Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın intihar teşebbüsüne benzer bir olay Türkiye'de az rastlanan olaylardandır.
Daha doğrusu intihar çoktur da bu tip şeref intiharları yoktur.
Uluğbay'ın davranışı onurlu bir insanın kendisine veya maiyetine karşı yapılan haksızlığa verdiği en ağır cevaptır.
Bazıları için dürüstlüğüne toz kondurulmaması her şeyden önemlidir. O noktaya haksız tecavüz her şeyin bitişi demektir. Aslında bu, yukarıda da değindiğimiz gibi Türkiye'de özellikle son yıllarda pek de görmediğimiz bir durum, bir anlayıştır.
Günümüzde genellikle görünen: "Yüzüne tükürseniz, Yarabbi şükür" diyen tiplerdir.
Borsayı etkileyenler, işadamlarına tüyo verenler, "enflasyon yüzde yüz olur" diye demeç vererek piyasayı allak bullak edenler, "şok paket geliyor" diye hükümetin önlemlerini önceden ilan edenler, bunları yapanlar hep ortaya çıktı ve eleştirildi. Ama ne oldu? Yaptıkları yanlarına kar kaldı. Ülke onların yüzünden hep kaybetti, ama onlar hep kazandı, hep ayakta kaldı. Onlardan intihar beklenemezdi ama siyasi ölümleri mümkün olabilirdi. O da olmadı...
* * *
TÜRKİYE geçen hafta IMF belgesinin sızdırıldığı iddiaları ile sarsıldı.
Sızdırmanın sonucu olarak borsanın düşmesi bazı kişilere trilyonlar (3 milyar dolar) kazandırdığı söylentileri yaygınlık kazandı.
Sızdırma ile ilgili iddialar Hazine Müsteşar Vekili Cüneyt Sel'in istifasına yol açtı.
"IMF'nin devalüasyon önerisi var" şeklindeki haberle borsada maniplasyon yapıldığı iddiaları, Mesut Yılmaz'ın bu söylentileri kendi aleyhinde kullananları dava edeceğini açıklamasına neden oldu.
Yılmaz ANAP Grubu'nda konuşurken de şahsıyla ilgili söylentileri yalanladı ve IMF raporunun kendisine Devlet Bakanı Uluğbay tarafından verildiğini anlattı.
Borsadaki cuma vurgunu ile irtibatlandırılan ve Mesut Yılmaz'la yakınlığı iddia edilen Global Menkul Değerler AŞ tarafından yapılan açıklamada da şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman'la ilgili iddialar reddedildi ve şöyle denildi: "Piyasalarda devalüasyon ve para kurulu kargaşası yaratan bir IMF raporunun, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman tarafından piyasaya yayıldığı ve şirketin bu piyasa hareketinden kendisine fayda sağladığı yolunda iddialar vardır. İddialar tamamen gerçek dışı ve mantıksızdır."
İtham ve iddialarla ilgili olarak şu satırların yazıldığı ana kadar hiçbir açıklamada bulunmayan, susmayı tercih eden yalnızca Güneş Taner oldu.
* * *
ULUĞBAY'ı intihara kadar götüran kargaşanın ilk şoku dağıldıktan sonra Başbakan Ecevit'in söylediği şu cümle ilginç:
"Uluğbay'ın intihar teşebbüsüne yol açan borsa skandalının arkasında bazı sermaye grupları var."
Başbakan'ın bu cümlesi daha önceki itham ve iddialarla bir araya getirildiğinde, olayın korkunçluğu senaryo olmaktan çıkıyor.
Peki o zaman hükümet, Başbakan, adliye ve borsa ne yapıyor?
Önümüzde bazı siyasileri zan altında bırakan, bir üst düzey bürokratın istifasına, bir bakanın intihar teşebbüsüne yol açan, bazılarının da trilyonlarca liralık haksız kazanç elde etmesini sağlayan Cumhuriyet tarihinin belki de en ilginç skandalı var.
Bu olay; Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Mengütürk'ün "İnceleme bittiğinde sonuçları açıklarız" şeklinde ifade ettiği gibi, basit bir cümleye sığar mı?
Skandal soruşturmasının bekletilmeye, yavaşlığa tahammülü yok.




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr