Ortalık toz duman. Lehte aleyhte konuşan konuşana.Özal, "Uzun ince bir yoldayız" demişti. İşte o yolun sonuna gelindi.Avrupa Birliği anayasasının hazırlandığı bugünlerde "Topluluğun dini Hıristiyandır" maddesi kabul edilirse ABnin kapıları zaten ilelebet Ankaraya kapatıldı demektir.Üyelik müzakerelerinin başlamasıyla ilgili tarihin henüz verilip verilmeyeceği belli olmadan Türkiye aleyhtarları adeta atağa kalkmış gibiler.Alman anamuhalefeti, Hıristiyan Demokratlar Ankaranın AB üyeliğine karşı oluşlarını açık seçik seslendiriyorlar.Lider Angela Merkel, "ABnin durumu Türkiyenin alınmasına müsait değil" diye kesin konuşuyor.Türkiye karşıtlığını ilke edinenlerden biri olan Avrupa Konvansiyonu Başkanı Giscard dEstaing de "Türkiyenin ABye üyelik girişimlerinin olumlu sonuç vermesi imkânsız" diye engellemeye devam ediyor.Alman iktidar partisi Sosyal Demokratlar Tayyip Erdoğanın son ziyaretinde de görüldüğü gibi "Türkiye - AB ortaklığı"ndan yanaymış gibi izlenim veriyorlar. Peki ama bu iktidarın İçişleri Bakanı Otto Schilynin sözlerini nasıl yorumlamalı; "Doğruyu söyleyelim Türkiyenin AB üyeliği uzun zaman alır."Türkiye karşıtlarının gücüne bakıp tanınmış iktisatçı Prof. Dr. Lester Thurow gibi bazı tarafsız kişiler de "Türkiye ABye alınmayacak" hükmüne varıyorlar.Türkiyeyi dışlama cephesine rağmen umut veren sesler de çıkmıyor değil.Başbakan Erdoğanın Almanya ve İtalya ziyaretlerinde bunlar da izlendi ve Başbakan memnuniyetini bunlara dayandırdı.Erdoğan, Türkiyenin gelecekte 80 - 100 milyona varacak nüfusundan endişe duyanlara da ödün vermeyi ihmal etmedi; "ABye tam üye olarak kabul edilelim, serbest dolaşım hakkından bir süre için vazgeçmeye razıyız."Erdoğanın tavizini "zamansız" bulanlar da oldu. Oysa Türkiye karşıtlarının elindeki en önemli kozu çürütmesi bakımından, bu taviz açıklamasının 2004ten önce yapılmış olması, yararlı kabul edilmeliydi.Türkiyenin olmazsa olmaz hedefi AB üyeliğidir. Bu nedenle de "ABye giremezsek başka ortaklıklar buluruz" sözleri boş laftır.AB yolunda gerçekleştirdiği reformları, Avrupa da yönetimlere olduğu kadar, Avrupa insanına da anlatacak çabaları Türkiyenin yoğunlaştırmasında yarar var. Bu çabalara, hükümet kadar, muhalefet de, sivil toplum örgütleri de, medya da hızlı ve güçlü bir şekilde katılmalı.Bakan Gülün içeride izleme, dışarıda tanıtım konusundaki dünkü açıklamaları geç ama olumlu bir başlangıç sayılabilir. AB, 2004 sonunda Türkiyeye üyelik müzakereleri için tarih verir mi, vermez mi? Zebari denen adamı dağdan indirip, "Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz..." denilen o medeniyetin beşiği şehre Dışişleri Bakanı diye oturtursanız, "ne oldum delisi" olur.Adam; "Türk askerini Bağdatta görmek istemiyorum" diyor.Askerlerimizin cevabını duyuyor gibiyim; "Dua et de biz seni Bağdatta görmeyelim..." YANLIŞ ADAM: ZEBARİ YENİ SEÇİM VE Bugün tarihi bir gün. Yargıtay DEHAP davasını ele alıyor. Yüksek Mahkeme sonunda onama kararı verirse, Türkiyede çok şey değişebilecek.Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, "Seçimlerin iptali ve yeni bir genel seçime gidilmesi şıkkı gerçekleştirilirse kaos olur" diyor.Başkan bir hukukçu, onun "şeriatın kestiği parmak acımaz" sözünü herkesten iyi bilmesi gerekir. Şeriatın kestiği parmak MÜMKÜN MÜ? Liradan sıfır atınca mı ekonomi yoluna girer? Ekonomi yoluna girince mi liradan sıfır atılabilir?Tabii, doğru olan ikinci şıktır.Siz enflasyonu kalıcı olarak düşüremezseniz bir süre sonra sıfırlar çıktıkları yere yeniden döner oturur.Üstelik sırf, "Biz attık oldu" demek için sıfırlardan kurtuluş operasyonuna başvurulacaksa, bu vatandaşın aklını da, hesabını da karıştırmaktan başka işe yaramaz. Sıfırlardan kurtulmak ABD BU OLAMAZ Washingtonın samimiyetinden şüphelenmemek mümkün değil.Bir yandan Ankaraya "Kuzey Irakı merak etme, sen bana bırak" diyor. Öte yandan da orada bir devlet kurulmasına ve PKKya göz yumuyor. Böylece Ankaranın elde kalan son iki kırmızı çizgisini de silip atıyor.Başkan Bush, "Kuzey Irakta istikrarın yerleştiğini ve bölgenin kendi kendini yönetir hale geldiğini" ilan ediyor.Ne demek bu?Bir yandan Türkiyeden 10 - 15 bin asker talep et. Öte yandan Ankaranın yaşamsal isteklerinin tersini yap. Mesaj yerine ulaştıktan sonra da "ben öyle demek istememiştim" diye kıvır."Ortak çıkar" anlayışının Türkiyede de bir "denge" ifade ettiğini Washington unutmamalı. dheper@milliyet.com.tr Rab bana, hep bana