'İSTANBUL'a, Ankara'ya girişte vize şart.' Bizim de yıllardır savunduğumuz bu konuyu Başbakan Tayyip Erdoğan yeniden gündeme getirdi. "Düşünen akıl için yol birdir."
Büyük şehirlerin pek çok sorununun temelinde "göç" yatıyor.
Örneğin İstanbul her yıl 400 - 500 bin, yani bir Anadolu şehrinin nüfusu kadar göç alıyor.
Bir şehrin bu oranda bir ek nüfusu özümlemesi mümkün mü?
Gecekondu ve işporta gibi gayri nimazi yaşam ürünleri bu nedenle yıllar boyunca arttı ve adeta İstanbul'un sembolü oldular.
Şehrin çevresindeki gecekondu mahallelerinin altyapı, eğitim, sağlık, yol, ulaşım, elektrik, su ihtiyaçlarını belediyenin mevcut gelirleriyle karşılama imkanı yok. Bu ihtiyaçlar olsa olsa büyük şehrin çekirdek sınırları içine yapılması gereken harcamalardan vazgeçilerek yapılabiliyor. Durum böyle olduğu için de İstanbul her geçen gün özelliğinden ve güzelliğinden kaybediyor.
* * *
"VİZE" dünyada başvurulan bir yöntem. Büyük şehre göç edecek olana, o şehirde oturacak bir yer, çalışacak bir iş bulup bulmadığını sormak anlamına geliyor.
Tabii göçün diğer tarafını da ihmal etmemek gerekiyor. Yani göç edeni, göçün failini...
Vatandaş oturduğu yerde mutlu olsa hiç göç eder mi?
O nedenle de göçün zararlarını daha doğmadan, yani kaynakta yok etmenin asıl yolu, vatandaşı olduğu yerde mutlu etmekten geçiyor. Anadolu'da çekim merkezleri yaratmak, iş ve aş sorununu çözümlemek gerekiyor. Ama bu çözümlere ulaşana kadar büyük şehirler için "vize"den başka çare yok gibi görünüyor.
* * *
GÖÇ büyük şehirlerde, yabancılaşmaya, kültür çatışmalarına yol açıyor.
Bir gösteri yürüyüşü sırasında Taksim Meydanı'nda çiçekleri yolan genç kız bu çatışmanın örneği olarak uzun süre gündemde kalmıştı.
Göç nedeniyle ailelerin parçalanması, klasik aile yapısının bozulması, aile ve çevre disiplininin kalmaması ve yoksulluk büyük şehirlerde suça yönelimi artırıyor.
* * *
ŞİMDİ önümüzde "kamu yönetimi reformu" var.
Bu reformla devletin taşra teşkilatı yerel yönetimlere devrediliyor. Yerel yönetimler pek çok konuda tam yetkili oluyor.
Her yeni düzenleme sonuçta kişilerin mutluluğu, toplumun huzuru hedeflenerek yapılır.
Yeni düzenlemenin ülke bütünlüğüne zarar vermeden bu mutluluğu sağlaması bekleniyorsa, göç de durulacak, vizeye de gerek kalmayacak demektir.
Öyle mi olacak göreceğiz!..
AB'ye katılım Türkiye için "engelli koşu"ya döndü. Ama "engel" sayısı önceden belli olmayan bir koşu.
Ankara her "engel"i aştıkça, AB'nin piste hemen yeni bir "engel" sürdüğü acayip bir koşu.
İşte son engel Kıbrıs...
Sonunda iş, Ömer Seyfettin'in "Diyet"indeki gibi biterse kimse şaşmasın...
-Ekonomi iyiye gidiyor. - Nasıl olur? İşsizlik felaket gibi... Büyük vatandaş kitlesi doymuyor... Üstelik, önceki gün vergi ve harçlar yüzde 28 artırıldı...
- İyi ama ihracat rekor kırdı.
- Rekoru bırak, 5 milyar dolarlık ihracatın karı yüzde kaç ona bak?..
Washington Irak olayını yüzüne gözüne bulaştırdı. Ankara da. Ne demiştik; madem ABD Irak'ı işgalde kararlı. Ankara bu işgali önleyemiyor. Öyleyse Türk askeri de orada olsun. Bu Türkiye'nin yararınadır."
Ama bazı Türkler 1 Mart'ta bunu önledi.
İş işten geçtikten sonra, Ankara tarihi yanlışının farkına vardı, ama bu kez de onu Irak'a kabul eden yok.
ABD Dışişleri Bakan eski Yardımcısı Holbrooke da önceki gün; "Ankara asker yollamak istiyorsa Afganistan'a yollasın" diye adeta "dalga" geçiyor.
Holbrooke'un akıl vermesine gerek yok. Gelişmeler, ABD'nin Irak'tan "zorunlu çekilmesinden" sonra, Türk askerine orada çok iş düşeceğini gösteriyor.
Kadınlar isyanda haklı. Yeni Ceza Kanunu'nun bazı maddelerine karşı.
Özellikle de tecavüzle ilgili olarak.
Ama yeni Medeni Kanun'daki bazı maddeler onların dikkatinden kaçıyor.
Özellikle de, "aile birliğinin reisi" konusuyla ilgili maddeler.
Değişiklikten önce aile reisi erkekti, kadınlar isyan etti, reislik erkekten gitti, ama bu kez aile reisliği adeta hakime devredildi. Bir bakıma, "erkek egemen aile", "hakim egemen aile" oldu.
Örneğin, gerektiğinde ailenin yeni doğmuş çocuğuna ismi hakim koyacak, eşlerin birlikte oturacağı ikametgahı hakim tayin edecek. Ama kadınların bundan haberi yok. Onlar kendilerini hâlâ aile reisliğine ortak zannediyor!..
