Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Biz bu eğitim dediğimiz şeyi adam gibi yapamıyoruz, yaptıramıyoruz.
Bakın eğitim sistemimizde yıllardır istikrar yok. Hep değişiklik, hep arayış.
Yahu, Batı ülkeleri de böyle mi?
Değil...
En son tartışma konusu, meslek lisesi mezunlarının düz lise mezunları gibi, istedikleri fakülteye girmelerinin kabulü.
Ama bunun aleyhinde olanlar var.
AKP iktidarının imam hatip liseleri mezunlarına her fakültede yüksek tahsil imkânı sağlamak için bu değişikliği getirdiği söyleniyor.
Doğrudur.
Yani şimdi liseler ikiye ayrılmış oluyor.
1-  Din ağırlıklı eğitim yapanlar
2-  Laik eğitim yapanlar
Din ağırlıklı eğitim yapanlar, imam hatip liseleri.
Evet, AKP’li köşe yazarlarının söylediği gibi bazıları çocuklarını zaten imam hatip liselerine değil, yurtdışına, ABD’ye, İngiltere’ye yolladılar. Doğru ama bunu o kesimin zenginleri yapabiliyor. O kesimin orta hallilerinin çoğu çocuğunu yine de imam hatiplere yolluyor.
Peki bunlar kötü mü ediyor?
Onlar kötü etmese bile yönetimler, özellikle AKP kötü ediyor.
Çünkü adı üstünde imam hatip liseleri bir meslek lisesidir. Ve oradan mezun olanlar din adamı olacaktır. Yani ülkenin ne kadar yeni din adamına ihtiyacı varsa oraya o kadar öğrenci alınacaktır. Doğrusu budur.
Yani imam hatipler düz liselerin alternatifi değildir. Benim çocuğum orada dini bütün bir liseli olarak yetişir, düz liseye onun için yollamıyorum demek “eğitim birliği”ne, Tevhidi Tedrisat’a aykırıdır.
Çare, düz liselerde din bilgisi derslerine önem vermek ve bu dersleri tatmin edici bir şekilde okutmaktır.
* * *
Diğer meslek liselerine gelince...
Orada da, kaliteli ara insan yetiştirme amacı vardı.
Yeni sistemle bu amaç da ortadan kaldırılıyor. Onların bir bölümünün branşlarıyla ilgili fakültelere girebilmelerine “evet”, ama hepsinin istedikleri fakülteye girme imkânına “hayır” demek doğru değil mi?
Çünkü, tekrar edelim bu liselerden amaç ülkeye kaliteli ara insan yetiştirmekti ve bu liselere girenler bunu bilerek giriyorlardı.
* * *
Şimdi AKP, imam hatip liselerinin önünü açmak için Türkiye’ye büyük bir fenalık yapmış oldu.
Zaten bozuk olan eğitim sistemini daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.
Bu değişiklikle meslek lisesi mezunları dershanelerin veya özel öğretmenlerin kölesi haline getirilmiş oldu.
Çünkü bunların okullarında görmedikleri dersleri görebilecekleri, öğrenebilecekleri başka yer yok.
* * *
Yani, AKP bir dediğini daha yaptı. Eğitimi arapsaçına çevirdi, din eğitimi verilen imam hatip liselerini düz lise haline getirdi.
AKP’lilere kutlu olsun...

Haberin Devamı

AZERİYİ DE, ERMENİYİ DE
“Hem İsa’yı hem Musa’yı kızdırmak” diye bir söz var ya, işte sanki AKP için, daha doğrusu hariciyemiz için söylenmiş. Önce “Ermeni sınırımızı açıyoruz” dedik, Azerileri kızdırdık. Aliyev, Ankara’yı boykot etti ve Azeri yakıtına zam yaptı.
Sonra “Yok, sınırı açmıyoruz” dedik ve Ermenileri kızdırdık. Ermenistan Cumhurbaşkanı, “Türkiye’ye maça gelmeyeceğini” açıkladı. Durup dururken başımıza iş açtık. Daha doğrusu “kendimiz ettik, kendimiz bulduk!” 

Haberin Devamı

TBMM Başkanı kim olmaz?
Meclis Başkanı kim olur bilemem, ama kim olamaz bilirim.
Nasıl mı?
Bakın nasıl.
AKP’li birden çok aday var Meclis Başkanlığı için. Bunların içinde bugünkü Meclis Başkanı AKP’li Köksal Toptan da mevcut.
Ve CHP lideri Baykal, Toptan’ı desteklediklerini açıkladı. Yani artık 3 Ağustos’ta Toptan’ın Meclis Bşkanlığı’na adaylığını Tayyip Erdoğan’ın açıklaması beklenemez, yani o AKP tarafından desteklenmez.
Doğru değil mi?

Haberin Devamı

Haftanın başlığı
Çin çoğalacak
Milliyet’ten

ABD İSTEDİ
PKK bitiriliyor

Bakan, “Kürt sorunu” için açıklama yaptı. Ama aslında bu açıklama değil açıklamama sayılır.
Öyleyse biz yine bildiğimizi söyleyelim:
Güneydoğu sorunu bu yıl sonuna kadar çözümlenecekmiş. Bunu ABD böyle istiyormuş.
Doğru gibi.
Çünkü ABD Irak’tan çekiliyor. Ortadoğu’da kime vekâlet verebilir?
Türkiye’ye. Öyleyse Türkiye’nin özellikle Irak’ta ve de Kuzey Irak’ta sorunları olmamalı.
PKK sorunu biterse Kuzey Irak’la ve Bağdat’la Ankara’nın arası da sütliman olabilir.
Herhalde Cumhurbaşkanı Gül de bunun için “ortam çok müsait” dedi.
Ama, “ABD işe el koydu” diye devam edemedi...
Belki de Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı’yla Dolmabahçe’deki görüşmesinde de konu buydu.
Yani, orduyla da anlaşıldı.
Apo’nun avukatları da kapı kapı dolaşıp şimdi Abdullah Öcalan’ın barış planını anlatıyorlar.
Irak, ABD ve Türkiye’nin  son günlerde Ankara’da PKK için yaptıkları üçlü toplantı da bunu gösteriyor.
Barıştan yana olmamak mümkün değil?
Hem de yıllarca süren ve şu kadar gencimizin ölümüne ve şu kadar liraya mal olan iç savaşın bitmesine yarayacaksa...
İnisiyatif bizde olmasa da, “emir büyük yerden” gelse de biz barıştan yanayız.

17’LİK KIZ
71 yaşında damat

Destekliyorum zannedilmesin. Ama doğru bildiğimi söylemek istiyorum.
Halis Toprak kadınlarla ilişkisini evlilik yaparak kuruyor.
Diğer bazı kişiler ise evlenmeden.
Siz magazin haberlerini okuyor musunuz?
Ben okuyorum ve Türkiye’yi bu açıdan da öğreniyorum.
Bazı parası olan adamlarımızın yurtdışından bile getirilen bazı genç ve güzel kızları misafir ettiklerini biliyoruz.
Türk kızlarına özel defile yaptıranları bile haber olarak okuduk.
Yani gayri resmi, bildiğimiz ve bilmediğimiz binlerce ilişki var. Bunlardan “bize ne” diyebilirsiniz.
Öyleyse Halis Toprak’ın ilişkileri için, “bize ne” diyenler çıkarsa niye hayret ediyoruz?
Bu iki ilişki şekli de etik mi, değil mi o tartışılabilir.
Bence etik değil.
Ama “alan razı, satan razı; öyleyse sana ne” diyenler olamaz mı?
Bu ilişkiler üçüncü şahıslardan çok aileleri ilgilendirir diyenler doğru söylemiş sayılmaz mı?