Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Savaş sonrası ganimet paylaşımı başladı, yatırım ve onarımlardan kim ne kazanacak, tartışılıyor. Ama Türkiyenin görüşünü merak eden yok.Bu savaşın mağlubu yalnız Irak değil. Türkiye de, Fransa ve Almanya gibi kaybetti.Türkiye, güvenirliğinden ve güvenliğinden, stratejik öneminden, Fransa ve Almanya ABdeki liderliklerinden ve prestijlerinden oldu.***ABD artık Iraklı Kürtlerden sitayişle söz ediyor. Bush bile, Kürtlerle ortaklıklarını iftiharla vurguluyor. Çünkü bundan böyle ABDnin stratejik ortağı Kürtler.Yani Musul, Kerkük gitti gider, Kürt devleti de ilan edildi, edilecek.Peki Ankaranın savaş sebeplerine ne oldu?Herhalde, "dün dündür bugün de bugün" veya "geçti Borun pazarı sür eşeği Niğdeye."***SAVAŞ sırasında iki cümle öne çıktı:Tayyip Erdoğanın; "Tezkere çıkmazsa maaşlar tehlikeye girer" ve Abdullah Gülün; "Koalisyondayız" cümleleri.Şu hale bakın, hem "koalisyondayız" diyoruz, hem de ABDnin tehditler yağdırdığı, hedef gösterdiği Suriye ve İranla zamansız bir işbirliği içinde görünüyoruz. Yalnız işbirliği olsa iyi, ABD ile, Batı ile ittifakı bırakmış, üçlü ittifaka doğru koşuyor izlenimi veriyoruz.Bu, çıkarlarıyla çatışan bir tehlikenin peşinden Türkiyenin paldır küldür gittiğini göstermiyor mu? Yoksa, bu zamansız girişim, bu üçlü diyalog hevesi Türkiyeyi zaman içinde Batıdan uzaklaştırıp Doğuya yanaştırma niyetini mi ifade ediyor?***Yüzlerce yıl Ortadoğuya hakim olmuş, yönetmiş, rehberlik etmiş Osmanlının devamı olan Türkiye Cumhuriyetinin içine düştüğü acze bakın.Binlerce kilometre uzaktaki İngiltere Iraka selamsız sabahsız girebiliyor da, Türkiye haklı olarak "Kuzey Iraka girebilirim" deyince Avrupanın küçükleri, büyükleri ve Amerika adeta ayağa kalkıyor. Ankarayı azarlama ve kınama yağmuruna tutma cüretini gösterebiliyor.1 milyar dolarlık küçücük bir yardım bile Türkiyeyi dövmek için sopa olarak kullanılabiliyor.Nereden nereye...İşte ben buna tahammül edemiyorum... Savaş bitti sayılır. Yeni Irak hükümeti şekilleniyor. Ama Ankaraya fikrini soran yok. NARKOZSUZ AMELİYAT Türkiye bu günahsız ve çaresiz halka, çocuklara yüreğini açmalı, özellikle sağlık malzemesi ile yardıma koşmalı. Sakarya deprem bölgesindeki "Saddam Mahallesi" sakinleri yaralı Iraklılar için kan bağışı yapıyor. Aslında savaş, Saddam rejimiyle Bush kadrosu arasında, ama acıyı çeken günahsız Irak halkı oluyor. Ameliyatlar narkozsuz yapılıyor. Çarpışa çarpışa ölüm Bu kez durum farklı. ABD askeri Bağdata girdi.Bu yürüyüş sırasında ABDyi Iraklı Kürtler dışında destekleyen olmadı. Peki savaş sonunda Irak halkı kendisine ihanet eden Kürtlere nasıl kardeş gözüyle bakabilecek?Bir de Saddamın finali var.O ne yapar? Kaçar mı, teslim mi olur, intihar mı eder?Bana sorarsanız; vuruşa vuruşa ölür... Birinci Körfez Savaşı 47 gün sürdü. Irak 100 bin ölü verdi. ABD Bağdata yürümedi. Demokratik hükümet!.. Irakta nüfusun yüzde sekseni Şii ve Sünni Arap, ama hükümetin başına Barham Salih getiriliyor.ABDnin gerçekten demokratik bir oluşumun peşinde olduğu nasıl da anlaşılıyor!..Ben İstanbulluyumŞehrin duvarlarında koca koca panolar: "Ben İstanbulluyum" Bu şehri korumak, kollamak, sevgiyle, istekle bütünleşmek...Bu panolardan ben bunu anlıyorum. İstanbulda yaşayıp, onun nimetlerinden, güzelliklerinden yararlanıp, onu benimsemeyenlere nazik bir uyarı.İstanbula yerleşip de, "Hemşerim memleket nire?" sorusunun münasebetsizliğini hatırlatan bir ihtar.Ama bu çaba herkesten önce bazı yöneticileri uyarmalı.Hani İstanbuldaki çok önemli bir belediyemizin, altı başkan yardımcısının otomobillerine aldıkları plakalar vardı ya... "Hemşerim memleket nire?"nin cevabı plakalar.Vatandaştan önce, bu şehrin yöneticileri ve belediyecilerimiz "Ben İstanbulluyum" derse İstanbul İstanbul olur. dheper@milliyet.com.tr Irakta bugünkü iktidar demokratik değil, peki muhalefet demokratik mi? Üstelik şimdi başbakan adayı olarak Talabaninin adamı Barham Salih öne çıkıyor. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitzin başbakan adayı o.