Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Geçen Meclis'in en kaliteli Meclis olduğu söyleniyordu.
Okumuşu yazmışı bol.
Bu Meclis de öyle.
Ama bu benzerliğin yanında aralarında önemli bir de fark var.
O Meclis tembel bir Meclis'ti.
Bu Meclis çalışkan bir Meclis.
Gece gündüz çalışıyor. Böyle giderse bekleyen pek çok yasa çıkmış olacak.
Seçimden bu yana iki buçuk ay geçti. Sonra koalisyon pazarlıkları ve hükümet.
İşte bu arada çıkan yasalar.
DGM'lerin sivilleştirilmesine ilişkin Anayasa değişikliği TBMM'den çıkan ilk yasa oldu.
Anayasa değişikliklerine yönelik DGM Yasası'nda değişiklik yapan yasa, uyum yasası onu izledi.
Sonra sıra Bankalar Yasası'na geldi.
Arada, Başbakan Yardımcılığı sayısını artıran yasa da çıktı.
Ve en önemlisi 1999 yılı Bütçe Yasası kabul edildi.
Gündemde bulunanlarsa şunlar:
Radyo ve TV verici tesislerinin TRT'ye devri TBMM Bayındırlık Komisyonu'nda görüşüldü ve kabul edildi. Önümüzdeki hafta Genel Kurul'da ele alınması bekleniyor.
Hükümet ayrıca 20. dönemde TBMM gündeminde bulunan ve kadük olan 87 yasa tasarı ve teklifini de geri aldı. Bunlar komisyonlarda görüşüldükten sonra Genel Kurul gündemine indirilecek.
Bu düzenlemelerin arasında, üzerinde çok durulan pişmanlık ve irticayla mücadele yasa tasarıları da var.
Bu arada hükümetin hazırladığı en önemli yasa taslağı olan sosyal güvenlik yasa taslağına da son şekil verilmeye çalışılıyor.
* * *
MECLİS'in çalışkanlığı, etkinliği bir bakıma hükümetin çalışmasına, etkinliğine bağlı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan şimşekleri üzerine çekmesine rağmen doğru bildiğini savunanlardan. Yeni Bakan arı kovanına elini sokmuş sayılabilir.
Yılların ihmali, SSK'nın enkazı onun üstüne yıkıldı.
Mavi boncuk dağıtanlar, oy için gerçeklerden kaçanlar SSK'yı iflasın eşiğine getirdi. Şimdi çare olarak en sevimsiz işi yapma görevi Okuyan'a kaldı; emekli yaşını ve prim ödeme süresini uzatmak.
Okuyan'ı, oy hesabıyla hareket etmediği, gerçekleri acı da olsa açık açık söylediği, sevimsiz olma pahasına doğru bildiği şekilde konuştuğu ve hareket ettiği için takdir etmek gerekir.
* * *
"DOĞRUCU Davut"luk yaparak işe başlayan bir hükümet üyesi de Sağlık Bakanı Osman Durmuş.
On binlerce kişinin gönülden katıldığı "Babuna kampanyası"na karşı çıkıp, kampanyanın yanlışlarına dikkati çekti Bakan, doğru bildiklerini cesurca sergiledi.
Sonunda, toplanan Etik Kurul'un kampanyayı durdurma kararı alması da Bakan'ın Babuna kampanyası tartışmasında haksız olmadığını gösterdi.
* * *
Çalışkan Meclis'in yıldırımları üzerine çekme pahasına çalışan bakanlarından biri de İçişleri Bakanı Sadettin Tantan. Şu sözleri onun objektifliğini gösteriyor:
"Güvenlik güçlerinin içerisinde hainler var. Bunların süratle teşkilattan uzaklaştırılmasının zamanı gelmiştir."
"İstihbarat birimlerinin kahvehaneye döndüğü" itirafında da açık yüreklilikle bulunabilen Tantan, teşkilattaki çürükleri ayıklama operasyonu konusunda da şimdiye kadar görülmemiş oranda mesafe aldı.
Tantan hazırladığı, İçişleri teşkilatıyla ilgili yeni tasarı da Meclis'e gönderilmek üzere.
* * *
MECLİS ve hükümet madalyonun bir tarafında, kısa sürede gösterilen yüksek performans var.
Ama öteki yüzünde ekonomideki ve dış politikadaki durgunluk.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr