Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gençlerimizin ve ebeveynlerinin şu anki en önemli iki sorunundan ilki eğitim, ikincisi ise işsizlik! 

Eğitimi yazmaktan dilimizde tüy bitti, bu yüzden bugün olayın işsizlik boyutuna ele alacağız. Gençlerimiz neden işsiz, neden öğrenim gördüğü alanda iş bulamıyor, işsizliğin nedeni “iş ve ücret beğenmemek mi”, her şeye razı olsalar da çıtanın daha da aşağıya düşürülmesi mi, istihdam ve insan gücü planlaması yapılmaması mı yoksa çok daha farklı nedenler mi? 

Bu konuda cevap aranan onlarca soru var ama görünen o ki en büyük sorunumuz iş bilmezlik. Sizi bilmem ama ben duydum şok oldum. Milyonlarca işsizimizin olduğu ülkemizde turizm sektöründe çalışan yabancıların oranı bazı büyük otellerde yüzde 90’a kadar çıkmış. 

Haberin Devamı

“Nasıl olur?” dedim onlarca gerekçe saydılar... 

Biz bir turizm ülkesiyiz, yılda 50 milyondan fazla turist ağırlıyoruz, hedefimiz 100 milyon turist ve turizm istihdamı konusunda görünen o ki en ufak bir politikamız yok. 

Milyonlarca gencimiz işsizlikten kırılırken, bizimkilerden çok daha donanımlı olmayan yabancı gençlere istihdam alanlarının sonuna kadar açılması kabul edilemez. 

Bu bilinçli bir tercih mi, ülke politikası mı, turizmcilerin işin kolayına kaçması mı, işgüzarlık mı yoksa çok daha farklı nedenler mi? 

Kesinlikle araştırılması gerekir ve bu konuda yeni projeler geliştirilmesinin zamanı geldi de geçiyor… Hizmet sektörüne ve ara elemana duyulan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor. Onların pek çoğunu turizmde olduğu gibi uzun süredir dışardan karşılıyorduk, yelpazeyi daha da genişleterek artan bir şekilde bu uygulamaya devam ediyoruz… İsterseniz gelin önce bir durum tespiti yapalım: 

Bir tarafta öğrenim gördüğü alanla hiç ilgisi olmayan işlerde sosyal güvenceden yoksun bir şekilde çok düşük maaşla çalışan ya da işsiz olan 10 milyon gencimiz öte yanda bizimkilerden çok daha iyi koşullarda çalışan kaçak ya da konuk işçiler. Eğitimleri, donanımları ya da maliyetleri daha mı iyi? Bazıları için evet ama pek çoğu bizimkilerden çok daha iyi koşullarda kayıtsız kuyutsuz çalışmaya devam ediyorlar… 

Haberin Devamı

■ Yaşlı ve çocuk bakımı ile ev hizmetlerinde milyonlarca kişiye istihdam sağlıyoruz! 

■ Üretim sektörünün her aşamasında bizden boşalan çırak, kalfa ve usta kadroları onlarla dolduruluyor. 

■ Tarım ve hayvancılıkta da birçok iş yine onlara devredilmiş durumda. 

■ Restoranlarda giderek artan bir oranda personel açığı onlarla dolduruluyor. 

■ Tatil köylerindeki su sporları ve eğlence sektöründeki yabancı hakimiyeti giderek artıyor. 

■ İnşaat sektörüne “amelelik”ten kalfalığa yükseldiler. 

■ Evlere temizliğe, yemeğe ya da genel yardımcı hizmetler için gelenlerin çoğu da yine yabancılardan oluşuyor… 

Daha onca tespitte bulunmak mümkün. İthal mallar gibi ithal çalışanlara olan özlemimiz dinecek gibi değil. Peki, yabancı çalışanlara karşı mıyız? Kesinlikle hayır. İtirazımız kendi gençlerimizin göz ardı edilmesi ya da gençlerimizin başkalarının severek yaptığı işlere razı olmaları. 

Nasıl ki bizim milyonlarca yurttaşımız yabancı ülkelerde kendilerine bir gelecek aradı ve aramaya devam ediyorsa, başkalarının da bizim ülkemizde daha iyi bir gelecek arayışında olmasını saygı ile karşılamak gerekir. 

Haberin Devamı

Bizim sorunumuz onlardan çok kendimizle! 

■ Benzeri işlerde biz çalışsaydık onlara gerek kalır mıydı? 

■ Onların sağladığı avantajlar ya da dezavantajlar neler ki işverenler onları tercih ediyor? 

■ Aynı işler bize teklif edilse tavrımız ne olur? 

■ Yabancı çalışanlara ülkemizi cazip kılan koşullar neden gençlerimize de tanınmıyor? 

■ İşverenlerin tercihi en büyüğünden en küçüğüne neden ille yabancı çalışanlardan yana? 

Her iki konuda da öylesine büyük yanlış yaptık ki düzeltmemiz zaman olacak. 

Rahatsız edici olan ise “nerede hata yaptık?” sorusunun muhatabının bulunmaması, yaşananlar çerçevesinde geleceğe yönelik projeler üretilmemesi. Bu o kadar zor mu? Kesinlikle hayır! 

Yeter ki istensin gerisi kendiliğinden gelecektir. 

Fazla değil, üç, beş proje ve sihirli bir dokunuşla işsizlik ciddi anlamda sorun olmaktan çıkabilir ama her şeyden önce işi ciddiye almak ve samimi olmak gerekiyor… 

Özetin özeti: Samimiyet, liyakat ve en önemlisi de doğru projeler ve doğru kişilerle yola çıkılırsa devamı gelecektir. Önerilerimizin neler olduğunu ve sizlerin fikirlerini sonraki yazılarımızda paylaşmaya devam edeceğiz…