İdealler ve ihtiyaçlar

Doğan HEPER

CUMHURBAŞKANI Demirel, Meclis'i açış konuşmasında Türkiye'ye hedefler gösterdi.
Amaç; istikrarlı, kalkınmış, müreffeh, laik, demokratik bir Türkiye.
Cumhurbaşkanı birikimiyle, deneyimiyle, son günlerde yoğun bir şekilde Türkiye'nin bu amaçlara yönelik atılımları için yol gösteriyor. Sistem öneriyor.
Aslında herkesin maksadı aynı ama önerdiği yollar farklı.
En iyi yol, en iyi sistem yine Cumhurbaşkanı'nın söylediği gibi ancak tartışıla tartışıla bulunacak...
Ama bu tartışma sürerken Türkiye yatacak mı? Tıkanıklık sürecek mi?
Mevcut sistemi işler hale getirmek, yöneten bir demokrasi haline dönüştürmek, demokrasiyi göstermelik olmaktan çıkarmak için çalışmalar yapılmayacak mı?
Yani iki çalışma birden yürüyemez mi?
Uzun vadelisi; sistem tartışması, kısa vadelisi; mevcut sistemi işler hale getirme çabası...
* * *
BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Ecevit dün grupta yaptığı konuşmada erken seçim sinyalleri veriyordu.
Zaten bilinen de o.
Bu hükümet nev - i şahsına münhasır bir hükümet.
Yani icraat hükümeti gibi kalıcı işler, seçim hükümeti gibi acil işlerle meşgul olmak gibi bir yükümlülük altında.
Kalıcı işleri, hedef olarak Meclis konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı da gösteriyor:
Toplumsal adaleti sağlamak.
Güçlü bir orta tabaka oluşturmak.
Tarım nüfusunu yüzde 10'a indirmek.
İşsizliği kabul edilebilir seviyeye düşürmek.
Sosyal güvenliğin çatısını genişletmek.
Herkese sağlık sigortası imkanı sağlamak.
Altyapı eksiklerini gidermek.
Sanayileşmeyi hızlandırmak.
Bunlar bu hükümetin ancak icraat hükümeti olarak ele alabileceği konular.
Ama bir de seçim hükümeti olarak yapılması gerekenler var ki, belki de bunlar hepsinden önemli.
Hele bundan üç ay önceki Türkiye göz önüne getirilirse...
* * *
YENİ partiler kanunu, yeni bir seçim kanunu, uyum yasaları...
Türkiye'nin acil sorunları bunlar.
Buna enflasyonu düşürme yolundaki önlemleri ve özelleştirmeyi de katabilirsiniz.
Ama şunu inkar mümkün mü; üç ay önce Türkiye'nin geldiği uçurumun kenarından iyice uzaklaşması ancak yeni bir seçim kanunuyla mümkün değil mi? Bunun için ise geniş bir konsensüsün gerekliliği gözardı edilebilir mi?
Sayın Cumhurbaşkanı sistemi tartışmaya açarken, bu konu üzerinde mesaisini yoğunlaştırırken, kısa vadede mevcut sistemin işlerliği için de gerekli gördüğü çareleri partilerle, liderlerle tartışmaya açmalı.
Yoksa yapılacak bir erken seçimde Türkiye'nin manzarası üç ay öncekinden farklı olmayacak.
Oysa Türkiye o kaosu bir daha yaşamak istemiyor.
Uzun vadede ne olacağını, ne olması gerektiğini tartışırken, hemen yarın neler olabileceği unutulmamalı, ihmal edilmemeli.



Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr