Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

BUGÜN oylama var.
Topçu gensorusu Meclis'te oylanacak.
Hükümetin ölçüsü 276.
Topçu aleyhinde 276 oy çıkarsa Yılmaz hükümeti istifa edecek, çıkmazsa kalacak.
Bu, başbakanın ağzından açıklandı.
Oy hesapları muhalefetin 276'yı bulmayacağını gösteriyor.
Çünkü CHP'nin oylamaya katılmayacağı biliniyor ve rakamlar buna göre ortaya dökülüyor.
Öyleyse bugün sürpriz yok demektir.
* * *
GENSORUNUN temelinde çürüklük var.
Yolsuzluk olduğu söylenen Karadeniz otoyolu ihalesiyle ilgili dört dörtlük vesika yok, yolsuzluk iddialarında kesinlik yok.
Bazı söylentiler ve yorumlar olsa bile inandırıcı değil.
Karadeniz sahil yolu konusu siyasette bilek güreşi haline dönüştü.
Oy hesabı bu işi de sulandırdı.
* * *
HÜKÜMETE göre bu yolun yapılması gerekiyor.
Yolsuzluk söylentilerini bir yana bıraksak bile, böyle ekonomik krizin söz konusu olduğu bir dönemde bu derece büyük bir yatırıma girişmek, iktisadi kurallara uygun sayılır mı?
İşte muhalefet her şeyden önce bunu sormalı, bunu tartışmalı.
Ama bu yapılamıyor. Çünkü hiçbir babayiğit çıkıp da doğrucu davutluk yapamıyor.
Biliyorlar ki bu yola her ne sebeple olursa olsun karşı çıkmak Karadenizlinin oyunu kaybetmek demektir.
Bu nedenle esas konu gözardı ediliyor; her konuşmaya başlayan, "bu yol Karadeniz'e lazım, mutlaka yapılmalı" diye söze giriyor.
Muhalefet edecek olanlar ise pek de inanılır olmayan yolsuzluk iddialarını sıralıyor.
Hele CHP daha da komik davranıyor.
"İhaleden pis kokular geliyor" diyor ama kokuya burnunu kapatıyor; oylamaya katılmamakla hem iktidar, hem muhalefet görevini birden yerine getirmiş olduğunu sanıyor.
* * *
SLOGAN: "Yola değil, yolsuzluğa karşıyız."
Bu demagoji gerçeklerden kaçmaya, gerçekleri tartışmamaya gerekçe olabilir mi?
Oy hesabı, doğruların tartışılmasına engel oluyor. Ve biz vatandaşlar, bu gayri samimi politikadan ve politikacılardan hayır bekliyoruz.

Meclis'in prestiji öncelikle objektif olmasına bağlı.
Politik mücadeleler arasında bile milletvekili maaş zammına sıra geldi mi ittifakla ve kaşla göz arasında bu kararı alabilen Meclis, gerekti mi maaş zamlarını durdurmasını da bilmeli.
İşte bugün o gün. Kriz dönemi, kemer sıkma dönemi.
Meclis vatandaşa örnek olmak istiyorsa önce kendisi maaşlara dur diyebilmeli, dondurmalı.
Milletvekillerinin eline bugün 564 milyon lira kadar net maaş geçiyor. Daha önce emeklilik haketmişlerin eline geçense 773 milyon lira.
Emekli sayılan eski milletvekilleri ise 209 milyon lira kadar bir ücret alıyor.
1 Ocak 1998'den, yani yeni yıldan itibaren milletvekilleri maaşları zamlanıyor. Net maaş 716 milyon lira oluyor.
Emekli milletvekili maaşı da 271 milyona çıkıyor. Daha önce emekli olmuş ama şu anda milletvekilliği yapanların alacakları net aylık ise 987 milyon liraya yükseliyor...
Daha kriz tüm belirtileri ile ortaya çıkmadan, Sayın Devlet Bakanı Sami Türk milletvekili maaşlarının sınırlandırılmasını önermişti. Ama kimseden çıt çıkmadı. Hala da çıt yok.
Hiç olmazsa önümüzdeki zamdan vazgeçerlerse milletvekilleri de Türkiye'nin ekonomisine bir nebze de olsa katkıda bulunmuş olmazlar mı?
İki yıl çalışarak elde ettikleri kıyak emeklilikten vazgeçmeyenlerden bu fedakarlığı beklemek zor ama...
Göreceğiz.
Bilsinler ki vatandaş onlardan da özveri bekliyor.




Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr