Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

"EĞİTİM reformu" Meclis'in Cumhuriyet tarihinde nadir görülen bir çabasıyla gerçekleşti.
"8 yıl kesintisiz eğitim" yasası kabul edildi.
Bu, Türkiye'de bir dönüm noktasıdır.
Bir bakıma devrimdir.
8 yıl kesintisiz eğitim milli eğitim şuralarının kararlarında vardı.
Refahyol'un DYP kanadı da bunu savunuyordu.
Hatta Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam bu yolda kanun tasarısı hazırlamıştı.
DYP lideri Çiller'in şimdi döndüğüne bakmayın. 8 yıllık kesintisizin en ateşli savunucusu Çiller'di.
Çiller 25 Nisan günü ortağı RP'ye rest çekerek;
"8 yıllık kesintisiz temel eğitimi imzalamazsanız bu hükümet artık devam edemez" diyordu.
Yani Çiller. Kesintisiz 8 yılın korkusuz müdafii idi; "ya çıkacak, ya çıkacak" diyordu.
Peki ne oldu da; "8 yılın hesabını soracağız" diye karşı çıkar hale geldi?
* * *
8 yıl bir şeyi ortaya koydu.
Liderliğe kadar yükselseler de bazı politikacılara güvenilemez.
Güven bir ahlak sorunudur.
Bakanlığa kadar yükselmiş olsalar bile bazı politikacılara güvenilemez.
Çünkü söze sadakat da ahlak konusudur.
Oysa bazıları bugünlerde liberalizmi yeniden keşfedip onun tepesine de Çiller'i oturtmaya bakıyorlar.
Çiller'in Anadolu'dan kredisi yükseliyormuş.
Oysa Türkiye'nin birinci sorunu ne liberalizm, ne sosyalizm, ne sosyal demokrasi, ne de Çiller...
Türkiye'nin öncelikli sorunu ahlak ve de önce siyasi ahlak.
Üç gün önce savunduklarını bugün inkar etmeyecek, dün hazırladığı yasaya bugün "red" demeyecek, nabza göre şerbet vermeyecek politikacıların ahlakı...
* * *
TÜRKİYE dünyada halkı Müslüman olan tek demokratik ülke.
Yapılan, onun bu vasfıyla, demokratik bir ülke olarak yaşaması mücadelesidir.
Bu mücadelede amaç; "Bize sizin demokrasiniz lazım değil, bize şeriat gerek", "Bize sizin demokrasiniz amacımıza ulaşana kadar lazım" diyenlerin bu ülkedeki etkinliğini demokrasi adına azaltmaktır.
Dün bunları söyleyenlerin, 8 yıl için gösterdikleri direnme ve bu direnmeyi demokrasi mücadelesi gibi takdim etmeleri ne derece inandırıcıdır.
Reddettikleri demokrasiye can simidi gibi sarılmaları ne derece samimidir?
Bu da ahlak konusudur.
* * *
BAYKAL daha birkaç gün önce 8 yıl nedeniyle, ANAP ve DSP'yi Refah'la işbirliği halinde gösterdi.
Üç gün sonra 4. maddenin reddi nedeniyle aynı duruma kendisi düştü.
Doğrusu; ne ANAP'ın, ne DSP'nin, ne de CHP'nin Refah'la işbirliği söz konusuydu.
Sözler sırf politika için söylenince yanlışlar da çabuk ortaya çıkıyor.
* * *
TÜRKİYE bir maraton yaşadı. Bu maraton içinde 8 yıl kesintisizin 4. maddesi safdışı edildi.
Peki şimdi ne olacak?
4. madde, kanunun amacının dışına çıkmayarak, bir ihtiyacı, belli ilkeler ve denetimler içinde karşılamaya imkan veriyordu. Bu imkan 4. maddenin reddiyle bir bakıma ortadan kalktı.
Din eğitimine 4. maddenin getirmek istediği denetim ve sınırlamalar böylece gerçekleşmemiş oldu.
Kesintisiz 8 yıl yasası dışında yeni mevzuat değişiklikleri yapılamazsa mevcut düzen geçerli olacağı için diyanetin Kuran kurslarına gitmek için yaş sınırı olmayacak ve vakıflar da özel olarak Kuran kursları açmaya devam edebilecek. Ancak; "en az ilkokul diploması bulunmayan öğrencilerin din eğitimi kurslarına kayıt yaptıramayacağını" hükme bağlayan yönetmelik sorun olacak.
4. madde konusunda bir bakıma, kaş yapayım derken göz çıkartıldı.
Hayırlısı olsun.


Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr