Doğan HEPER
PEK çok kimse askerlerin dördünün birden emekli olacağını tahmin etmiyordu.
Hele muhalefet; yani, RP ve DYP hiç...
Ama dört komutan birden emekli oldu.
Sivillerin yapamadığını bazen askerler yapabiliyor:
"Zamanı gelince çekilmesini bilmek."
"Gerekiyorsa en güçlü olduğunu sandığı anda bile iktidarı bırakabilmek."
* * *
MUHALEFETİN ne derece demokrasi aşığı olduğu da son günlerde iyice ortaya çıktı.
8 yıllık kesintisiz eğitim, din eğitimi, imam hatiplerin orta kısmı, 8 yıla karşı gösteriler, Hasan Celal Güzel olayı gibi konular olmasaydı, muhalefetin demokrasi aşkı ortaya çıkmayacaktı.
Çünkü
"Sizin demokrasiniz bize lazım değil... Bize şeriat gerekli... Demokrasi bizim amacımız için araç..." diyenler dünün iktidarının bazı yandaşları değil miydi?
Demek ki, demokrasi, iktidardan bakınca başka, muhalefetten bakınca başka görünüyor.
* * *
DİKKAT ettiniz mi, iktidardan düştükten sonra çeşitli konularda yalpalamalar,
"U" dönüşleri yapan Çiller'in siyasi ağırlığı kalmadı gibi.
Eski başbakan ortada yok.
Söyleyeceği sözü olsa, gündemi değiştirecek vizyon ve karizması olsa her gün manşet olmaz mıydı?
Muhalefette iken gündemde olmak daha kolay sayılmaz mı?
Buna rağmen Çiller gündemden düştü. İktidardan düşmek istememesinin nedeni bu muydu.
* * *
YASEMİN Çongar arkadaşımız Washington'da IMF'yle konuştuklarını yazıyor.
Çarşamba günkü haberinde
"IMF'nin `acil istikrar' istediğini" belirtiyor.
IMF, yüksek enflasyonun
gelir dağılımı üzerindeki ters etkilerine karşı Türkiye'yi uyarıyor.
Sevgili Canan Barlas'ın aynı gün yayınlanan "Göcek'te yat keyfi" başlıklı köşe yazısından ilginç satırları da özetle buraya alıyorum.
Bu satırların, istikrarla, IMF'yle, özellikle de gelir dağılımıyla filan ilgisi yok, ama olsun (!).
"Türkiye'de zenginler Göcek koylarında yat tatili yapıyorlar. Göcek dünya standartlarında en güzel.
Yatlarda yaşam çok lüks, aşçılar yabancı, hizmet eden gemici takımı da yabancı.
Koylar zenginleştikçe çevre tutkusu ön plana çıkıyor.
Zenginler kirli çevreden çabuk rahatsız oluyorlar.
Göcek Koyu'nda hızlı giden deniz motosikletleri de yasaklanmış. Gürültü ile oluşan çevre kirliliğine karşı da yat sahipleri duyarlı gözüküyorlar.
Fethiye Körfezi küçük koylar, minyatür adalarla bir rüya alemini anlatırken, teknelerin sürati bu körfeze fazla geliyor. Milyarlık yatlar 15 dakika içinde farklı bir koya gidip demir atıyorlar. Kekova, Marmaris en ileri Bodrum. Bunlara gitmek birkaç saatlik iş. Bu büyük yatlar dünya turu için yapılmış, ama Göcek öyle büyüleyici bir yer ki kimse motorları çalıştırıp başka bir tarafa kaybolmak istemiyor...
Çamların saçlarını denizlerde yıkadığı bu oyuncak, bu minyatür koylardan kimse vazgeçmek istemiyor.
Bakalım çocuklarımız burada torunlarını yüzdürebilecekler mi?
Yatlar daha sofistike olduğu için donmuş gıdalar da yiyorlar, çünkü Fransız ve İtalyan mutfağı farklı. Bir çoğu dipfrizlerini doldurmuş olarak geliyorlar.
Şarap stokları, içki çeşitleri de stoklanmış durumda.
Göcek'e gelen yat sahiplerinin bir kısmı kendi özel uçakları ile geliyorlar. Böylelikle Türk Hava Yolları'nın adet haline getirdiği gecikmelerden kurtulmuş oluyorlar. Evden eve iki iki buçuk saat sürüyor. Bazı denizci sakinler arasında deniz evinin bahçesine helikopteri ile inenler var. Bu da inanılmaz bir fantezi.
Teknoloji ve para Fethiye Körfezi'nden büyük taarruzunu yapıyor..."
Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr