Kurulması hayal edilen “Büyük Kürt Devleti” 4 parçadan oluşacak.
Türkiye, Irak, İran ve Suriye. Yani bu 4 ülkeden toprak alınacak ve “Büyük Kürdistan” kurulacak.
Irak’ta bu gerçekleşti sayılır. Türkiye’de PKK bunun için 30 yıldır terör yapıyordu.
Bu böyle giderken son günlerde bölgede aniden özerk bir Kürt devleti kuruluşu çıktı.
PYD Türkiye sınırına 100 metre uzaklıktaki binaya kendi bayrağını çekti.
Bu Kuzey Suriye’de oldu.
Sürpriz sayılabilir mi?
Olayları yakından izleyenler için hayır.
Ama bu Türkiye için bir tehlike teşkil etmez mi?
Eder.
Bunu Kuzey Irak’taki Barzani istemiştir ve desteklemiştir. Kürt devletinin ikinci ayağına imkan doğduğu için. Barzani çok memnundur.
Nasıl imkan doğmuştur?
Türkiye’den çekilen PKK’lılar Suriye’nin kuzeyine yollanarak Kürt hakimiyeti orada güçlendirilmiştir.
Bakmayın Suriye’deki PYD’nin bayrak değiştirmesine, bakmayın PYD liderinin İstanbul’da söylediklerine. Bakmayın Demirtaş’ın Pazartesi CNN’de söylediklerine. Bakmayın Neçirvan Barzani’nin ne dediğine.
***
Barzani geçen yıllarda “amacımız Büyük Kürdistan’ı ilan etmek ama şimdi daha zamanı değil” demişti.
TV’lerde her akşam en az 5-6 tartışma programı var ve bugünlerde bunların çoğunun konusu Kürdistan, bölünme...
TV’lerdeki bu tartışma programları izlense görülecektir ki Kürtçü Kürtlerin hepsinin amacı bağımsızlık. Ama bu programları izleyen yok. İzleniyor, atıyorlar.
Mesela CNN’deki Şirin Payzın’ın programına geçen gün katılan iki Kürtçü Kürt bunu açıkça söyledi.
Yani eninde sonunda Türkiye de bölünecek ve büyük bir bölümü Büyük Kürdistan’a eklenecek.
Bu adamlar şimdiden Güneydoğu üzerindeki madenlerden söz ediyorlar, madenler için planlarını bile anlatıyorlar.
Sözün kısası artık birçoğu için “Büyük Kürdistan” zamanı geldi veya yaklaşıyor.
Öyleyse Türk tarafı da ona göre önlemini almalı, boş bulunmamalı. Boş laflara itibar etmemeli.
***
Peki bu işte bir orta yol yok mu? Bana göre var.
Hem bu orta yol Kürtleri de mutlu eder. Büyük Kürdistan 3 parçanın birleşmesiyle kurulsun, Türkiye’ye karışılmasın.
O zaman Türkiye’nin komşu devleti Kürtlerle de çok dostane ilişki kurulur. Türkiye ile dost ve işbirliği içinde olan Kürtler ekonomik ve siyasi bakımdan da mutlu olacaklardır.
Ama bunu hemen sesli veya sessiz ilan etmeleri şartıyla.
HANGİSİ Dost mu, düşman mı?
Ben Güneydoğu şehirlerini gezdim.
Kuzey Irak’ta da, yıllar önce de olsa görmediğim yer kalmadı. Türkiye’de, Güneydoğu’da yaşayan bir kişi isem ne yaparlarsa yapsınlar yerimden kıpırdayıp Kuzey Irak’ta yaşamaya razı olmam. Ve oranın vatandaşı olmam.
Çünkü Güneydoğu’daki şehirlerimizin hepsi herkesin yaşayabileceği mükemmellikte, güzellikte, Kuzey Irak şehirlerinin bizim Güneydoğu illerine yetişmesi, onlar gibi güzel ve yaşanır olması için daha 100 yıl geçmesi lazım. Üstelik yalnız şehir değil, insanlar da çok farklı. Hepsi belki aynı etnik gruba dahil ama eğitim ve görgü iki haritadaki insanları farklı yapmış. İki tarafta yaşayanların bir kısmı akraba işte o kadar.
Sonra Güneydoğu’da yaşayanlar o bölgelere Ankara hükümeti tarafından sağlanan ve daha da sağlanacak olan konforu bir anda harcayabilirler mi? Kuzey Irak’a eklenmeyi kabullenebilirler mi?
ŞAM’DA Yanlışlık oldu
Türkiye Şam’ı yani Esad’ı değil Suriye’deki isyancıları tuttu. Sonuç ne oldu?
Kuzey Suriye’de de bir Kürt oluşumu meydana geldi.
Eğer Türkiye kendi çıkarını düşünür de muhalefeti değil Şam’ı yani Esad’ı tutsaydı Kuzey Suriye’de Kürt devleti kurulamazdı. Demek ki biz yanlış, menfaatimize ters bir dış politika izlemişiz. Yani “tarihi yanılgı” içindeyiz.
BDP Başkanı Demirtaş da Kuzey Suriye’deki bu Kürt devletini alkışlıyor ve Türkiye bundan memnun olmalı, diyor.
Ne günlere kaldık.