İki futbolcu çeteci mi oldu?

Çek - senet mafyası boşuna doğmadı.
Siz yargı reformunu geciktirirseniz.
Yargıdaki hakim, savcı ve yardımcı personel eksiğini gidermezseniz.
Yargıda çalışanları bir lokma bir hırkaya mahkum ederseniz.
Yargıya hız kazandırıcı önlemleri almazsanız... Davalar uzar gider.
Yargıtay Başkanı ne demişti: "Hakim vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmıştır."
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, açık yüreklilikle ne diyor:
"Mevcut hakim ve savcı kadroları ile davaların hızlı, etkili, isabetli çözüme kavuşturulması büyük güçlük arzetmektedir."
Geciken adalet adalet değilse, hele mevcut şartlarda kararların isabetli verilebilmesi imkanının güçlüğü, gecikmeden de feci bir durumsa o zaman ne olur?
Adliyenin yerini "özel infaz ve icra kurumları" çek - senet mafyası alır.
Milli iki futbolcumuzun başına gelen de budur.
* * *
ANKARAGÜCÜ'nün yıldız futbolcusu Tarık Daşgün ile Adanasporlu Cafer Aydın Antalya'da daire satın alıyorlar.
Ama iddiaya göre iki müteahhit dairelerin tapusunu bir türlü vermiyor.
Yapılacak olan nedir?
Mahkemeye başvurmak.
"Tescil davası" açarak müteahhitleri vecibelerini yerine getirmeye davet etmek. Veya ödenen parayı faiziyle ve uğranan zarar da ilave edilerek "istirdat davası"yla talep etmek.
Peki bu yapılırsa, iki futbolcu için hakkın elde edilmesi ne kadar zaman alır.
İyimser bir tahminle ortalama üç yıl.
Alıcıların enayi yerine konmaları nedeniyle uğrayacakları manevi çöküntü de cabası.
O nedenle, Tarık ile Cafer Türkiye'de artık gündemde olan ama yasal olmayan yola başvuruyorlar.
Ercüment Akıncı diye birine 30 bin mark karşılığı "bizim tapuları al getir" diyorlar.
Yani mafyaya, yani çeteye sığınıyorlar.
İki futbolcunun yaptığı tabii ki savunulamaz.
Geçerli hukuk kurallarına göre yaptıkları suçtur.
Onların yaptığını savunmak da...
Ama savunmak başka şey, suç da olsa başvurulan yolun nedenlerini vurgulayarak uyarıcı olmak başka şey.
* * *
DOKUZ Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesindeki Ceza Hukuku, Kriminoloji ve İnsan Hakları Derneği'nin (CEKİNHAD) 10 bin 73 kişi üzerinde yaptığı ankete göre halkın yüzde 69'u Türkiye'de adil yargılama yapıldığına inanmıyor.
Bu bir facianın haberidir.
Bizzat ihkak - ı hakkın, çetelerin, mafyanın, cinayetlerin, soygunların, rüşvetin bir bakıma kaynağı buradadır.
Yargının güvene layık bir kurum olmaktan çıkmasını önlemenin, çek - senet mafyasını yok etmenin bizzat ihkak - ı hakkı ortadan kaldırmanın birinci şartı hakime, savcıya gereken değeri vermekte odaklanıyor.
Öyleyse gereğini yapın.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr