Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan Heper


TÜRKİYE yoğun bakımdan çıkabilir.
Eğer Yılmaz hükümeti kurabilirse.
Türkiye'nin çıkmaza girdiğini Çiller de, Erbakan da itiraf etti.
Refahyol hükümeti için "artık icraat yapamaz oldu" diyen onlar değil miydi?
Eğer işler yolunda gitseydi Erbakan istifa eder miydi?
Türkiye tarihinde ilk defa ülkenin tüme yakını ayaklandı:
"Bu hükümet Türkiye'ye zarar veriyor, gitmeli" diye isyan etti.
Sivil örgütler, işçiler, işverenler, hukukçular, üniversiteler, entellektüeller, askerler, medya, hepsi hepsi "gidin, gidin" diye bağırdı.
Gittiler.
Ama isim değiştirerek yeniden gelme kurnazlığını geçerli kılabileceklerini zannederek.
Oysa, Türk Anayasası'nda "başbakanlığın devri" diye bir ilke yok.
Üstelik "Refahyol", "Yolrefah" olursa zemzemle yıkanmış da olmayacak.
* * *
ŞİMDİ Türkiye'nin önünde bir ufuk açıldı.
Türkiye'de sivil süreç başladı.
Şeriat özlemlerini dayatmacı bir üslupla yerine getirebileceklerini sananlar ve onlara yataklık edenlerin tahribatından bu ülke normal yollarla kurtulabilir.
65 milyon için kardeşlik havası yeniden tesis edilebilir.
Toplumsal uzlaşma hakiki anlamda kurulabilir.
Bölünmek üzere olan, kamplaşan, ortaçağ karanlığında boğulmak istenen Türkiye Cumhuriyeti yeniden kimliğine, kişiliğine, heybetine, etkinliğine kavuşturulabilir.
Tüm bunların anahtarı şimdi Yılmaz'ın kuracağı hükümetin elinde.
Gerisi teferruat...
* * *
ŞİMDİ Yılmaz 9 günlük sürenin sonunda yani haftaya salı günü hükümet listesini Cumhurbaşkanı'na sunacağını söylüyor.
Artık DSP, CHP, Demokrat Türkiye Partisi ve bağımsızlara önemli görevler düşüyor:
Aralarındaki bağı daha da pekiştirmek.
Çatlaklara meydan vermemek.
Ana konuyu teferruata feda etmemek.
Tabii bu arada vatansever her milletvekilini bu yeni hükümet oluşumuna katmak için samimi gayret sarfetmek.
BBP lideri Yazıcıoğlu, Yolrefah'ı destekleme gerekçesi olarak, "muhaliflerin alternatif bir hükümet oluşumu için umut vermediklerini" ileri sürüyordu.
İşte alternatif.
Bu vatanı sevdiğinden şüphe edilemeyecek olan Yazıcıoğlu ve arkadaşları kendilerine "katil" diyenlerin yanında değil bu yeni oluşumun, Türkiye'nin halk çoğunluğunun istediği bu yeni birliğin içinde yer almalı.
Bu onlara tarihi bir şeref getirecektir.
Onların kişiliklerine kişilik katacaktır.
Yeni hükümet alternatifinde ideal olan DYP'nin de, Çiller'in de yer almasıdır.
Bu açıdan bakınca Yılmaz'ın toparlayıcı olması, sertlikten kaçınması gereği de ortaya çıkıyor.
* * *
HATADAN dönmek fazilettir.
Zararın neresinden dönülse kardır.
Kişi kusurun bilmek kadar fazilet olmaz.
Olan oldu, geçen geçti.
Keşke BBP, Çiller ve DYP de bu yeni hükümet oluşumuna katkı sağlasalar.
Bu onları yüceltir.
* * *
CUMHURBAŞKANI, Yılmaz'ı görevlendirmekle Anayasa'ya, hukuka ve siyasetin icaplarına göre hareket etmiş oldu. Anayasa'nın 104 ve 109. maddelerini dikkate aldı.
Yurt ekseriyetinin özlemine uydu.
Anayasa'da başbakan atamasıyla ilgili Cumhurbaşkanı'nı bağlayıcı kural yok.
Bu konuda teamüller geçerli.
Cumhurbaşkanı görevi güvenoyu alabileceğini umduğuna vermekte serbest.
2 - 3 kişinin bir araya gelip, anlaşması Cumhurbaşkanı'nı bağlamaz.
Bu açıdan bakınca Erbakan'ın ve de özellikle Çiller'in Demirel'e karşı nezaket kurallarını da aşan tepkileri en hafif tabiriyle haksızlıktır.
Çiller başbakanlığı devri mümkün bir mülk addettikçe hüsrana uğramaya mahkumdu, uğradı.
İnşallah bu son hüsranı olur.

Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr