Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'de sistem sorunu var.
Daha doğrusu sistemsizlik sorunu.
Tabii afetlerin büyük felaketler halini almasının nedeni de bu.
Sistem, birbirine bağlı olarak örgütlenmiş ilkeler bütünüdür.
İşte Türkiye'de bu yok.
Bu sistemsizliğe son verilmedikçe Türkiye felaketlere açık bir ülke olarak yaşayacak. Bugünkü büyüklükte olmasa da felaket felaketi kovalayacak.
Anormal duruma alıştığımız için biz sistemsizliği sistem gibi kabullenmiş görünüyoruz. Ama bu nedenle uğradığımız zarar büyük olunca da içinde bulunduğumuz çarpıklığın farkına varıyoruz. Tabii acılar unutulana kadar...
Bu deprem, Türkiye'ye, sistemi ele alma ihtiyacını hatırlattı.
Rasyonel olmalıyız, toplumun gerisinde kalan şehircilik anlayışımızı rayına oturtmalıyız.
* * *
DEPREM felaketinde gördük.
Şehirlerimiz için kentsel planlar yok.
Şehirlerin nerelere kadar genişleyebileceğini gösteren çalışmalar yok.
Zemin, toprak incelemeleri, jeolojik araştırmalar yok.
Yapılarda belediyelerin sorumsuz davranışlarını önleyecek denetim ve yaptırım mercileri yok.
Tabii afetlerde erken uyarı birimleri yok.
Kriz merkezleri yok.
Fonksiyonel bir sivil savunma örgütü yok.
Sivil savunmanın araç gereci yok.
Kızılay yok.
Felaketle ilgili birimler arasında olması gereken koordinasyon yok.
Tüm bunlar Türkiye'deki sistemsizliğin felaketlere yansımasını gösteriyor.
Bazılarımız demokrasiyi disiplinsizlik, sistemsizlik, başıbozukluk gibi algılıyoruz. Bir ilkeler bütünü olduğunu kabul etmiyoruz.
Bu anlayışın geçerlilik kazanması, sistemsizlikten istifade edenlerin işine yarıyor.
Çağdaş Batılı ülkelere benzemememizin nedeni de bu.
* * *
BUGÜN bazı bilim adamları, İstanbul ve civarının yeni ve daha büyük depremlere gebe olduğunu söylüyorlar.
Moral bozucu olarak da kabul edilse, bu sözlere kulak tıkamak mümkün değil, bu açıklamaların uyarı olarak kabul edilmesi gerekir.
Kırılma bölgelerinde, fay hatlarında çok sakin bölgelerin bulunduğu belirtiliyor. Bu sakinlik ne kadar sürerse sürsün bir gün o noktalardan enerji boşalması olacağı düşünülüyor.
Bu kilitlenmiş noktaların, sakin noktaların depreme aday noktalar olduğu ve buraların saptandığı, ama yetkililerin depremden önce bu bulgularla ilgilenmediği şikayetleri de var.
* * *
BİLGİ aktarmalar, duyumlar moral bozucu da olsa gerekli, ama gereksiz moral bozuculuklara artık son vermek lazım.
Haberler, haber nitelikli olmalı, içeriği bilgi olmalı, acıyı, gözyaşını, ölümleri toplumsal fayda yoksa tekrar tekrar vermenin birçok kişiyi ve özellikle çocukları hasta etmekten başka ne yararı olabilir?
Bu açıdan bakınca ailelere de önemli bir görev düşüyor. Özellikle 9 yaşından küçük çocuklara TV'lerdeki deprem görüntülerini izletmemek.
Psikologlar, deprem konusunun evde, çocukların yanında açılmamasını, çocukların bu konudaki sorularına güven verici cevaplar verilmesini de tavsiye ediyorlar.
* * *
YUNANİSTAN'ın deprem felaketine ilk günden beri sürdürdüğü yardım çırpınışı gözlerimizi yaşarttı.
Ve Türk - Yunan dostluğu için ümitlerimizi artırdı.
Beni en çok duygulandıran ise Atina'da çıkan bir gazetenin iki kelimelik manşeti idi.
"Dayan komşu."



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr