Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Devlet sanatçısı değil, halkın sanatçısı olmak önemli...
İşte Kemal Sunal bir kez daha bunu ispatlamış oldu.
İnek Şaban, Davaro, Salako, ama halkın sanatçısı.
Niye halkın sanatçısı?
Halk onu seviyor.
İzliyor.
Bir kere değil, beş kere, on kere izlemekten bıkmıyor, zevk alıyor.
Neden?
Çünkü sade vatandaş kendisini onda buluyor, sorunlarını da, mutlu sonu da onda görüyor.
* * *
GÜNÜMÜZDE , "sanatçı" kelimesi geniş bir yelpazeyi ifade ediyor.
Bu çeşitlilik arasında; bardan bara, pavyondan pavyona koşan, televolelerin konusu olmaktan öte bir marifetleri olmayanlar da var.
Tek şarkıyla meşhur olup, görüp göreceği rahmet o olanlar da.
Yani "sanatçı" tabirinin ucuzladığı bir dönemde o kelimenin hala bir ağırlığı kaldıysa, bu ağırlığı sağlayanlar Kemal Sunal gibiler oluyor.
Ve o gerçek sanatçılar sanatlarının gereğini yerine getirmenin dışında ne kadar da ciddi, mütevazı ve ne kadar babacan olduklarını da gösteriyor.
* * *
FİLMLERDEKİ Kemal Sunal'la sokaktaki Kemal Sunal birbirine benzemiyorsa bu onun sanatçılığı kadar kişiliğinin sağlamlığı hakkında da refarans sayılmaz mı?
Kemal Sunal, İsmail Dümbüllü'nün benzeridir, denilebilir.
Belki de bu daha doğru şöyle ifade edilebilir: İsmail Dümbüllü'nün fonksiyonunu daha sonraları Kemal Sunal üstlendi.
* * *
DÜMBÜLLÜ İsmail'i çok izledim.
Onu da Kemal Sunal'ın filmleri gibi tekrar tekrar seyrederdiniz ama aldığınız zevk azalmazdı.
Oyunda, Tevfik Efendi ona imkan hazırlar, Dümbüllü de taşı gediğine kor, yani espriyi patlatırdı.
Tevfik Efendi sahnede, ufak tefek Dümbüllü'ye doğru, iri uzun kollarını açarak adeta koşarken "İsmailciğimmm..." diye bağırır, sarılırdı.
Sahnedeki o komik Dümbüllü sokakta ciddi, hatta asık suratlı bir vatandaştı.
Çocukluktan gençliğe geçtiğimiz yıllarda bir gün Atatürk Bulvarı'ndan aşağıya doğru iniyoruz. İş Bankası'nın önündeki durakta İsmail Dümbüllü otobüs bekliyor.
Arkadaşımız rahmetli piç Behiç, sahnedeki gibi yaşadığı yanılgısıyla "İsmailciğimmm" diye koşarak Dümbüllü'ye, Tevfik Efendi'nin yaptığı şekilde sarılmaya kalkmaz mı?
İsmail Dümbüllü'nün suratından düşenin bin parça olduğu o hali unutamam.
* * *
GERÇEK ve örnek sanatçılar; sahnedeki, perdedeki oyunu, hayattaki rollerinden ayırmasını bilen ciddi, saygın insanlardır.
Onlar ölseler de yaşarlar...



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr