Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Oysa buna paralel politika izlenemedi. Bu nedenle de Türkiye köşeye sıkıştı.Faciaya bakın; ABD Başkanı Bush, İngiltere Başbakanı Blair, Belçika Dışişleri Bakanı Louis Michel ve AB, Almanya, İsveç hatta Yunanistan Türk askerinin Kuzey Iraka girmemesi için Ankarayı koro halinde tehdit ediyor.Üstelik aynı anda Irak Başbakan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan da, Dışişleri Bakanı Naci Sabri de Türkiyeye tehditler savuruyor.Türkiye için 50 yılda kurulan uluslararası denge 3 ayda kaybedildi.Sayın Cumhurbaşkanı Sezerin, AKP lideri ve Başbakan Erdoğanın, Gülün, CHP Genel Başkanı Baykalın, Meclis Başkanı Arınçın ve eski Başbakan Yardımcısı Yalçınbayırın bu hezimette payları oldu.****TÜRKİYEnin uğradığı bazı kayıpların telafisi artık imkansız gibi. ABD ile Kuzey Iraka girilecekti. Girilemedi. Kerkük ve Musulun Kürtlerin eline geçmesine kesinlikle engel olunacaktı, şimdi durum şüpheli. ABDnin stratejik ortağı artık Kürtler. Ve biz, kardeşimiz, akrabamız saydığımız Kürtlerle şimdi kanlı bıçaklıyız.Türkler asli unsur sayılıp, muhalefetin kurduğu konseye girecekti, giremedi. Borsa dibe vurdu. Faiz yükseldi. Dolar fırladı. Türkiyenin borçlarını çevirmesi tehlikeye düştü. Her ne kadar dün ABDden 8.5 milyar dolar kredi vaadi çıktıysa da bunun ne karşılığı olduğunu anlamak güç. Yoksa, Kuzey Irak karşılığı mı, belli değil.Üstelik, Türkiye jeostratejik önemini de, lider ülke olma vasfını da kaybetti.Felaket senaryosu yazmıyoruz. Felaketi, davul zurna ile Ankara davet etti, o da geldi.****BAZI hükümet üyeleri ve onların akıl hocaları "Türkiye ABDye kuzey cephesinde kolaylık sağlamazsa savaş olmaz, Amerika bu savaştan vazgeçer" diyorlardı. Oysa tam tersi oldu.Amerika savaştan değil Türkiyeden vazgeçti.Aylardır; "uluslararası meşruiyet", diye diye Türkiyeyi uçuruma yuvarlayanların başına; Almanya mı, Fransa mı, BM mi, AB mi, barış çelengi koydu?Bakın ABD karşıtı görünen ülkelerin hepsi savundukları uluslararası meşruiyet şartı(!)nı bir yana atıp, Irakın bombalanması için hava sahalarını Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarına açtılar.Hani, nerede savundukları meşruiyet şartı? Hani nerede Güvenlik Konseyi kararı?Türkiyeyi onlar da yanılttı.****"AKPnin düşünen, geleceği planlayan, deneyimli kadroları yok" diye yazdığımızda tepkiler almıştık. Ama görüldü ki Tayyip Erdoğanın "belediye takımı" dünya kurtlarının arasında kuzu gibi kaldı. Dünyayı anlayıp, olayları yorumlayamadı, yönetemedi. Savaştan önce ne diyorduk: "Türkiyede herkes barıştan yana. Her Türk savaşa karşı. Bunun aksi zaten düşünülemez. Ama Türkiyenin savaşı önleme gücü yok. Ankaraya rağmen savaş başlarsa, o zaman Türkiye çıkarlarını gözetmeli ve savaş defterini en az zararla kapatmalı." BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR İktidarıyla, Meclis içi ve dışı muhalefetiyle tüm danışma kanallarını açık tutarak bugünden çalışmalar başlamalı.Dostluklar da yeniden kazanılmalı. Öyle bir noktaya geldi ki, artık Türkiye için birlik ve beraberlikten başka çıkar yol kalmadı. Milletçe, acımızı böyle dindirebilir, ekonomik çöküntünün etkilerini belki de böyle azaltabiliriz. Bunun için inandırıcı, güvenilir ve acil bir onarım ve atılım planına ve o plan etrafında toplumsal konsensüse ihtiyaç var. Sevinebiliriz Ne diyelim: Allah sevindirmek istediği fakirin, eşeğini kaybettirir, sonra da buldururmuş... ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Türkiyeye 1 milyar dolar hibe veya 8.5 milyar dolar kredi verileceğini açıkladı. Acı yeter Bu görüntüler göz yaşartıyor, insanın içini sızlatıyor.Savaşın kısa sürede bitirilmesine dünyanın ne yapıp edip önayak olması lazım.Bu ABDden yana olmak, ABden yana olmak, Iraktan yana olmak demek değil, insanlardan yana olmaktır. Savaşın acımasızlığı, dünya kurulduğundan beri ilk kez milyonlarca odadaki TVlerde anında izleniyor. Hükümet mi, devlet mi? Eğer bu politika hezimetle değil de başarıyla sonuçlansaydı, Cemil Çiçek acaba bu başarıyı hükümetten alıp devlete mal eder miydi? dheper@milliyet.com.tr Hükümet sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Irak politikası, devletin politikasıdır. AKP hükümetinin politikası değil" diyor.