, Yolrefah olur mu?
Çiller ve Erbakan'a göre olur.
Sivil toplum örgütleri olmaz diyor.
İş ve işveren örgütleri Türkiye'de ilk kez ittifak etmiş; olmaz diyor.
Üniversiteler olmaz diyor.
Yargı olmaz diyor.
Ülkenin büyük ekseriyeti olmaz diyor.
Askerler olmaz diyor.
Bugün Çiller ve Refah Partisi, Refahyol'un iş yapamaz hale geldiğini itiraf ediyor.
Peki öyleyse hükümetin adı Refahyol değil de Yolrefah olunca aynı kadroya sihirli bir değnek mi değecek? Yolrefah nasıl başarılı olacak?
* * *
TÜRKİYE'nin bir numaralı sorunu, Refahyol'a ülkenin siyasal yapısını, Cumhuriyet'in temel ilkelerini değiştirme çabasına sahip görüşlerin hakim olması.
Türkiye'yi darbenin eşiğine getiren bu oldu.
Yani Refahyol'u Türkiye için tehlikeli gören büyük bir kesim var. Ordu var.
Yapılan brifingler boşuna mı?
Bu brifinglerde düpedüz bu hükümetin Türkiye için tehlikeli görüldüğü ilan edildi.
Bir ülkede ilk kez ordu ile hükümet karşı karşıya geldi. Bu karşı karşıya olma durumu sürüyor da...
Peki şimdi Refahyol'un adı Yolrefah olunca bu karşı karşıya olma durumu sona mı edecek?
Olur mu böyle şey?
Bu durum belki de müdahale ihtimalini daha da artıracak. Demokrasi dışı çare arayanlara "işte biz demedik mi, düzelen, değişen bir şey yok" dedirtecek.
* * *
TÜRKİYE için gerekli olan aklıselim ve uzlaşma...
Bunda herkesin, hepimizin, tüm Türkiye'nin yararı var.
İnatta fayda yok.
Son dakikada da olsa tüm parti liderleri sağduyu ile hareket edip ortak bir çıkış için tarihi bir atılım yapabilirler.
Bunun için en önemli görev bazı DYP'lilere düşüyor.
Türkiye'nin siyasi geleceğini sağlam temellere oturtacak bu ortak çabada Çiller'in bile yer alması, katkıda bulunması, siyasal, toplumsal barış adına, demokrasi adına alkışla karşılanabilecek bir davranış olacaktır.
Kimbilir belki de hayal gerçek olur.
Olur mu?


Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr