ABD etrafında oluşan koalisyonun karşısında, İran’a yanaşan Almanya var. Suriye’ye göz kırpan Fransa var. Onlar da Ortadoğu’da birer çekim merkezi oluşturmak üzereler.
Türkiye’nin bu dağınık tabloda bir yer bulması gerekiyor.
ABD Dışişleri Bakanı Powell’la yapılan görüşmeler bu yerin tayininde önemli bir rol oynamış olmalı.
Özellikle Kuzey Irak için ABD ile Türkiye’nin bir koordinasyon kurulu oluşturması, ABD’ye insani amaçlarla yeni kolaylıklar sağlanması ilişkilerin depremi atlattığını göstermektedir.
Fikret Bila’nın Dışişleri Bakanı Gül’le, Powell gelmeden önce yaptığı son konuşmada Ankara’nın eğiliminin ne yönde olabileceğinin ipuçları vardı.
Gül, "Başbakan’ın ABD’- ye yollamak üzere mektup hazırladığını" söylüyordu.
Bu mektup bizatihi bir yakınlaşma işareti olarak kabul edilebilir. Yani; Ankara dünya fotoğrafında ABD’nin yanında görünmek istiyor, demek yanlış olmaz.
***
"ARİFE tarif gerekmez." Türkiye için çıkar yol açık seçik meydanda; "AB hedefinden kopmadan ABD ile ortaklığa devam." Ama bu formülün başarılı olması için, "olmazsa olmaz" şartlar da var.
Hele şu mektubun metni de bir açıklansın onu da anlayacağız.
***
YANILMIYORSAM ABD’nin eski başkanlarından Johnson’ı tarif için söylenen bir söz vardı: "O kadar kabiliyetsizdir ki iki işi aynı anda yapamaz. Çiklet çiğnerken başını kaşıyamaz."
Türkiye de böyle oldu.
"Şimdi savaş var, diğer işleri unutun."
Ama durum savaş yokken de böyleydi.
Alın, Doğu ve Güneydoğu’nun kalkındırılmasını. "Bölücülüğe karşı, yıllarca, en etkili silah Güneydoğu’ya yatırım" denildi. Ama çeşitli mazeretlerle bu niyet bir türlü pratiğe dönüştürülemedi.
Şimdi Barzani, Anadolu’nun 21 ilini Kürdistan diye haritasına alıp duvarına asmaya cüret ediyorsa biraz da bundandır.
***
2000 yılının sonlarına doğru MGK’nın da kabul ettiği, "Güneydoğu için yeni kalkınma planı" gündeme gelmişti.
Ama o güne kadar kabul edilen 11 Güneydoğu kalkınma planının başına gelen onun da başına geldi ki, bu yeni plan da uygulanmaya başlanmadan gündemden kalktı, unutuldu.
Oysa, savaş olsa da olmasa da Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü için, en önemli iş Güneydoğu’nun kalkındırılmasıdır.
Meclis Başkanı Bülent Arınç yine kendisine özgü bir saptamada bulundu: "Bush ve Saddam hayatlarında iki satırlık şiir yazmış olsalardı, bu savaşı yapmazlardı. Şiir savaşı önler."
En iyisi, Anayasa’nın 76. maddesinin ilk cümlesini değiştirmek:
"Otuz yaşını dolduran ve ‘şiir yazan’ her Türk, milletvekili seçilebilir..."
AKP’ye yakın işadamı Abdülkadir Konukoğlu’nun teklifi: "Herkes servetinin beşte birini versin, borç batağından kurtulalım."
AKP’nin "acil eylem planı"nda bu da var mıydı?
Memur Sen Başkanı da; "Her memur ailesi 600 milyon lira verirse Türkiye borç batağından kurtulur" diyor.
Anlaşıldı; 30 milyar doları memurlar hortumladı, sosyal güvenlik kurumlarının trilyonlarını onlar çarçur etti, eşe dosta avantayı onlar dağıttı...
AKP Türkiye’nin borcunu, harcını bilerek, sıkıntıyı görerek iktidara talip oldu.
Haksızlığı, yolsuzluğu, hırsızlığı önleyecekti, dar gelirliyi rahatlatacaktı. Bunun için de "Türkiye’nin imkanları var" diyordu.
Oysa şimdi dar gelirliye kambur üstüne kambur bindiriliyor.
Hükümet dört ayda Kızılay’a döndü, yardım peşinde koşuyor, inanması güç ama gerçek bu.
Washington harekata başlarken, Irak halkının ABD askerlerini çiçeklerle karşılayacağını sanıyordu.
Şiilerin Bağdat’a başkaldıracağını hesaplıyordu.
Oysa bugün 3 milyonluk Kürt toplumu dışındaki Irak halkı, Şiisiyle, Sünnisiyle, askeriyle, siviliyle ABD’yi işgalci kabul edip, koalisyona karşı canını dişine takmış savaşıyor.
Üstelik Bush sayesinde, yıllar sonra, Araplar arası dayanışma da, Şiilerle Sünniler arası dayanışma da canlandı.
İngilizcede "zararın neresinden dönülse kardır" diye bir söz yok herhalde... Yok ki, Bush iki yıl sonraki seçimi kazanmaktan vazgeçme pahasına da olsa Irak savaşından vazgeçmeyecek gibi görünüyor. Sonuca "Prus zaferi" de denilse...
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025