Faili meçhuller çorap söküğü gibi...
Hani aradan bir tuğla çekilse duvarın altında kalınırdı?
Yok öyle bir şey.
Öyleyse bugüne kadar neden o tuğla çekilmedi?
Neden cinayetler faili meçhul kaldı?
Anlaşılıyor ki bunun başlıca sebebi; bu işi çözmesi gerekenler, resmi örgütler ve sorumlu kişiler arasındaki rekabet, çekememezlik, kamplaşma, çok başlılık, çıkar ilişkileri ve çelişkileri, siyasallaşma, partizanlık, kayırma... Çözümsüzlüğü getiren bunlar.
İşte Tantan. İçişleri Bakanı. Polisten gelme. Ama tarafsız. Geçmişi bunun kanıtı. Bugünü de. Bugünü de, çünkü faili meçhuller bir bir aydınlanıyor.
Yani emniyet güçleri tarafsız olunca sorunlar çözümlenebiliyor.
* * *
POLİSİN kendisi sorunsa, tarafsız değilse, rakip kamplara bölünmüşse, yasaları uygulamıyorsa ne yapılabilir? Bu durumda polisi kim denetleyecek, polis hakkındaki soruşturmayı kim yapacak, yine polis mi?
Bu soru bazı ülkede de soruluyor. Ve cevap aranıyor.
Polisin polisi soruşturmasını sakıncalı bulan, bunun güvenilirliği kuşkuya düşürdüğünü öne süren İngilizler çareyi polis hakkındaki soruşturmayı polis dışındaki kurumlara vermekte buldular.
İngiliz hükümetinin hazırladığı ve önümüzdeki günlerde parlamentoya sunulacak tasarı ile polis hakkındaki soruşturma; devletin vergi, gümrük, kaçakçılık gibi birimlerinin müfettişleri tarafından yapılacak.
Emniyet güçlerinin dün başaramadığını, bugün başarması Ankara'daki bir kişinin vasıflarına, özellikle tarafsızlığına bağlanıyorsa bu düzen bir gün bozulabilir demektir.
Öyleyse kuralları da yeniden ele almak, başarıyı kalıcı kılmak için gerekiyor.
Kayırma ayıbına son
Tarafsızlık her alanda ise değer ifade eder.
Bizde özellikle zirvedekiler, iktidardakiler hep tarafsız olduklarını ilan ederler ama hiç de öyle değillerdir.
Örnek mi?
Yıllardır izliyorsunuz.
İktidarlar kendi müteşebbislerini yaratmadı mı?
Her iktidar sahibinin palazlandırdığı bir grubu olmadı mı?
Bu gruplar aile fotoğrafı olarak da tarihe geçmedi mi?
Yine Türkiye'de bazı iktidar sahiplerinin kendi gazetecileri olmadı mı?
O iktidar sahipleri, o kendilerine yakın saydıklarına haberleri sızdırmadılar mı, vermediler mi?
Bu yüzden eğitimli, kabiliyetli, genç muhabir arkadaşlar mağdur olmadı mı?
Şimdi bunları neden hatırlattık?
Cumhurbaşkanı Sezer'in birkaç kelimesi nedeniyle:
"Gazetecileri toplu halde kabul edeceğim. Tek tek görüşme yok."Bunu her alandaki tarafsız ve eşit muamelenin müjdesi olarak kabul ve not ettik.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr